Erdoğan'dan medyaya: Rehine sürecini yazmadan, çizmeden, fazla da konuşmadan takip edin

Erdoğan'dan medyaya: Rehine sürecini yazmadan, çizmeden, fazla da konuşmadan takip edin

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Şu anda 100 kadar vatandaşımız, IŞİD unsurlarının elinde. Biz bunları sağ salim kurtarmanın gayreti içerisindeyken, siz tahrik etmek suretiyle ne elde etmeye gayret ediyorsunuz? Lütfen bir şey rica ediyorum, şu süreci tahrik ederek değil, lütfen yazmadan çizmeden fazla da konuşmadan takip etmenizi istiyoruz" dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Trabzon'da katıldığı toplu açılış töreninde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Trabzon' da bugün açacağımız projelerin toplam bedeli 104 trilyon lirayı buldu. Bu Hizmetlerin Yapımında Emeği Geçenleri Huzurunuzda Teşekkür Ediyorum.

Bu kardeşinize, partinize sahip çıktığınız için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. 81 il arasında 30 Mart'ta en yüksek oy oranına Rize'de ulaştık. Ama Trabzon geri kalmadı. Yüzde 83 oy oranıyla Hayrat ilçesi birinci oldu. İller arasında rekor Rize'nin, ilçeler arasında rekor Trabzon Hayrat'ın. TOKİ eliyle Araklı'da başlattığımız 192 adet konutu da resmen hak sahiplerine teslim ediyoruz. Bu arada Ortahisar ve Of'taki iki adet futbol stadıyla gençlerimizi sevindiriyoruz. Toplam 38,5 trilyon liralık dört adet projeyi de Trabzonumuza kazandırıyoruz.

Bizim gündemimizde toplu açılışlar var. Önceki gün Rize’de, dün Artvin’de toplu açılışlar yaptık. 30 Mart’a kadar sürekli toplu açılışlar yaptık. Durmadık, devam ediyoruz. Seçim yaptık, yan gelip yatmadık. Süratle durmak yok yola devam dedik. Tabi bu arada çok önemli projelerin de temellerini atıyoruz. İşte geçen Cumartesi İstanbul’da yıllık 150 milyon yolcu kapasiteli dünyanın en büyük havalimanı projesinin temelini attık. Ve Ankara’da Salı günü ATAK helikopterlerimizin teslim törenini gerçekleştirdik. Kendi helikopterimizi üretir hale geldik. Biz çalışıyoruz, üretiyoruz. Biz ülkemize milletimize insanlığa eser kazandırmak için gece gündüz emek sarf ediyoruz. Peki diğerleri ne yapıyor? 12 yıldır ne yapıyorlarsa bugün de onu yapıyorlar.

Sadece engellemenin peşindeler. Sadece yıkmanın tahrip etmenin peşindeler. Sadece tuzak kurmanın peşindeler. Gezi olayları çıktı, bu muhalefet arkasına takıldı gitti. 17-25 Aralık’ta Türkiye’nin istiklaline karşı saldırı düzenlendi. Bu muhalefet Pensilvanya’nın peşine takıldı. Diyarbakır’da bayrağımıza saldırı düzenlendi, şimdi onu istismar etmenin peşindeler. Musul’da başkonsolosluğumuz kuşatıldı. Onu dahi istismar etmenin gayreti içindeler.

 

‘Fazla konuşmadan’

 

Ben buradan sesleniyorum. Yazılı ve görsel medyaya sesleniyorum. Şu anda 100 kadar vatandaşımız, IŞİD unsurlarının elinde. Biz bunları sağ salim kurtarmanın gayreti içerisindeyken, siz tahrik etmek suretiyle ne elde etmeye gayret ediyorsunuz? Lütfen bir şey rica ediyorum, şu süreci tahrik ederek değil, lütfen yazmadan çizmeden fazla da konuşmadan takip etmenizi istiyoruz.

Zira bu tahrikler karşı tarafta lehe değil aleyhte gelişmelere neden oluyor. Biz güvenlik güçlerimizle, dışişlerimizle, ilgili birimlerimizle an be an takip ederken, yazlı ve görsel medyadaki gelişmeler sıkıntı doğuruyor.

Gezi olaylarında Türkiye ekonomisini hedef aldılar. Türkiye’ye gelmeyin dediler, imajını sarsmaya çalıştılar. İçeride tüketmeyin ekonomi dursun çağrıları yaptılar. Ardından 17-25 Aralık’ta yine ekonomiyi hedef aldılar. Küresel yatırımlarımıza saldırdılar. Havalimanına, Marmaray’a saldırdılar. Yapılmakta olan ikinci tüp geçide saldırdılar. Yüksek hızlı trene saldırdılar. 250’ye yakın noktada kabloları kestiler. Halkbank’a Ziraat Bankası’na aynen saldırılara devam ettiler.

Biz gezi olaylarında da bu projeleri hedef almış başaramayan,  17-25 Aralık’ta bu projeleri hedef alanlara dik durduk, mücadelemizi sürdürdük. Bütün tehditlere rağmen Türkiye ekonomisi bunlara hiç aldırmadı. 2013 yılında yüzde 4. 2014 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4,3 büyüme kaydetti.

 

'Bu iş yürek işi yürek'

 

Diyarbakır’da bayrağımız indirildi. Bunun hesabını soracağız soruyoruz. İdari soruşturmalar devam ediyor. O hainin ipini tutanların araştırılması devam diyor. Ancak, asıl önemli olan şu. Bakın diyorlar ki, alnının ortasından vurup indireceksin. Kim o? Bahçeli diyor bunu. Bahçeli’ye sormak lazım. Ya sen acaba hayatında şu Diyarbakır’a kaç defa gittin ya? Ya buralar Türkiye tek vatan dediğimiz bizim topraklarımız değil mi? Niye gitmiyorsun? Gidemez, gidemez neden? Bu iş yürek işi yürek.

 

‘O hainin cesedi üzerinden…’

 

Kalkıyor diyor ki, alnının ortasından vuracaksın. Bakın o bayrağa saldıran hain vurulsaydı, doğu ve Güneydoğu’da o hainin cesedi üzerinden yeni bir tahrik kampanyası başlatılacaktı. O hain vurulmadı. İkinci senaryoyu devreye aldılar.

Şehirlerimizde gençlerimizi sokağa dökmek için tahrikler başlatıldı. Niye? Çünkü bunların her zaman bayrak derdi yok. Ama bizim var.

 

‘Siz bu işte çırak bile olamadınız’

 

Biz Afyon’da partimizi kurduk yola çıktık. Şunu söyledim. Bir, tek millet dedik. İki, tek bayrak. Kılıçdaroğlu yeni mi geldi aklına ya? Hakkari mitinginde niye bir tane bayrak yanına götüremedin ya? Dün çıkmış utanmadan sıkılmadan Erdoğan diyor konuşmamalı diyor, susması lazım diyor. Ey Kılıçdaroğlu ey Bahçeli çok mu rahatsız oldunuz? Biz nerede ne zaman nasıl konuşacağımızı gayet iyi biliriz. Ama siz bilmediğiniz için battıkça batıyorsunuz. Siz bu işte çırak bile olamadınız.

Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik. Kimse bu topraklar üzerinde operasyon yapamaz. 780 bin kilometrekaresiyle tek vatan. Türkiye’nin dört bir yanında biz varız. Dördüncüsü de tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Trabzon’un gençleri bu tuzağa düşmesin. Karadenizli gençler bu tuzağa düşmesinler. Onlar bayrağımızın dalgalandığı yere gidemiyor. Kendi parti bayraklarını dahi sallayamadıkları yerde, Türk bayrağına yapılan saldırı üzerinden nemalanmaya çalışıyorlar.

Rabbim Soma’daki  301 şehidimiz ve oradaki babalara da rahmet etsin. Onların da ailelerine sabırlar temenni ediyorum.

Bu MHP’ye CHP’ye soruyorum. Ya siz bu bayrağı çok severdiniz de, o bayrağın dalgalandığı şehirlere neden gitmiyorsunuz? 30 Mart’ta CHP de MHP de doğu Güneydoğu’da varlık gösteremedi. Geçenlerde Dışişleri Bakanım, bu parti genel başkanlarını ziyarete gitti. Gidiyor, CHP’nin başkanına, CHP Başkanı diyor ki, biz sizin Ortadoğu politikanızı tasvip etmiyoruz. Dışişleri bakanımız da  “Tasvip etseniz zaten aynı partide olurduk” diyor. Arkasından bir şey daha söylüyor. “Bunun bir siyasi bedeli var” diyor. Irak’ta olan olayların. Ona da güzel bir cevap veriyor bakanımız, diyor ki 30 Mart daha yeni bitti, 30 Mart’ta kime ne siyasi bedel ödeteceğini göstertti. Öyle mi? Bunun siyasi faturasını kim keser? Millet keser. Millet de kesti zaten. Aldığın oy belli. CHP MHP toplam oyunuz Ak Parti’nin oyu kadar etmiyor. Daha neyi konuşuyorsunuz?

 

‘Bunlar sirk cambazı’

 

Ankara’da geziciler Türk bayrağını yaktı. CHP’liler el ele verdiler. Milletvekilleri polisimize küfür etti. Kılıçdaroğlu, sen önce polisimize küfreden milletvekilleri hakkında ne yaptın onu söyle? Bir diğer vekilin de İstanbul’da o da gelmiş yatıyor TOMA’ların önüne, eline de iki tane mermi bir yerden bulmuş nereden bulmuşsa, bunlar bu işi iyi bilir. Avucunun içinde gösteriyor. Bunlar sirk cambazı sirk. Bunların burada millet sevdası diye bir dertleri yok.

 

Cumhurbaşkanlığı seçimi

 

Biz büyük devletiz. Bayrağa saldıranlara gerekeni yapacağız. Gezi olaylarında, 17 Aralık’ta 25 Aralık’ta başarısız oldular. Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi geliyor. 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Şimdi baktılar ki, cumhurbaşkanlığı seçiminde ne yapalım? Diyorlar ki çatı aday. Şu anda dolaşıyorlar. Bir inşaata, soruyorum size, çatıdan mı başlanır temelden mi başlanır? Bunların temeli yok temeli. Temeli olmayanın çatısı olur mu?

 

‘Temel burada. ama temel reis değil ha’

 

Yarın bir araya geleceklermiş, gelsinler. İşte temel burada. Ama Temel Reis değil ha. Temel burada ve çatıyı kuracak olan işte burası. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz, boşuna söylemiyoruz. İnşallah çıkacak cumhurbaşkanımız… Şunu bilesiniz ki çıkacak cumhurbaşkanı adayımız bu kutlu yürüyüşü daha da güçlendirerek bu yolculuğu devam ettirecektir. Hiç kimse bu yürüyüşü durduramaz. Büyük Türkiye’yi hiç kimse engelleyemez.

2007’deki cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan sıkıntıları hatırlayın. O zaman bizim meclis’te cumhurbaşkanı seçmemizi engellediler. Bir kriz meydana getirdiler. Biz ne yaptı? O zaman millete gidelim, anayasayı değiştirdik. Yüzde 69 oyla millet artık cumhurbaşkanını ben seçeceğim dedi. İnşallah 2 ay sonra cumhurbaşkanı doğrudan milletin oylarıyla seçilecek. 10 Ağustos’ta seçilecek kişi Türkiye’nin tamamını kucaklayacaktır. Açılışını yaptığımız eserlerin Trabzon’a hayırlı olmasını temenni ediyorum.