'Erdoğan, siyasi geleceğini riske attı'

'Erdoğan, siyasi geleceğini riske attı'

İngiliz The Economist dergisi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Kürt sorununa eğilerek siyasi geleceğini riske attığını yazdı.

Kürt sorununun Türkiye'ye milyarca dolara, ülkenin uluslararası imajının yıpranmasına ve Türkiye'nin tam bir demokrasiye geçme çabalarının baltalanmasına neden olduğunu belirten dergi, daha önce bu soruna el atan hükümetlerin şahin generaller tarafından durdurulduğunu kaydetti.

Dergi, “Fakat bu kez şartlar değişti. Soruna el atarak siyasi geleceğini riske eden Başbakan Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde soruna kalıcı bir çözüm bulma umudu doğdu" diye yazdı.

“Barış zamanı mı?" başlığını taşıyan yazıda, hükümetin Kürt açılımının sadece AB istediği için yapılmıyor olmasının da cesaret verici olduğu belirtildi ve “Türk hükümeti, Kürt sorununu çözmek için ciddi bir plan hazırlıyor. Planın Kürtçe yayın alanında geride kalan mevcut yasakları gevşetmesi, isimleri Türkçeleştirilmiş köylere Kürtçe isimlerinin geri verilmesi, üniversiterde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri kurulması ve genellikle PKK sloganları atmak ve polise taş fırlatmaktan fazlasını yapmayan, ama PKK yanlısı faaliyette bulunmakla suçlanan binlerce genç Kürdün hapse atılmasına yol açan yasaların kaldırılmasını içerdiği söyleniyor"

The Economist, Erdoğan'ın Kürt açılımının en hassas yönünün ise Abdullah Öcalan ile görüşmeden PKK'nın silahlı faaliyetinin nasıl durdurulacağı olduğunu yazdı.

Dergi, “İngiltere'nin IRA ile başa çıkmak için Sinn Fein'i kullanmasına oldukça benzer bir şekilde, DTP'nin bir aracı olarak kullanılması en belirgin yöntem olacak" ifadesine yer verdi.

Hükümetin önünde Abdullah Öcalan'ın benmerkezci yapısı, muhalefetin baskısı ve yüzde 45 civarında olan kamuoyu desteğinin tersine dönmesi riski gibi güçlüklerin bulunduğunu savunan The Economist, “En azından bu sefer ordu hükümetin arkasında. Kürtler konusundaki bir anlaşmayı engelleyebilecek pek çok general Ergenekon davasında yargılanıyor. Orgeneral İlker Başbuğ da uzun süredir Kürt sorununun sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini söylüyordu. Risk altında olan sadece Erdoğan'ın kariyeri değil, Türkiye'nin geleceği de öyle. Hoşnutsuz ve radikal Kürtlerden oluşan yeni bir nesil, PKK'nın bile kontrol edemeyebileceği bir şiddet döngüsünü rahatlıkla beraberinde getirebilir. Burada en cesaret verici nokta ise Kürt inisiyatifinin sadece Avrupa Birliği'nin baskısı sonucunda yapılmıyor oluşu. Bu, ülke içinde gelişen bir girişim. Başarıya ulaşması için de hükümet kadar PKK ve yandaşlarına da görev düşüyor" yorumunda bulundu.