CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “TMSF’nin el koyduğu Digitürk ihalesiz olarak Katarlılara satıldıktan sonra, naklen yayın ihalesi de önce Digitürk’e ve ardından Katarlı beIN Sports’a verildi. İlk ihalede 500 milyon dolar olan naklen yayın bedeline karşılık, bir hafta önce açılan yeni sezon ihalesinde Katarlı yayıncı kuruluşun teklifi 120 milyon dolar! Sporu siyasete alet etmenin faturasını marka değeri beş yılda dörtte bire düşen Süper Lig diğer ve diğer liglerdeki kulüpler ödüyor” dedi.
CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Türkiye’nin dünya klasmanındaki hakemlerinin de aralarında yer aldığı 13 hakemin görevden azledilmesini, yayıncı kuruluşların Süper Lig ihalesi için verdiği tekliflerin geçtiğimiz yıllara göre gerilemesini eleştirdi. Toprak, eleştirisinde iktidarın kulüp yönetimlerini, federasyonları siyasi kontrolüne alma hamleleri olduğunu ifade ederken, bunun sonucunda ülke sporunun olumsuz etkilendiğini belirtti.
Dünya klasmanında yer alan 13 hakemin görevlerinden azledilmesi üzerine Toprak, “Bu karar, Süper Lig’deki puan sıralamasına gölge düşürmüş, Lig’i şaibeli hale getirmiştir” değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan Toprak’ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Komitesi (MHK) sporu siyasetin müdahale ve mücadele alanına çeviren bir kararla; liglerin bitimine 10 hafta kala, aralarında FIFA, UEFA kokartlı hakemlerin de olduğu 13 futbol hakeminin görevini sonlandırdı. Görevden azledilen hakemler kararı basından öğrendiklerini, gerekçenin ne olduğunu bilmediklerini belirtiyorlar. MHK Başkanı’nın karar sonrası yaptığı açıklamada dile getirdiği ‘Hür ve rahat karar veremiyorlardı, bir gün bile bekleyemezdik’ ifadelerinin gerekçesi açıklanmalıdır. Bu ifadeler bugüne kadar oynanan maçlara, verilen hakem kararlarına, maçların sonuçlarına ve Süper Lig’deki puan sıralamasına gölge düşürmüş, Lig’i şaibeli hale getirmiştir.
MHK ve TFF yönetimleri bu kararın yeni alınmadığını, 1,5-2 aydan bu yana hazırlık yapıldığını, çalışma yürütüldüğünü belirtiyor. Süper Lig’de şike, şaibe, gölge tartışmalarını, iddialarını alevlendirecek, Türk futbolunu kaos ve kargaşaya sürükleyecek böyle bir karar, ligin bitiminde alınabilir, yeni sezonda bu hakemlerin klasman dışı olacağı, hakemlerde gençleştirmeye gidileceği açıklanarak süreç yürütülebilirdi. Bu karar sonrası, küme düşen takımlardan birisi ‘MHK hakemlerin hür karar veremediğini açıkladı. Lig iptal edilsin’ diye mahkemeye giderse, UEFA’ya başvurursa, lig iptal edilirse bunun hesabını kim verecek? Ya da şampiyon olan takıma karşı, sıralamadaki diğer takımlar ‘hakemlerin hatalı kararları yüzünden şampiyonluğu kaybettik’ gerekçesiyle ligin ve şampiyonluğun iptali için yargıya giderse, UEFA’ya, FIFA’ya başvurursa, sonuçlarının ne olacağı MHK ve TFF tarafından hesap edildi mi?
Bu yıl Katar’da yapılacak Dünya Futbol Şampiyonası’nda FIFA’nın görevden azledilen hakemlerimizi davet etmesine karşılık alınan bu kararla, Türk hakemlerinin uluslararası turnuvalarda, klasmandan dışlanmasına kapı açıldı. FIFA 'Türkiye'de bile güvenilmeyen, hür karar veremediği için azledilen bir hakeme ben niye Dünya Kupası'nda görev vereyim?' derse TFF ve MHK ne yanıt verecek? Sezon ortasında alınan hakem azillerine yönelik kararlarla Türk futbolu kaosa sürükleniyor. Federasyonları eski AK Parti yöneticilerine, iktidar müteahhitlerine teslim eden iktidar; şimdi ülkemizde kitlelerin sevdiği, başlı başına bir endüstriye, ekonomiye dönüşen futbola operasyon yapıyor. Bu operasyonun liglerin naklen yayın ihalesinin yapıldığı sürece denk getirilmesi başlı başına izaha muhtaç!
TMSF’nin el koyduğu Digitürk ihalesiz olarak Katarlılara satıldıktan sonra, naklen yayın ihalesi de önce Digitürk’e ve ardından Katarlı beIN Sports’a verildi. İlk ihalede 500 milyon dolar olan naklen yayın bedeline karşılık, bir hafta önce açılan yeni sezon ihalesinde Katarlı yayıncı kuruluşun teklifi 120 milyon dolar! Sporu siyasete alet etmenin faturasını marka değeri beş yılda dörtte bire düşen Süper Lig diğer ve diğer liglerdeki kulüpler ödüyor. Naklen yayın bedellerinden kulüplere ödenen ücretler büyük kulüplerin bütçesinin yüzde 30-40’ını oluştururken, Anadolu kulüplerinin bütçesinde yüzde 90 paya sahip. Naklen yayın bedelinin böylesine düşmüş olması pek çok kulübün iflasını, Anadolu kulüplerinin kapısına kilit vurmasını beraberinde getirecektir! MHK'nın, TFF'nin elinde gerçekten belge, telefon konuşmaları, pazarlık, talimat, tehdit, teknik takip gibi somut veriler varsa bunları açıklamak zorundalar. Tüm kamuoyu gerçekleri öğrenmelidir.”