Cumhurbaşkanı Recep Tayyip, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğini belirterek, "Bedeli ne olursa olsun buna engel olacağız. Biz bölgedeki demografik yapının değiştirilmesine göz yummayacağız" dedi.
Kızılay Ödül ve iftar töreninde konuşan Cumhurbaşkanı, Suriye'de yaşananlarla ilgili olarak, "Sonuna kadar bu şekilde davranacağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın. Bu insani dramın tüm yükünü Türkiye ve komşu ülkelere yüklemenin haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Suriye’ye silah, bomba gönderenlerin bu fakir fukaraya zerre kadar bir desteği var mı? Yok" ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
12 yıl önce Türkiye olarak bizim verdiğimiz destek 45 milyon dolardı. Şimdi 4 buçuk milyar dolar civarında. Türkiye’nin güney sınırında son dört yıldır yaşadıklarımız ortada. Avrupa’nın duyarsızlığı da herkesin gözü önünde batı yanımıza geldiği zaman övüyor ama hadi siz de dediğimiz zaman yok.
Mülteci teknelerinin batmasına göz yummakla kendi ülkenizi refahınızı koruyamazsınız. Batıda çöpe dökülen yemeğin miktarı Afrika’da açları doyuracak miktardadır.
Kobani’deki olayları bahane edenler 6-7-8 Ekim’de Türkiye’de olaylar çıkardılar ve 50 kişi hayatını kaybetti. Yine aynı şehirde olaylar yaşanıyor ve aynı çevreler Türkiye’yi karıştırmaya çalışıyor.
Utanmadan, sıkılmadan terörist Türkiye diye cirit atanlara sesleniyorum: Sizde haysiyet varsa, şeref varsa, Kobani'den kaçanlara kucak açan ülkeye siz nasıl terörist diyorsunuz?"
Eğer sizlerde haysiyet varsa Kobani’den gelenleri ülkesinde barındıranlara ‘terörist’ deme hakkını nerden alıyorsunuz? Attığınız tweet’ler sizin o kapkara yüzlerinizi beyaza çıkarmayacaktır.
Türkiye Suriye'deki özgürlük mücadelesine elbette destek veriyor. Irak'takilere elbette iyi niyetle yaklaşıyor. Ama bunu yaparken asla terör örgütleri ile yan yana gelmiyor. Ne devlet terörü estiren Esed rejimi ile ne de diğer terör örgütü ile kimse Türkiye'yi yana yana gösteremez.
Biz oradaki insanlara çok daha fazla yardımcı olmak istiyorduk. Buna engel olan bize o suçlamaları yönlendirenlerdir. PYD, PKK'tır. Biz burada yarma harekâtları yaparak içerideki mazlumlara yardım elini uzatanlarız
Hatay, Adana olayı. Bayırbucak Türkmenlerine giden TIR'larımızı çevirenlerin, yol kesen eşkıyaların kimler olduklarını şu an herkes çok açık bir şekilde görüyor. Bir yandan Esed rejimi, bir yandan bölücü örgüt sözcüleri, bir yandan da ülkemizdeki siyasi partinin sözcüleri aynı ağızla konuşuyor. Amaç dünyada bir algı operasyonu. Bu tür ithamlarla Türkiye'yi yanı başında olan olayların dışında olmaya zorlayarak, bölgenin demografisini değiştirme operasyonunu tamamlamak istiyorlar.
Suriye'nin kuzeyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun buna engel olacağız. Biz bölgedeki demografik yapının değiştirilmesine göz yummayacağız.
Sonuna kadar bu şekilde davranacağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın. Bu insani dramın tüm yükünü Türkiye ve komşu ülkelere yüklemenin haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Suriye’ye silah, bomba gönderenlerin bu fakir fukaraya zerre kadar bir desteği var mı? Yok. Bunun bedelini er geç ödeyecekler.
Biz, Suriye ve Irak’ta huzurun bir an önce sağlanması konusunda üzerimize düşenleri yapacağız.