Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Ağaçlandırma Günü dolayısıyla Beştepe'de gerçekleştirilen törende konuştu. "İnsanoğlunun bilhassa son asırlarda bitmez tükenmez bir hırsla doğal kaynaklara saldırması, tabiatın dengesini hiçe sayan adımlar atması artık sürdürülemez boyuta gelmiştir" diyen Erdoğan tabiatın verdiği ikazları gördüklerini belirterek, "Mesajı alıyoruz" dedi.
Sözlerinin devamında, Paris İklim Anlaşması'ndaki orman varlığının artırılması amacına dikkati çeken Erdoğan, "Orman alanlarımızın artırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de yarın da daima ön saflarda yer alacağız" diye konuştu.
"Daha yeşil bir Türkiye hedefiyle son 19 yıldır cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma seferberliğini yürütüyoruz. Dünya orman varlığı azalırken ülkemiz orman varlığını artıran sınırlı sayıdaki ülkelerden biri olmuştur" diyen Erdoğan, bu yıl Türkiye'nin 54 ilinde 299 orman yangını çıktığını açıkladı. "Önümüzdeki yıllarda da devam edeceği belirtilen orman yangınlarına karşı uluslararası seviyede şimdiden güçlü iş birlikleri oluşturmamız gerekiyor" çağrısında bulunan Erdoğan, "Ülkelerin sahip olduğu bilgi ve donanımı paylaşmaları bu afetle mücadelemizi kolaylaştıracaktır. Türkiye olarak aldığımız tedbirlerle yangına ilk müdahale süresini 40 dakikadan 12 dakikaya indirdik. Yangınlara karşı tarihimizdeki en zengin hava filosunu da bu dönemde kurduk. Attığı su miktarı ve etkin manevra kabiliyetine sahip uçakları bu yıl filomuza dahil ettik. Geçen yıldan itibaren insansız hava araçlarını da orman yangınlarıyla mücadelede kullanmaya başladık" ifadelerini kullandı.
2021 yazında birbiri ardına çıkan yangınlarında yüzlerce hektar orman alanı kül oldu. Günlerce süren yangınlarda pek çok bölgeye hava desteğinin yetersiz kaldığı eleştirileri gündeme gelmiş; THK'nın kullanılmayan söndürme uçakları tartışma konusu olmuştu. |
Erdoğan, Beştepe'deki törende şunları kaydetti:
"İnsanoğlunun bilhassa son asırlarda bitmez tükenmez bir hırsla doğal kaynaklara saldırması, tabiatın dengesini hiçe sayan adımlar atması artık sürdürülemez boyuta gelmiştir. Bir tarafta yanan orman alanları diğer tarafta yaşanan sel baskınları bize tabiatın ikazlarıdır. Biz bu ikazları görüyor ve verdiği mesajı alıyoruz. Ama bu felaketlerin müsebbiplerin aynı bilince ve kararlılığa sahip oldukları konusunda derin şüphelerimiz var. Bir yandan iklim değişikliğinin yol açtığı sonuçların önüne geçilmesi konusunda üzerimize düşenleri yaparken diğer yandan da bu çarpık tabloyla mücadele ediyoruz. Diktiğimiz her fidan mücadelemizin işaretidir. Uluslararası platformlarda yükseldiğimiz her ses de mücadelemizin remzidir.
Türkiye haksızlık ve adaletsizliklere karşı verdiği mücadelenin ardından Paris İklim Anlaşması'na taraf olarak 2053 yılı için sıfır emisyon hedefini ortaya koymuştur. Ülkemizin orta ve uzun vadeli en önemli projeksiyonu olan 2053 vizyonunun merkezine yeşil kalkınma devrimini yerleştirdik. Paris İkim Anlaşması'nın beşinci maddesi ormanların korunması ve güçlendirilmesini amaçlıyor. Orman alanlarımızın artırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de yarın da daima ön saflarda yer alacağız. Daha yeşil bir Türkiye hedefiyle son 19 yıldır cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma seferberliğini yürütüyoruz. Dünya orman varlığı azalırken ülkemiz orman varlığını artıran sınırlı sayıdaki ülkelerden biri olmuştur.
Son 19 yılda önceki 57 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katına ulaşarak 5,5 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Biz geldiğimizde 20,8 milyon hektar olan orman varlığımızı 23 milyon hektar sınırına getirdik. BM Küresel Orman Kaynakları Raporu'na göre Türkiye ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da birinci dünyada a4. sırada yer alıyor. Yine aynı rapora göre yaptığımız ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmalarıyla dünya roman varlığı sıralamasındaki yerimizi 27. sıraya çıkardık. Hedefimiz 2023 yılı sonuna kadar dikilen fidan sayısını 7 milyara, ülkemizin orman varlığını yüz ölçümümüzün üçte birine ulaştırmaktır.
Ayrıca insanlarımızın tabiatla en kolay şekilde bulaşması için 136 adet şehir ormanı kurduk .Mesire yerlerinin sayısını 1663'e yükselttik. İnsanlarımızın tabiata olan ilgisinin artmasıyla son dönemin yükselen yıldızı haline gelen çadır ve karavan turizmini de teşvik ediyoruz. Milli park sayımızı 32'den 45'e çıkararak milli park alanımızı 907 bin hektara yükselterek ülkemizin tabiat değerlerini daha sıkı şekilde koruyoruz. Erozyonla mücadelede dünyaya örnek bir ülkeyiz. Türkiye 1970'li yıllarda her yıl ortalama 500 milyon ton toprağını erozyonla kaybederken ağaçlandırma faaliyetleri ve diğer tedbirlerle bu miktarı 154 milyon tona kadar düşürdük. Yani artık her yıl Kıbrıs adası büyüklüğünde bir toprağı kaybetmiyoruz."
Erdoğan sözlerinin devamında da şunları kaydetti:
"Bu yıl ülkemizin 54 ilinde yaşanan 299 orman yangını ve 255 kırsal alan yangınıyla mücadele ettik: Orman teşkilatımız kahraman mensupları, desteğe gelen kurumlarımızın personelleri ve gönüllü vatandaşlarımızla birlikte bu yangınlara karşı can siperhane bir mücadele yürüttük: Verdikleri mücadele için orman teşkilatımızın tüm personeline milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Yangınlarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yaşadığımız afet sırasında ülkemize hava, uzman personel desteği sağlayan tüm ülkelere de buradan tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Elbette yangınlar sadece ülkemizi etkilemedi. Dünyanın pek çok yerinde benzer felaketler yaşandı. Önümüzdeki yıllarda da devam edeceği belirtilen orman yangınlarına karşı uluslararası seviyede şimdiden güçlü iş birlikleri oluşturmamız gerekiyor. Ülkelerin sahip olduğu bilgi ve donanımı paylaşmaları bu afetle mücadelemizi kolaylaştıracaktır. Türkiye olarak aldığımız tedbirlerle yangına ilk müdahale süresini 40 dakikadan 12 dakikaya indirdik. Orman Genel Müdürlüğümüz 21 binin üzerinde personeli ve farklı tiplerdeki 4 binin üstündeki aracıyla görev başındadır. Yangınlara karşı tarihimizdeki en zengin hava filosunu da bu dönemde kurduk. Attığı su miktarı ve etkin manevra kabiliyetine sahip uçakları bu yıl filomuza dahil ettik. Geçen yıldan itibaren insansız hava araçlarını da orman yangınlarıyla mücadelede kullanmaya başladık."