Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Roman kardeşlerimizle beraber büyüdük, bu yollarda beraber yürüdük. Kimimiz inancından dolayı ötekileştirildi, kimi kılık kıyafetinden dolayı aşağılandı… Bizi yıllarca yok saydılar, dışladılar. Kendilerine hak gördükleri çoğu şeyi bize hak görmediler. Bunlara asla itimat etmedik, aba altından sopa gösteren kibir kulelerine asla boyun eğmedik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’da Başakşehirli Romanlar Geleneksel İftar Buluşması’nda Roman yurttaşlar ile bir araya geldi. Erdoğan burada şunları söyledi:
“Dünyanın birçok yerinde kökeni, dili, ten renkleri farklı insanlara yönelik ötekileştirme günden güne artıyor. Zenginle fakir, beyaz ile siyah arasındaki uçurumlar giderek büyüyor. Göçmenler, hedef alan nefret suçlarının Batılı ülkelerde ürkütücü boyutlara geldiğini görüyoruz. Toplumumuzda böyle hastalıklı akımlar asla zemin bulmasa da roman kardeşlerimizin zaman zaman sıkıntılarla karşılaştığını biliyorum. Sosyal medya mecralarının körüklediği ırkçı düşüncelerin, kardeşliğimizi zedelemişini de asla fırsat vermeyeceğiz. Ön yargıları kırmak, alışkanlıkları değiştirmek elbette atomu parçalamaktan daha zordur, daha çetindir. Tüm zorluklara rağmen son 20 yılda ön kabulleri değiştirme noktasında ciddi mesafe aldık. Roman vatandaşlarımıza geçmişte yapılan ayrımcı yaklaşımların tamamını elimizin tersiyle ittik. Roman kardeşlerimize yönelik haksız, adaletsiz, çarpık bakış açısının kırılması yönünde aşama da kaydettik. Diğer toplum kesimlerinde olduğu gibi Romanlarla ilgili bir sıkıntı varsa hepsinin üzerine kararlılıkla gittik. Öncelikle mevzuatımızda bulunan ayrımcı ifadeleri kaldırarak başladık. Kökeninden, renginden, dilinden, inancından dolayı ayrımcılığa uğrayan herkese hak arama yolu açtık. Roman nüfusunun yoğunlaştığı şehirlerimizde kurduğumuz mekanizmalar vasıtası ile eğitimden sağlığa istihdamdan sosyal yardımlara kadar her alanda roman kardeşlerimiz destekledik.
İçişleri Bakanlığı bünyesinde, bir Roman Koordinasyon Merkezi açtık. Romanların yaşadığı 25 ilimizin valiliklerinde sizin sesiniz olacak bir koordinatör belirliyoruz. Roman kültürünü yaşatmak ve yeni nesillere aktarmak üzere kuracağımız müzelerin çalışmalarını devam ediyor. 8 Nisan'ı Romanlar günü olarak ilan ederek ülke genelinde kutlama programlarını düzenlemesini sağladık. Bu vesile ile sizlerin nezdinde Dünya Romanlar gününü tebrik ediyorum. KOSGEB ve İŞKUR aracılığıyla Roman kardeşlerimizi, mesleki olarak destekliyoruz. Roman kadınlarımızın kurduğu kooperatiflere hibelerde öncelik veriyor, okul öncesinden üniversiteye kadar roman çocuklarımıza sahip çıkıyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’mız ihtiyaç duyduğunuz her konuda sizlerin yanındadır. Sosyal konut projesinde huzurlu, modern, nezih evlerine kavuşturuyoruz. Bugüne kadar çeşitli şehirlerimizde 5 bin 133 konutu, Roman kardeşlerimize teslim ettik. Ayrıca 6 bin 700 Roman kardeşimizin evini onararak ya da yeni baştan yaparak kendilerine takdim ettik. Her yaptığımız hayırlı işte olduğu gibi bu çabalarımızda da maalesef muhalefetin eleştirilerine hedef olduk. Aslı astarı olmayan iddialar ile bizi engellemeye çalıştılar, rantsal dönüşüm gibi iftiralarla projelerimize takoz koymaya kalktılar.
'Her Roman'a Bir Yuva' hedefiyle çalışmalarımız sürdüreceğiz. Roman vatandaşlarımızın bütün haklarının, bütün sorunlarının takipçisi olmaya devam edeceğiz. Biz çocukluk çağlarımızdan beri biriz, beraberiz, kader arkadaşıyız. Roman kardeşlerimizle beraber büyüdük, bu yollarda beraber yürüdük. Kimimiz inancından dolayı ötekileştirildi, kimi kılık kıyafetinden dolayı aşağılandı. Kimimiz dış görünüşünden dolayı hor hakir göründü. Kimimiz dayatılan kalıplara uymadığı için baskıyla karşılaştı. Bizi yıllarca yok saydılar, dışladılar. Kendilerine hak gördükleri çoğu şeyi bize hak görmediler. Bunlara asla itimat etmedik, aba altından sopa gösteren kibir kulelerine asla boyun eğmedik. Hamdolsun 40 yılı aşan zorlu yolculuğun sonunda hayal edilemeyen yerlere ulaştık. Bugün, geriye doğru baktığımızda, eksiklerimiz olsa da inşa ettiğimiz Türkiye her türlü ayrımcılığın dışlandığı, kuşatıcı bir Türkiye'dir.”