Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'li 15 milletvekilinin İyi Parti'ye geçmesine ilişkin olarak "Şu anda çok garip bir senaryo var ortada. Hafta sonuna kadar bu senaryo bakalım nasıl oynanacak. Biz bu konuda rahatız, bir sorunumuz yok" değerlendirmesinde bulundu" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu, "Bu zatın iflah olmayacağı anlaşılmıştır. Ermeni çetecilerinden PKK'lılara, FETÖ'cülerle aynı dili konuşan, muhtemelen aynı hissiyatı paylaşan boyunun ölçüsünü, karşımıza çıkabilecek gücü kendinde bulabilirse inşallah 24 Haziran'da göreceğiz" sözleriyle eleştiren Erdoğan, "Kahramanca F-16'ların karşısında duranlardan olmadınız. Darbeyi Bağdat Caddesi'nde alkışladınız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki 23 Nisan oturumunda siyasilerin 15 Temmuz’da nerede oldukları tartışmasıyla ilgili “Başbakan Binali Yıldırım Tuzla’ya bırakılmış, tanklar ediyor diye evinden alınmış, bilinmeyen bir yere doğru yola çıkmış, Ilgaz tüneline saklanmış, Jandarma çakarlarının görülmesinden sonra geceyi Ilgaz tünelinde geçirmiştir" diyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'e yönelik olarak da "Tüm dünyanın önünde cumhurbaşkanına hakaret eden bu zihniyet batmaya mahkûmdur" ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Sadece dünkü görüntünün dahi, Türkiye'nin yönetim sistemi değişikliğine gitmesinin ne kadar isabetli olduğunu ispatladığına inanıyorum" diye konuştu.
OHAL'e yönelik eleştirilere Erdoğan, "Ama bil ki bu ülkenin OHAL'le idame edildiği dönemler, bizim şimdi yönettiğimiz gibi değildi. Fabrikalar sürekli greve giderdi ve fabrikalar çalışamazdı. Tüm fabrikalara seslenmek isterim, bir tane grev yok. Anında ne yapıyoruz, müdahale ediyoruz" yanıtını verdi.
Cumhurbaşknaı Erdoğan, 1988’de Refah Partisi İstanbul İl Başkanıyken Darphane işçilerinin grevine destek vererek, grev sözcülüğü yapmıştı
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
- Adıyaman Samsat'ta bu gece olan depremde 13 yaralımız var, onlar da ayakta tedavi gördü. Maddi hasarlar giderilir.
- Seçim paketi dahil olmak üzere tatile girmeden çok önemli, yapmamız gerekenler var. Sahada gece gündüz çalışmaya başlayacağız. Çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tebrik ediyorum.. Meclis Genel Kurulu'ndaki tartışmaları tasvip etmiyorum.
- Kendi hatalıklı siyasetlrini milli bayramımızı zehirlmek için kullananları şiddetle kınıyorum. Darbecilerin açtığı yoldan kaçan zatın söylemleri şehitlerimize saygısızlık boyutuna ulaşmıştır. Buradan gerçeği hatırlatmak istiyorum. 15 Temmuz gecesi saat 23.17. Ana muhalefetin başındaki zat havalimanında tanklarla görüşüyor ve Bay Kemal oradan Bakırköy'e kaçıyor. Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde kahvesini içerken gelişmeleri takip ediyor.
- Biz daha sonra Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na geliyoruz. Benim oradan nasıl geldiğimi Enerji Bakanımız, Eşim, çocuklarım vardı. Orada bir terbiyesiz vardı, sen benim nasıl indiğimi nereden biliyorsun? Sen 23.17'de Genel Başkanınla oradasın, biz uçakla Marmaris'ten geliyoruz. Biz inerken f-16'lar ve helikopterler hala uçuyor.
- Sen CHP'lileri kandırırsın ama oradaki onbinleri kandıramazsın. Siz her zaman kuyruğu kıstırıp kaçtınız zaten. Siz hiçbir zaman kahramanca f-16'lara karşı duranlardan olmadınız, tanklara karşı duranlardan olmadınız. Hatta Bağdat Caddesi'nde alkışlayanlardan oldunuz.
- Bunlarda böyle bir ahlak anlayışı yok, dolayısıyla dün oradaki gelişmeler bir afet, bir felaket. Milli iradenin tecelligâhı olan bir çatının altında, milletin iradesiyle seçilmiş bir cumhurbaşkanına hakareti marifet sayan bu zihniyet, bu çirkinliğe mahkumdur.
- Bay Kemal, 15 tane adamını gönderdin sözde İyi Parti'ye, peki bu 15 tane adamın senin sözde İyi Parti'yi kabul etti mi? Niye? Çünkü dün baktım, İyi Parti'nin koltuklarında bu 15 adamın yok. Niye? Beğenmediler. Demek ki anlaşamadın, ikna edemedin. Ve bundan sonra senaryo nasıl çalışacak, bilemiyorum. Bundan sonra her şey olabilir ha, bilemiyorum.
- Aday tanıtım toplantımızda inşallah seçim beyannamemizi açıklayacağız. Tabii, ana muhalefetin başındaki zatın tek hezeyanı bundan ibaret değil. Geçtiğimiz günlerde yine mezhepçi saplantılarına yenik düşerek Osmanlı'ya iftira attı. Bu ne edep dışı yaklaşımdır. Osmanlı'yı yörüklere zulmetmekle itham eden bu zatın, gönül dünyasının milletimizden ne kadar uzak olduğunu görmüş olduk. Haddini bileceksin ya.
- Bu zatın iflah olmayacağı iyice anlaşılmıştır. Ermeni çetecilerinden PKK'lılara, FETÖ'cülerle aynı dili konuşan, muhtemelen aynı hissiyatı paylaşan boyunun ölçüsünü, karşımıza çıkabilecek gücü kendinde bulabilirse inşallah 24 Haziran'da göreceğiz.
- Sadece dünkü görüntünün dahi, Türkiye'nin yönetim sistemi değişikliğine gitmesinin ne kadar isabetli olduğunu ispatladığına inanıyorum.
- Hiç vakit kaybetme Bay Kemal, çık karşıma ve yola erken çık. Yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılmasıyla bu tür gereksiz tartışmalardan kurtulmanın imkanı da elde edilmiş olacak. Geçtiğimiz hafta grup toplantımızın ardından MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarımızı gerçekleştirdik. OHAL'in üç ay daha devam etmesi kararını aldı.
- OHAL'le ilgili rahatsızlığını da bir değerlendirmem lazım. OHAL kararlarını nasıl alıyoruz, nasıl devam ediyor bilmezsin. Ama bil ki bu ülkenin OHAL'le idame edildiği dönemler, bizim şimdi yönettiğimiz gibi değildi. Fabrikalar sürekli greve giderdi ve fabrikalar çalışamazdı. Tüm fabrikalara seslenmek isterim, bir tane grev yok. Anında ne yapıyoruz, müdahale ediyoruz.
-Huzurun olduğu bir ortam var. Kalkıp böyle bir ortamda OHAL'in olmamasını talep ediyorlar. Size bu tezgahı bozdurmayız. Akıl veriyor, Afrin'e girmeyin. Niye girmeyelim Afrin'e? Dertleri başka. Çünkü terör örgütleri orada cirit atıyor, aynen devam etsinler istiyor.
- Bay Kemal, biz o Cudi'den, Gabar'dan, Kandil'den çıkmayacağız bunu bilesin. Milletimizin huzuru neyi gerektiriyorsa yapmaya devam edeceğiz. Suriye'nin kuzeyinde de ne gerekiyorsa onu yapacağız. Ortada etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4272 oldu. Durmak yok, yola devam. Bakınız çok enteresandır, kendileri gidişimizden rahatsız oldu. Sağ olsun daha sonra kendisi gitti, tabur ziyareti yaptı. Zeytin Dalı, inşallah bir destandır. Fırat kalkanı harekatı bir destandır. Bunların hepsi kayıtlara girecek.
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, erken seçim teklifi yaptık. Bunun için 26 Ağustos'u teklif ettiler. Biz henüz kendi içimizde müzakeresini yapmadığımız için ben kendim seçimlerin 2019'da yapılmasını vurgulamakta beis görmedim. Sonra çıktık, istişare yaptık. Bahçeli ile daha önceden planlanan bir görüşmemiz vardı, erken seçim meselesini kendisiyle değerlendirdik ertesi gün.
- Bilindiği gibi ana muhalefet, defalarca erken seçim çağrısı yapmıştı, bize meydan okumuştu. Biz ana muhalefetin eskiden beri böyle boş işlerle uğraştığını bildiğimiz için milletimiz ne istiyor diye baktık, ona göre davrandık. Daha biz erken seçim çağrısını değerlendirirken ana muhalefetin hodri meydan dediğini gördük. Bu, geri dönülemez bir yolun başlangıcını ifade ediyordu.
- Bir buçuk yıl daha bu koltukta oturmamız mümkündü. Kendi aramızda yaptığımız istişare yaptık ve Türkiye'yi bu erken seçim tartışmalarından kurtarmak istedik. 26 Ağustos'u uygun bulmadık, geç bir vakitti. Hem vatandaşlarımızın yaz tatilini hesaba kattık, hem üniversiteye giriş imtihanlarını düşünerek 24 Haziran'da yapılmasını uygun gördük
- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tuttuğu kayıtlara göre YSK'nın belirlediği şartları taşıyan partiler seçime girebiliyor. Bu sefer garip bir durumla karşılaştık. 15 CHP'li vekil, bu partinin Meclis'te grup kurmasını sağladılar. 15 vekilin kendi tercihleri ve iradeleri dışında parti tercihi doğrultusunda bu işi yaptıkları görülüyor. Taşıma milletvekilleriyle grup kurdurulan partinin zaten seçime girme hakkı olduğunu gördük. Dertleri bunları seçime sokmak değildi. Bu tuhaf ve açıkçası milletin iradesini hiçe sayılmasını gösteren operasyonun neticesini önümüzdeki günlerde göreceğiz. MHP ile ittifakımızı da aylar öncesinden ilan ederek milletimizin gözü önünde gerçekleştirdik.
- Çıkmış Siirt'ten, benim aday olduğum dönemi anlatıyor. Ya bir araştır, yalan sizin cibiliyetinizde var. Kalkıp da Siirt'te üç vekili istifa ettirmek suretiyle benim aday olduğumu anlatıyorsun. Öyle bir şey yok. Kaldı ki bu işin şekli, bununla yakından uzaktan alakalı değil. Bir yalan, bir iftira uyduracaklar ya. Biz buralara öyle gökten zembille inmedik. Biz buralara çalışarak geldik. AK Parti ile MHP'nin ittifakı, şeffaf bir şekilde, seksen bir milyonun gözü önünde yapılmıştır. Karşımızdakilerse karanlık ortamlarda iş tutuyor. Tek gayesi Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı olan bir ittifak kurulmaya çalışılıyor.
- Ana muhalefetin etrafında kümelenen bu tuzak, bizim meselemiz değildir. Başka bir söz söylememize gerek yoktur. En büyük hakem olan milletimiz bunları görüyor, değerlendiriyor. Güneş Motel'de olanları milletimiz nasıl cezalandırdıysa, bunların da sonu odur. Biz bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sözümüzü tek muhatabımız olan milletimize söyleyeceğiz. Bundan önce yaptıklarımızın hesabını yine milletimize verecek, gelecek taahhütlerimizi yine milletimize yapacağız.
- Biz öyle masa başı kurulmuş bir parti değiliz. Bu partinin ilkeleri, çalışmaları, her şeyi bir farkın ifadesidir. Salı günü de Avrupa'daki toplantımızı, kapalı spor salonunda gerçekleştireceğiz, şimdiden hangi ülke olduğunu açıklamak istemiyorum.
- Erken seçim kararına piyasaların ve iş dünyasının verdiği tepki, bu olayın fırsatları tetikleyeceğine olan inancımız artırdı. Yatırımlar bizim vazgeçilmezimizdir. Yatırımlara devam. Üçüncü havalimanını İstanbul'da bu sene sonuna kadar ne yapıyoruz? Açıyoruz. Kanal İstanbul'un ihalesini de inşallah yıl sonuna kadar gerçekleştireceğiz. İnşallah boğazdan üç katlı tünelin geçişinin de hazırlıklarını yapıyoruz.
- Elbette meydanı haramilere bırakmayacak, kem söz sahiplerine hadlerini bildirmekten de geri kalmayacağız. Ancak milletimizin karşısına, 81 milyon vatandaşımızın vatandaşımızın umutlarını besleyerek çıkacağız. Bu yolda kendimize yol arkadaşları da bulmuşken, ana muhalefeti ve onun kağıttan kayığına binmeye çalışanları kendi hallerine bırakmak uygundur. Yetki Cumhurbaşkanı'na geçiyor ama TBMM, eskisinden de itibarlı şekilde çalışmalarına devam edecek.
- Milli iradeye vurulmak istenen prangaları sizlerle birlikte kırdık. 28 Şubat benzeri bir girişimle Türkiye'nin yeniden karanlığa gömülmesini sizlerle engelledik.
- Terör örgütleri üzerinden ülkemize diz çöktürmeye çalışanları sizlerle engelledik. Cumhuriyet mitinglerine 27 Nisan'a, darbe girişimine, çukur eylemlerinden 17 - 25'e, ülkemizin başına sarılan tüm kara bulutları sizlerle dağıttık.
- Karanlık güçlerden aldıkları güçlerle sokaklara çıkan vandallar, her yeri yakıp dururken sizlerin gösterdiği sağlam duruş nice hesapları bozdu. Herkesin sizleri tahrik etmeye çalıştığı bir dönemde "Önce Türkiye" diyerek tarihe altın harflerle geçtiniz. Sadece bu kadar da değil, Türkiye'de hayata geçirilen her projenin altında beraber imzamız var.