19 Mayıs dolayısıyla gençlerle buluşan Başbakan Tayyip Erdoğan "Eleştirme gösteri yapma protesto özgürlüğü gençlerimizin en tabii hakkıdır. Bu hakların istismar edilmesi hem ülkemize, hem gençliğimize zarar verir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Başbakanlık Yeni Bina'da gençleri kabul etti. Burada bir konuşma yapan Erdoğan “Eleştirme gösteri yapma protesto özgürlüğü gençlerimizin en tabii hakkıdır. Bu hakların istismar edilmesi, başkalarının özgürlüklerini kısıtlayacak noktaya gelmesi hem ülkemize, hem gençliğimize zarar verir” dedi. İşte Başbakan’ın konuşmasından bir bölüm: "Biz seçilme yaşını 18’e indirmek istiyoruz. Bu ne kazandırır? Bu büyük düşünmeyi getirir. Ben de gençlerimizin büyük düşündüğüne inanıyorum. Bununla ellerinde molotofla dolaşanları kast etmiyorum. Düşünen gençlerimizi kast ediyorum. Seçme ve seçilme yaşını düşürerek siyasetin bürokrasinin kapılarını gençlere daha fazla açarak, gençlerimizin yetişmelerine en büyük yatırımı yaparak bu vefa borcunu ödemeye çalışıyoruz. Makamlarda yaşlanan siyasetçi profilinden kurtulmalıyız. Şu anda bu Batı’da var. Gençliğimize güveniyoruz, inanıyoruz. Kitle iletişiminin duyguları, değerleri, alışkanlıkları ciddi şekilde törpülediği bir çağda yaşıyoruz. Art niyetli ellerde, medya ya da sosyal medya haber veren bilgilendiren paylaşmayı sağlayan araç olmaktan çıkıp kutuplaşmanın çatıştırmanın vasıtası olabiliyor. Kendi fikir ve ideolojisini doğru olarak görenler gençlerin duygularını istismar edebiliyor. Mısır’da yaşanan acıları gördük, Ukrayna’da yaşanan trajediyi gördük. Gençler üzerinden kurulan tuzaklar ağır bedeller ödetti. Türkiye üzerinde aynı oyunu oynamak istiyorlar. Öyle ki işte şu anda ortak bir acıyı yaşıyoruz değil mi? İnsani bir trajedi üzerinden bile kamplaşma üretiyorlar. Hatta Soma’da ölen vatandaşlarımıza, onların bu ölüme müstahak olduğunu söyleyecek kadar insanlıktan nasibini almayan vicdanı duygulardan nasibi olmayan köşe yazarı müsveddelerini görüyoruz. Bunu benim o madenlerde çalışan kardeşlerime söylemeye kimsenin hakkı yok. Bunlar aslında savcılıkları devreye sokması gereken bir olaydır. Savcılar da lütfen ilgilensinler diyorum. Orada emeğini alın terini oradaki tehdide rağmen ortaya koymuş olan o vatandaşlarımıza bu şekilde bir yaklaşım insanlıktan nasibi almış olan kimsenin aklından geçmez. Daha yasımızı tutamadan, cenazelerimizi defnetmeden çirkin tuzakların devreye girdiğini görüyoruz. Eleştirme gösteri yapma protesto özgürlüğü gençlerimizin en tabii hakkıdır. Bu hakların istismar edilmesi, başkalarının özgürlüklerini kısıtlayacak noktaya gelmesi hem ülkemize hem gençliğimize zarar verir. Belki siz yaşamadınız ama bizler 12 Eylül öncesini bir genç olarak yaşadık. Konuşamayan birbirine tahammül edemeyen gençlik ne yazık ki birbirine silah çekme noktasına getirildi. Milli ve manevi değerlerimiz tarih boyunca olduğu gibi bugün de yarın da bizim vazgeçilmez mihenk taşımızdır. Değişirken modern dünyayı yaşarken milli manevi insani değerlerimizden taviz veremeyiz. Gencecik şehitlerimiz, uğruna can verdiği toprakta koyun koyuna yatarken onların torunlarının birbirine kast etmesine tahammül edemeyiz.