Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hedefinde, Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kapatma çağrısında bulunduğu Türk Tabipleri Birliği vardı. TTB'yi terörle iç içe olmakla suçlayan Erdoğan, "Açıkça Anayasa'ya aykırı faaliyet içindedir. 'Çoklu baro' gibi çalışmayı burada da yapmalıyız. Cumhur İttifakı olarak bu çalışmayı başarılı bir şekilde yürüteceğimize inanıyorum" dedi.
Sözlerine, "Bir terör örgütünü savunmak meslek örgünün görevi olamaz. Kendi devletinin sınırlarını güvenlik altına almaya yönelik harekatları itibarsızlaştırmak bir meslek kuruluşu görevi olamaz. Düşünebiliyor musunuz terör örgütünden birini getirip TTB'nin başına koyuyorlar. Bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir, terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına adeta el koyması hadisesidir" diye devam eden Cumhurbaşkanı, "Diğer partiler katılır, katılmaz ayrı konu. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Önce meslek kuruluşlarıyla ilgili düzenleme, sonra tek tek Meclisimiz harekete geçmelidir. MHP grubuyla da istişare halinde gereken hazırlıkları süratle istiyorum. Bütçenin hemen ardından Meclisimizin ilk işi bu olmalı. Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazlarını derhal almalıyız" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Erdoğan, cumartesi günü Fatih sondaj gemisine giderek yeni rezerv miktarını açıklayacağını duyurdu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"TBMM'de yeni dönemde de bizi çok önemli bir gündem bekliyor. Meclisimizin desteğine ihtiyacımız var. Meclis'in yeni yasama yılını en verimli şekilde değerlendireceğiz. Cumhur İttifakı'na, MHP'ye ve Sayın Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum."
"Cumartesi günü Fatih sondaj gemisine giderek yeni rezerv miktarını açıklayacağız."
"Özellikle en büyük ticaret ortağımız olan AB içinde üretim ve tedarik konusunda hızlı bir yükselişe geçmiş bulunuyoruz. İnşallah AB ile aramızdaki sıkıntıları suhuletle neticelendirerek bu olumlu grafiği daha da iyileştireceğiz. Ülkemizde kimi salgın tedbirlerinden kaynaklanan kimi sıkıntılar yaşandığını unutuyor değiliz. Her bir ferdin derdi bizim de derdimizdir. Birinin aşısıyla, eğitimiyle, sağlığıyla güvenliğiyle ilgili bir endişesi varsa, bunu gidermek bizim boynumuzun borcudur. İnşallah salgının kontrol altına alınmasıyla tedbirlerden kaynaklanan sorunlar kendiliğinden ortadan kalkacaktır."
"Muhalefet yapmak adına her çatlağı büyüten zihniyetlerden böyle bir basiret beklemiyoruz ama ülkenin ortak çıkarları konusunda biraz akıl, vicdan, ahlak beklemenin de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Teröristlerin yanında, zalim rejimlerin arkasında, hasımlarımızın dizi dibinde yer almanın adına siyaset yapmak diyemeyiz. Milletimiz bu tavra bir isim mutlaka vermiştir. Muhalefet adına konuşanların çoğu zaman hezeyan noktasına varan açıklamalarına gerektiğinde kabinedeki ilgili arkadaşlarımız zaten cevap veriyor. Biz de ihtiyaç olduğunda devreye giriyoruz. Meydanı ülkenin birliğini beraberliğini çökertmek olanlara elbette bırakmayacağız. Ama onların sinsi oyunlarına da asla gelmeyeceğiz. Ülkemiz siyasetinin geleceğinde karşımızdakilerin ne dediği ve ne yaptığından ziyade bizim duruşumuzun belirleyici olduğudur. Cumhur İttifakı'nın kaderiyle ülkemizin kaderi birleşmiştir."
"Dar kadrocu yaklaşımdan uzak durmanızı rica ediyorum. Akraba, aşiret, şu bu değil. Ya geniş kapsamlı bir yaklaşımla inşallah teşkilatlarımızı oluşturmamız lazım. Bunun dışındaki her şey teferruattır. Önümüzdeki döneme bu anlayışla bakmanızı özellikle istirham ediyorum."
"Meslek kuruluşlarının artık sürdürülemez hale gelen çarpık yapısı. Barolarla ilgili yaptığımız kanun değişikliğiyle önemli adım atmıştık. Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere, ne zamandan beri terörle iç içe olanlar Tabipler Birliği gibi bir kuruluşun başına geçebiliyor? Bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına adeta el koyması hadisesidir. Sağlıkta attığımız adımlar ortada. Bu hükûmetin en başarılı olduğu alanlardan birisi sağlık. Fiziki altyapısıyla, görmediği yatırımları yapan bu hükûmete hâlâ çirkin yaklaşımlar içinde bulunmak kabul edilebilir değildir.
Biz bunlara hastalarımızı nasıl teslim edeceğiz? Teröristten bu beklenir mi? TTB başta olmak üzere meslek kuruluşlarındaki sorunlar da tahammül edilemez seviyeye ulaşmıştır. Anayasa'da amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının organlarının görevine mahkeme kararıyla son verileceği de hükme bağlanmaktadır. TTB, bunun gibi kimi meslek kuruluşları açıkça Anayasa'ya aykırı faaliyet içindedir. 'Çoklu baro' gibi çalışmayı burada da yapmalıyız. Cumhur İttifakı olarak bu çalışmayı başarılı bir şekilde yürüteceğimize inanıyorum.
Uzun zamandır küçük ama örgütlü klikler tarafından kontrol edilen bu birlikte kuruluş amaçlarından sapmışlardır. İnsanları acımasızca katletmekten ormanları yakmaya, çocukları kaçırmaktan kadınlara tecavüze kadar bir terör örgütünü savunmak meslek örgünün görevi olamaz. Kendi devletinin sınırlarını güvenlik altına almaya yönelik harekatları itibarsızlaştırmak bir meslek kuruluşu görevi olamaz.
Milletin değerlerine savaş açmak bir meslek kuruluşunun görevi olamaz. Hükûmetin her yaptığına karşı çıkarak, siyasetin en çirkef halini sergilemek bir meslek kuruluşu görevi olamaz. Anayasa maddesi açık. Dünyadaki uygulamalar ortada. Hangisinde meslek kuruluşlarının terör örgütlerini destekleyebileceği yazıyor? Türkiye'nin bu ayıptan kurtulmasının vakti gelmiştir. Şimdi bu Tabipler Birliği ile alakalı Odalar ve Borsalar Birliği ile ilgili atılan adım neyse, süratle her düşüncenin yer aldığı tabipler birliğini oluşturmamız lazım.
Hepsi için bu çalışmalar yapılmalı. Süratle bu adımı atmalıyız. Diğer partiler katılır, katılmaz ayrı konu. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Önce meslek kuruluşlarıyla ilgili düzenleme, sonra tek tek Meclisimiz harekete geçmelidir. MHP grubuyla da istişare halinde gereken hazırlıkları süratle istiyorum. Bütçenin hemen ardından Meclisimizin ilk işi bu olmalı. Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen bu meslek kuruluşlarından bu imtiyazları almalıyız. Türk Tabipleri Birliği ifadesindeki Türk ifadesi bunlara yakışmıyor, zaten nefret ediyorlar. Hekimleri bir avuç örgütlü fanatiğin insafına bırakamayız. Kimsenin patırtısına aldırmadan ülkemiz ve milletimiz için en doğrusu neyse hayata geçireceğiz."