Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliği teklifine yönelik eleştirelerle ilgili olarak "İkide bir tek adam diyorsun, o zaman Gazi Mustafa Kemal'e hakaret ediyorsun. İnönü'yle anlaşabildi mi, anlaşamadı. İnönü cumhurbaşkanı oldu o da yine başbakanıyla anlaşamadı" dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde İlim Yayma Vakfı 46. Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
"Ekonomisi IMF komiserleri tarafından yönetilen bir ülke devraldık. Süreç o kadar kararlı bir şekilde yürüdü ki, 2013'te 23,5 milyar dolar olan IMF borcumuzu sıfırladık, iş bitti. Ondan sonra onlar bizden borç istedi. 5 milyar dolar borç verdik. O dönemde 27,5 milyar dolar Merkez Bankası rezervi vardı, bu şimdi 120 milyar dolarlarda. Bütün mesele azimdir, inançtır; tabii ki işini bilmektir."
"Eğitim sistemi çökmüş, sağlık sistemi bitmiş, adalet sistemi çökmüş bir Türkiye'den bugünlere geldik. Ekonomiyi 3 kat büyüttük. Geçmişte hayal dahi edilemeyen reformları hayata geçirdik. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik dedik. Kadınlarımızın, gençlerimizin önlerindeki engelleri her alanda kaldırdık. Bugün kızlarımız başörtüleriyle devlette, akademide, yargıda, silahlı kuvvetlerde serbestçe görev yapabiliyor."
"Avrupa'da, oralara giden bakan arkadaşlarımızı konuşturmuyorlar. Niye? PKK'yı, FETÖ'cüleri konuşturuyorlar. Türkiye'den Barolar Birliği Başkanı oraya gidiyor, terör örgütü uzantılarıyla toplantılar yapıyor. Sözde hukukuçu, sözde profesör. Demek ki istikamet üzereyiz. Kandil'deki hayır diyorsa, onlarla hareket edilir mi? İmralı'daki ülkemizdeki katiller değil mi? Bunlarla hareket etmek düşündürücü değil mi?"
"İkide bir tek adam, o zaman Gazi Mustafa Kemal'e hakaret ediyorsun. İnönü'yle anlaşabildi mi, anlaşamadı. İnönü Cumhurbaşkanı oldu o da yine başbakanıyla anlaşamdı. Celal Bayar aynı şekilde. Ondan sonra dönem bitti ve çok başlı, yeni bir süreç başladı. O süreç de işte bize kadar geldi. Dertli olanlara baktığımızda Demirel, Özal, Erbakan, Türkeş, Yazıcıoğlu rahatsız. Biz Türk tipi cumhurbaşkanlığı sistemiyle geliyoruz. Onların aynısını yapmak zorunda değiliz. Tamamen yerli ve millidir."
"Hollanda'da bizi sayımızı azaltmakla tehdit ediyorlar. En az 5 çocuk yapın. Rahatsız olmuşlar. Senin vatandaşın değil mi; 3 de yapar 5 de yapar. Bütün mesele şuurlu bir yaklaşım gösterildiği zaman bunlar hortluyorlar. Utanmasalar yeniden gaz odalarını, toplama kamplarını gündeme getirecekler. Biz Srebrenitsa'yı unutabilir miyiz? İşte bu Hollanda zihniyeti budur. Faşist diyince rahatsız oluyorlar.