ERDOĞAN: SİYASETİ 73 MİLYONUN EMRİNE AMADE KILACAĞIZ İSTANBUL (A.A)

-ERDOĞAN: SİYASETİ 73 MİLYONUN EMRİNE AMADE KILACAĞIZ İSTANBUL (A.A) - 17.08.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyaseti 73 milyon insanın emrine amade kılmanın gayreti içerisinde olduklarını bildirerek, ''Aslolan budur. Hangi inançtan, hangi gruptan olursa olsun bu işin aslı budur. Şöyle geçmişimize baktığımızda, Osmanlıya baktığımızda, Osmanlıyla Cumhuriyetin kuruluşundaki o kırılma noktasına baktığımızda Osmanlı bunu aşabilmiş ama Cumhuriyet dönemine geldiğimizde bunun aşılamadığını görüyoruz'' dedi. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'la İstanbul Grubu Dostluk Derneğinin Sütlüce'deki Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği iftara katıldı.  Çorum'daki programı nedeniyle iftara gecikmeyle katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, hizmet, dava,  mücadele ehli olmanın gerçekten büyük bir meziyet olduğunu, Türkiye'nin bugün ulaştığı seviyenin de kendisini milletine adayan, özellikle kendisini milleti için adeta hizmetkar kabul eden insanların, gönül insanlarının ortaya koyduğu ürün olduğunu dile getirdi. ''İnsana ve insanlığa hizmet etmek bizim için aslında bir yaşam gayesidir. Siyasetin de asıl gayesi budur'' diyen Başbakan Erdoğan, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel alanda emeğini, alın terini, gönlünü ortaya koyanların her türlü takdiri hak ettiğini vurguladı. Geçmişte bunun çok farklı yaklaşım tarzlarının görüldüğünün, yaşandığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Yani siyaseti bir din gibi gösterme yanlışı içerisine girildiğini gördük. Böyle bir değerlendirmenin içine girmenin yanlışlarını gördük. Tabii ki bunun bedelini de çok ağır ödedik. Belki de bu 38 sene değil, çok daha erken, çok daha kısa bir zamanda mesafeler katedilebilirken bu mesafelerin gecikmesinin altında yatan gerçek de bu oldu. Bunun bedelini, faturasını çok ağır ödedik. Ve bunu bizzat bizler yaşadık.  Ve şu anda bile bizler kalkıp kimseyle bir din tüccarlığı yarışı içerisine giremeyiz. Buna hakkımız yok. Osmanlı düşünce özgürlüğünden korkmamış, inanç özgürlüğünden korkmamış. Korkmadığı için de her türlü özgürlüğü vermiş. Ama şu anda bize gelene kadar ne yazık ki bu özgürlüklerin verilmediğini görüyoruz.  Bunun bedellerini hep bizden önceki kuşaklar da ödedi, biz de ödedik ve  hala bunu ödetmeye gayret edenler de bu ülkede yok değil, var. Fakat artık bu kuşak inşallah buna fırsat vermemenin mücadelesini veriyor. Şimdi bizim gayretimiz, işte bu kapıları açmak için.''  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylülde yapılacak halk oylaması nedeniyle bir süredir çeşitli illeri  ziyaret ettiğini ve vatandaşlarla  bir araya geldiğini de hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:  ''Şu ana kadar 22 ilimize gittik. Ramazan içinde de 4 ilimizde milletimizle kucaklaşma fırsatım oldu. Çok şükür Ramazan huzurunun, Ramazan bereketinin gittiğim her yerde atmosfere hakim olduğunu, dayanışmanın, kardeşliğin, paylaşmanın en samimi şekilde yaşandığını oralarda bizzat müşahade ettim. Şunu açıkça ifade etmek isterim, aziz milletimiz dünyada belki de hiç bir ülkesine, milletine nasip olmayan son derece değerli ve son derece köklü hasletlere sahip. Dünyada yaşanan çok hızlı değişime rağmen bizim milletimiz bir yandan değişimi yakından takip ederken diğer yandan kökleriyle arasına asla mesafe koymuyor. Çok şükür tarihimizde yaşanan tüm acılar, tüm afetler, tüm acılar birlik ruhuyla dayanışma ve kardeşlik ruhuyla aşılır ve aşılıyor.'' -MARMARA DEPREMİ- Bugünün 17 Ağustos Marmara depreminin 11'inci yılı olduğunu da hatırlatan Erdoğan, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Düzce ve İstanbul'un 17 Ağustos depreminin yıkıcı etkisini yaşadığını vurguladı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Önceki gün Sakarya'daydım, bir yeni Sakarya meydana geldi. Orada Sakarya halkıyla bütünleştik. Yarın inşallah Kocaeli'deyim. Kocaeli'nin de inşallah nasıl yeniden inşa edildiğini, o deprem bölgelerinin nasıl yeni bir şehir anlayışıyla ayağa kalktığını görürüz. Bir ay kadar önce Yalova'da temaslarım oldu. Orada da aynı şekilde.  Hem bu üç ilimiz hem de İstanbul'un depremden etkilenen kesimleri, yaptığımız yatırımlarla farklı bir çehreye kavuştu. Tabi insanımızla ilgili sıkıntılarımız yok mu, var. Nedense insanımız 'yarın deprem olacak, bu ev yıkılacak' dense 'gel sana yeni bir ev yapalım, oraya taşın' dediğimiz zaman,  'hayır, ben oraya taşınmam' noktasında, böyle bir yapısı var. Bunu tabii aşamıyoruz. Bu da insanımızın yapısında ne yazık ki var. Biz de diyoruz ki 'bunu aşalım'. Dün akşam hatta bir televizyon programında buradan çağrımı yaptım. Aslında umutsuzluk bizim kitabımızda asla kendisine yer bulamaz.'' Başbakan Erdoğan, vatandaşlara bir çağrı yapmak istediğini de belirterek, kardeş ülke Pakistan'ın bir kaç haftadır sel afetiyle boğuştuğunu hatırlattı.  Erdoğan, 14 milyon insanın felaketten olumsuz etkilendiğini ifade ederek şöyle devam etti: ''Felaketin olduğu ilk andan itibaren Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığımız ile Kızılayımız derhal harekete geçti, yardım ekipleri bölgeye sevk edildi, ilk etapta felaket bölgesine 140 ton yardım malzemesi ulaştırıldı. Yaklaşık 10 milyon dolar nakit olarak acilen gönderdik. Sel felaketi, etkisi azalsa da maalesef halen devam etmektedir. Ve mağdur olan insanların dramı giderek daha büyük soruna dönüşmektedir.   Bu yüzden devlet olarak yaptığımız yardımların milletimizin desteğiyle daha büyük bir dayanışmaya dönüştürmek istiyoruz. Sizlere Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı olarak bir yardım kampanyası başlattığımızı duyurmak istiyoruz.''