Erdoğan'dan Trump'ın Golan Tepeleri açıklamasına tepki: Bölgeyi yeni bir krizin eşiğine getirmiştir

Erdoğan'dan Trump'ın Golan Tepeleri açıklamasına tepki: Bölgeyi yeni bir krizin eşiğine getirmiştir

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısı'nda, ABD Başkanı Donald Trump'ın Golan Tepeleri'yla ilgili sözlerine 'tahlihsiz açıklama' olarak değerlendirerek, "Bölgeyi yeni bir krizin, yeni bir gerilimin eşiğine getirmiştir" dedi.

Trump, "ABD için İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tam olarak tanımanın zamanı geldi" demişti. Türkiye'den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Trump'ın bu sözlerine tepki göstermişti.

TIKLAYIN - Türkiye'den Trump'a 'Golan Tepeleri' yanıtı

Yeni Zelanda’da 50 kişinin hayatını kaybettiği cami katliamına bir kez daha tepkisini gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İslam düşmanlığına' dikkati çekerek, “Problemlerden saklanarak kurtulamayız. Bizi ve insanlığı tehdit eden sorunları sükutla geçiremeyiz. Biz tepkimizi güçlü şekilde göstermedikçe Neo-Nazi virüsü saracaktır" diye konuştu.

"Yükselen kültürel ırkçılıktan sadece Müslümanlar değil Museviler, Afrika kökenliler Romanlar da mağdur oluyor" diyen Erdoğan, "Bu nefret suçlarının failleri bulunmuyor ya da bulunduğu zaman da bir psikolojik rahatsızlığa bunu atfediliyor, münferit suç denerek olay ört pas ediliyor" dedi. Erdoğan konuşmasının devamında, ABD'nin İsrail'e verdiği desteğe tepkisini yineleyerek, "Nefret suçlarını önemsizleştirmenin hiç kimseye bir faydası yoktur. İsrail’in Kudüs’te ve tüm Filistin’de sürdürdüğü terör devleti uygulamalarını saklamaya çalışmak beyhudedir. Hele hele gerçekleri dillendirdiğimiz için şahsımız hedef alan Batı dünyasında nefret objesi haline getirmek kimseye bir fayda gelmez. Biz doğru bildiklerimizi söylemekten asla çekinmedik, çekinmeyiz" ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu: Gelin İslam düşmanlığını, ırkçılığı gelin birlikte ele alalım

İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısı'nda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Yeni Zelanda'da yaşanan katliamı kınayarak, ölenler için başsağlığı diledi. Çavuşoğlu, "Dış politikasını insani değerle üzerine kuran ülke ve İİT olarak çağrıda bulunuyoruz, gelin İslam düşmanlığını, ırkçılığı birlikte ele alalım" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Buradan Afganistan’dan Pakistan’a Irak’tan Somali’ye kadar terörle mücadele eden kardeşlerimize selam gönderiyoruz. Terörün vahşi yüzüne kurban verdiğimiz şehitlerimize rahmet diliyoruz, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yeni Zelan’da halkına bu menfur eylemden dolayı taziyelerimi ilerliyorum. Saldırının ardından dışişleri bakanımı hemen Yeni Zelanda’ya gönderdim.

“Zirve dönem başkanı olarak yaptığımız davete kısa sürece icazet ettiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Değerli dostlar öncelikle bir hakikatin altını çözmekte fayda görüyorum. İİT üye sayısı bakımından BM’den sonra ne büyük beynelmilel kuruluştur. Bu teşkilatın gayesi ise Kudüs başta olmak üzere İslam dünyasının en önemli meselelerine sahip çıkmaktır. Elbette İsrail yönetiminin aralıksız tacizine maruz kalan ilk kıblemiz Kudüs’ün hakkını korumak teşkilatın birinci vazifesidir. Kudüs’ün hakkını savunmaz vazgeçilmez gayemizdir. Trump’ın Golan Tepeleri’yle ilgili talihsiz açıklaması bölgeyi yeni bir krizin, yeni bir gerilimin eşiğine getirmiştir. Golan Tepeleri 1967’den bu yana İsrail’in işgali altında bulunmaktadır. 1967 senesindeki İsrail işgali sadece bölgedeki Arapları değil Türkmenleri de kendi topraklarından göçe zorlamıştır. Türkiye’nin,  İslam İşbirliği Teşkilatı’nın böyle hassas bir meselede sessiz kalması emrivakilere boyun eğmesi düşünülemez. Golan Tepelerinin işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz, veremeyiz. Müslümanların hayat hakkını hedef alan her kritik hadise biz ve teşkilat için önemlidir.

"Bu saldırı buzdağının görünen yüzüdür. Yeni Zelanda saldırısı Müslümanları ve masum insanları toplu halde hedef alan en ilk  ne de son saldırıdır. Budan önce de Müslümanlar katliamlara maruz kalmıştır. 1993’te Soligen'de Naziler evlerini ateşe vererek kalleşçe şehit ettiler. İsrail’de bir sivil işgalci Halil İbrahim’de sabah namazı kalan Müslümanları öldürdü.

"Yükselen kültürel ırkçılıktan sadece Müslümanlar değil Museviler, Afrika kökenliler Romanlar da mağdur oluyor. Bu nefret suçlarının failleri bulunmuyor ya da bulunduğu zaman da bir psikolojik rahatsızlığa bunu atfediliyor, münferit suç denerek olay ört pas ediliyor. Hakim karşısına çıkarılmıyorlar. Nasyonel sosyalist ırkçı cinayetleri dönerci cinayetleri olarak küçümsendiğini burada hatırlatmak isterim. Sorunları halının altına süpürerek çözemeyiz. Problemlerden saklanarak kurtulamayız. Bizi ve insanlığı tehdit eden sorunları sükutla geçiremeyiz. Biz tepkimizi güçlü şekilde göstermedikçe Neo-Nazi virüsü saracaktır.

"Avrupa'da olduğu gibi telafisi olmayan felaketler yaşanacaktır. Bunun için gördüğümüz sıkıntıları cesaretle ifade etmeli, hep birlikte üzerine gitmeli, çözüm yollarını sa beraberce aramalıyız. Sadece kendimiz için değil evlatlarımızın istikbali için de üstlenmeliyiz. Bunu camilerimizi şenlendiren 3 yaşındaki şehitlerimizin hatıraları için yapmalıyız. 

"Nefret suçlarını önemsizleştirmenin hiç kimseye bir faydası yoktur. İsrail’in Kudüs’te ve tüm Filistin’de sürdürdüğü terör devleti uygulamalarını saklamaya çalışmak beyhudedir. Hele hele gerçekleri dillendirdiğimiz için şahsımız hedef alan Batı dünyasında nefret objesi haline getirmek kimseye bir fayda gelmez. Biz doğru bildiklerimizi söylemekten asla çekinmedik, çekinmeyiz. Türk ve Müslüman düşmanı siyasetçilerin söylemlerine de boyun eğmeyiz.

"Maalesef bu konuda olması gereken düzeyde bir çaba gösterilmedi. Müslümanlara nefret söylemini takip edecek güçlü bir mekanizmaya ihtiyacı var. Teşkilat bünyesindeki bağımsız insan hakları komisyonunun güçlendirilmesi dahil elimizdeki sivil toplum araçlarını daha etkin bir biçimde nasıl kullanabileceğimizi burada konuşmalıyız. Paydaşlarımızın sayısını da artırmalıyız. Hepsinden önemlisi ümmetin bekasını ilgilendiren hususlarda tek yürek tek bilek olup, beraberce hareket etmeliyiz. Kısa vadeli çıkarlar orta ve uzun vadeli menfaatlerimizin önüne geçmemelidir. Elimizden gelen her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum."

 

Erdoğan ezan sırasında sustu, halk tezahürata devam edince canlı yayın sesi kesildi