Erdoğan: Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden uzak durması konusunda tekrar ikaz ediyoruz

Erdoğan: Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden uzak durması konusunda tekrar ikaz ediyoruz

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden uzak durması konusunda tekrar ikaz ediyoruz" açıklamasını yaptı. 

Erdoğan, Efes 2022 tatbikatında konuştu. Erdoğan, "Suriye’de DEAŞ’a karşı ilk ve tek harekâtı biz gerçekleştirdik" dedi.

"Hiçbir gerçek müttefikimizin, dostumuzun da ülkemizin meşru güvenlik kaygılarına karşı çıkmayacağını umut ediyoruz"

Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle: 

"Hiçbir gerçek müttefikimizin, dostumuzun da ülkemizin meşru güvenlik kaygılarına karşı çıkmayacağını umut ediyoruz. 

Müttefiklerimizden ve dostlarımızdan bu konudaki meşru endişelerimizi anlamalarını ve saygı göstermelerini beklemek en tabii hakkımızdır. Rusya - Ukrayna savaşı dünyada barışın ve istikrarın ne kadar kırılgan, pamuk ipliğine bağlı olduğunu göstermiştir.

Bölgemizde yaşanan çatışmalar ve potansiyel tehditler NATO ittifakının birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğuna işaret etmektedir.

Böyle kritik bir dönemde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta ülkemizin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklara ve çıkarlarına yönelik tehditler içeren stratejilere tevessül edilmesinden üzüntü duyuyoruz.

Bazı Yunan siyasetçiler, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlıkla, gerçeklikten uzak, hukuka aykırı söz ve eylemlerle gündem olmaya çalışıyorlar.

Halbuki bu tür konuların iç politikaya yönelik şımarıklıkları kaldırmayacak kadar hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır. Ülkelerinin kaynaklarını, enerjilerini ve vakitlerini asla güçlerinin yetmeyeceği hayallerle heba edenler tarih önünde bunun hesabını mutlaka verecektir.

"Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum"

Bir kez daha Yunanistan’ı gayriaskeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Özellikle bu millet kararlıdır. Bu millet bir şeyi söylerse ardını da takip eder.

Doğu Akdeniz’de ülkemiz ana karasına 2 kilometreden daha az, Yunanistan’a ise 600 kilometreden daha fazla mesafedeki Meis Adası için 40 bin kilometrelik deniz yetki alanı talep etmenin anlamını uluslararası camianın takdirine bırakıyoruz.

Gayriaskeri statüdeki adaların çeşitli tatbikatlara dahil edilerek NATO ve üçüncü taraf ülkelerin de bu hukuksuzluğa dahil edilmeye çalışılması sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip değildir.

"Miçotakis adalara herhalde turistik çıkarma yapıyor"

Sayın Miçotakis adalara herhalde turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil.  Yunanistan aynı zamanda AB üyesi olmasına rağmen birliğin değerlerini, evrensel insan haklarını, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak Batı Trakya, Rodos’ta yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı hâlâ sürdürüyor. Hukuksuz uygulamaları sebebiyle 1999 ve 2006 yıllarında AİHM tarafından mahkum edilen Yunanistan’ın baskıcı tutumunu devam ettirmesine göz yumulması da bir çifte standart örneğidir.

Konu Türkiye olduğunda şahin kesilenlerin, AİHM’i hiçe sayan, terör örgütlerini açıkça destekleyen, sığınmacılara her türlü insanlık dışı muamele yapan Yunanistan’a ses çıkarmamasını da ibretle takip ediyoruz.

NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak son 2 yılda askeri heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık.

Bu sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhattabımız tarafından yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını, hukukunu çiğnemez. Kendi hakkı ve hukukunu da çiğnetmez.

Esasen bu ülke kurulduğu tarihten beri hep birilerine sırtını dayayarak, birilerinin hesaplarına alet olarak benzer hamleler yapmıştır. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz.

Türkiye, Ege’deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi, adaların silahlandırılması konusunda uluslararası hakların kendine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan geri durmayacaktır.

Diğer taraftan Kıbrıs’ta Rum tarafının ikircikli ve dayatmacı tavrı adada bize eşit, egemen, bağımsız iki devletli yöntem dışında bir çözüm yolu bırakmamıştır.

Papazlara ağır silah eğitimi vermekten, terör örgütlerine ofis açmaya kadar Rumların yaptığı her tasarruf, bu kararın isabetini göstermektedir.

Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetlerimizi de BM uygulamaları ve diğer uluslararası teamüllere uygun şekilde sürdüreceğiz. 

"Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf veya işlem yapılmasına izin vermedik"

Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf veya işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. Bizim uluslararası anlaşmalara dayalı yükümlülüklerimizin yanında tarihimizden ve medeniyetimizden kaynaklanan sorumluluklarımız da var. Azerbaycan’dan Libya’ya, Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir alanda bu sorumluluklarımızın gereğini yerine getiriyoruz.

Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarında 2020 yılının son aylarında yaşanan hadiseler sırasında bu anlayışla kardeşlerimizin yanında yer aldık. Ermeni tarafının tahriki ile başlayan ve 44 günlük mücadelenin sonunda Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanan bu savaşta bölgede yaklaşık 30 yıldır süren işgal sona erdi.

Türkiye olarak bu süreçte iki devlet, tek millet anlayışla Azerbaycanlı kardeşlerimize her türlü desteği verdik. Bugüne de ateşkesin kalıcı olması için ortak merkezde Rus ve TSK birlikte görev yapmaktadır.

Ayrıca Azerbaycan ordusunun modernizasyonu, eğitimi, mayın arama ve imha çalışmaları konusunda da kardeşlerimizle çalışma içindeyiz.

Libya’da 5 asırlık köklü bağlarımız olan kardeşlerimizin istikrar ve güven içinde yaşamaları konusunda her türlü desteği veriyoruz. Kosova’da, Bosna Hersek’te, Somali’de, Katar’da daha pek çok coğrafyada barışa ve huzura katkı sağlayacak çalışmalar yürütüyoruz. Mazisi şan ve şerefle dolu kahraman Türk ordusu, 7 iklim 3 kıtaya esenlik getirecek görevler üstlenmeyi sürdürecektir. Ordumuz bugüne kadar yürüttüğü hiçbir operasyonda, harekatta, vazifede masumlara en küçük bir zarar vermeyerek, mağdurları koruyarak safını belli etmiştir."