Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ziraat Bankası'nın Simit Saray'ın yüzde 51 hissesini aldığına dair tartışmalara değindi. Erdoğan, "Bir ara gündeme geldi ama böyle bir şeyi şu anda düşünmüyoruz. Ziraat'in Simit Sarayı'nı almasını tasvip etmem mümkün değil" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın dün (17 Aralık 2019) Küresel Mülteci Konferansı'na gittiği Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamaların detayları öğrenildi.
Erdoğan, "İncirlik ve Kürecik Üssü kapatılır mı?" sorusuna, "Gerekirse ikisi birden kapanır" diye yanıt verdi. Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun itidal çağrısına da yanıt evren Erdoğan, "Eğer bu ülkenin değerlerine saygı duyuyor, bu ülkenin geleceği için biz de bir şey katalım diyorsanız o zaman atılan bu adımlarda bize itidali nerede tavsiye edeceğinizi iyi düşünün. Bana kalsa bunlar bize terörle mücadelede de itidal tavsiye edecekler. Hâlâ daha ediyorlar. Biz nerede itidalli davranacağımızı, nerede kararlı adımlar atacağımızı gayet iyi biliyoruz" dedi.
Türkiye-Libya anlaşması sonrasında KKTC'ne insansız hava araçlarının yerleştirilmesine ilişkin de konuşan Erdoğan, "Buraların gerekirse sayısını artırırız. Daha da fazla artırma durumu söz konusu olabilir. İhtiyaca göre her şey her an değişebilir. Bunun yanında Libya bu tür ihtiyaçları kendisi de karşılıyor. Askeri güvenlik ve İş Birliği Anlaşması aramızdaki dayanışmayı daha da güçlü kılacak" ifadelerini kullandı. Öte yandan sözlerinin devamında Geçitkale'ye inen insansız hava araçlarının konumu ve işlevine de değinen Erdoğan, "Bu süreci de aynı hızla devam ettireceğiz" diyerek devamının geleceğinin altını çizdi. Erdoğan devamında, "Herhalde bundan sonra Sayın Kılıçdaroğlu, 'Doğu Akdeniz'de var mıyız, yok muyuz' demez umarım. Bu kadar uzun bir kıyı şeridine sahip olan Türkiye'nin oralarda olmaması söz konusu olabilir mi? Ama bunların hayatından askeri, güvenlik gelmiş geçmiş değil. Buna çok uzaklar ama alışacaklar" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye-Libya'nın 27 Kasım'da imzaladığı mutabakat muhtırasıyla ilgili olarak da şunları kaydetti:
"Bizim olayımız beka meselesi. Ondan da öte tarih meselesi. Biz şuanda öyle adımlar attık ki, bu adımlar Sevr'in ters köşe edilmesi demektir. Bu kadar önemlidir."
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'ten bahseden Erdoğan, "Onlar Libya mutabakatının hukuka aykırı olduğunu söylüyorlar. Biz de tam aksine bu Uluslararası Deniz Hukuku'na uygundur diyoruz. Attığımız adımın bütün hesabının çalışmasını yaptık. Hatta daha öncesine dayanan bir çalışmaydı bu" diyerek Kaddafi dönemine işaret etti. Erdoğan sözlerinin devamında, "O süreçte Kaddafi'nin ömrü yetmedi, belirli adımları atamadık ama arşivimizdeydi. Ama bunlar arşivimizden çıktı. Ve gerekli adımları atıyoruz" sözlerini kaydetti. Türkiye-Libya arasındaki süreci daha da hızlandıracağız. İhtiyaçları olursa her an yardıma hazır olduğumuzu onlara ifade ettik" dedi.
Dün Cenevre'de Rusya Devlet Başkan Vladimir Putin ile telefonda konuşan Cumhurbaşkanı görüşmenin detaylarına ilişkin olarak da şunları aktardı:
"Bir görevlendirme yaptık. Bu kapsamda Dışişleri Bakan Yardımcısı, Savunma Yardımcısı, İstihbarat'tan ve Ulusal Güvenlik'ten oluşan bir heyetle kısa zaman içerisinde arkadaşlarımız Moskova'ya gidecekler. Muhataplarıyla bölgesel konuları etraflıca ele alacaklar."
Sürecin kısa sürede tamamlanmasının önemine değinen Erdoğan, "Bizler yapıcı ve kısa sürede netice alıcı bir görüşme olmasını Putin'den istedik. Kendileri de aynı şekilde talimatları vereceklerini söylediler" ifadelerini kullandı.
Güvenli bölgeye ilişkin herhangi bir destek olup olmadığıyla ilgili soruya da yanıt evren Erdoğan şunları söyledi:
"Güvenli bölge konusundaki çağrımıza henüz dünyanın en güçlü, ekonomik olarak en saygın olduğunu zannettiğimiz ülkelerden bile biz de varız diyen çıkmadı. Biz hâlâ ses bekliyoruz. 40 milyar doları aşkın bir yatırımımız var. O hat arasında bir güvenli bölge oluşturabilirsek bunu birileriyle paylaşmamıza gerek yok, güvenliği de biz sağlarız. Bu konuda Amerikalılarla, Putin'le yaptığımız konuşmalarda hepsini konuştuk. Böyle mülteci şehirlerini Türkiye kurdu demeleri çok önemli. Bizim için de çok önemli, projemiz çok güzel. Bu adımı attıktan sonra biz de burada olalım diyenler çıkabilir. Biz yine çağrımızı sürdüreceğiz."
İç politikada Kılıçdaroğlu'nun, "İktidar Doğu Akdeniz'de hiçbir şey yapmıyor" ifadelerini hatırlatan Cumhurbaşkanı, "Oysa sondaj ve sismik gemilerimiz oradaydı. Ama gözü var, görmüyor, ne yapalım bakar kör" dedi.
Cumhur İttifakı'nın bileşeni MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin güvenli bölge sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Cumhur İttifakımızın sesidir Devlet Bahçeli'nin ifadeleri. Onun için ben kendisine çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Kanal İstanbul projesinin çevreye vereceği zararın ifade edildiği tartışmaların hatırlatılması üzerine konuya dair konuşan Cumhurbaşkanı şöyle dedi:
"Nasrettin Hoca damdan düştüğünde hemen doktor çağırmışlar. O da bana damdan düşeni getirin, doktoru değil. Biz damdan düştük biliyoruz. Bize zamanında Haliç temizlenmez, burayı doldurun dediler ama biz Haliç'i temizledik. Kaldı ki boğazlardan Montrö'de bize tanınan bir hak yok. İstedikleri gibi gelip geçiyorlar. Düşünün sizin boğazınızı kullanıyorlar, ama hiçbir şey elde edemiyorsunuz. Ama Kanal İstanbul'da böyle değil. Süveyş Kanalı ve diğerlerinde nasıl kendilerine dair hakları varsa biz de bu yatırımı yaptığımız zaman bu tür bir hukukumuz , hakkımız olacak. Kaza endişesi olmayacak, bu noktada işin bir de bu güzelliği var."
"Kanal İstanbul'a bileşik kaplar usulüyle bakın. Tuzlu su, az tuzlu su... Bunlar bir araya geldiği zaman ortaya ne çıkar? Bunun bir ortalaması çıkar. Karadeniz'in tuz oranı nedir? Marmara'nın tuz oranı nedir? Olaya buradan bakılması lazım."
"Simit Sarayı'nın yüzde 51 hissesinin Ziraat Bankası mı alıyor?" tartışmasına da değinen Erdoğan'ın dile getirdikleri şöyle:
"Bankanın genel müdürünü aradım, 'Bir ara gündeme geldi ama böyle bir şeyi şu anda düşünmüyoruz' dedi. Benim bunu tasvip etmem mümkün değil. Geçmişte kamu bankalarının görev zararı olayları sebebiyle nasıl battığını hatırlayın; bütün kamu bankaları görev zararı adı altında çökertilmişti. Biz geldik, önce kamu bankalarımızın tamamını görev zararlarından kurtardık."
Yeni siyasi partilerin kurulmasıyla ilgili olarak da konuşan Erdoğan, "Arkadaşlarıma hep söylüyorum. Asla gündemimizde olmamalı. Herkes yoluna. Biz zaten durmak yok yola devam diyoruz. Sadece bir şeyi söylemek yeterlidir herhalde. Sadece Başbakanlık, Genel Başkanlık görevini bıraktığı zaman bu arkadaşlardan birinin yaptığı konuşmayı dinlemişsinizdir. Her şey orada mevcut. Biz yol arkadaşlarımızdan, teşkilatımızdan memnunuz. Sıkıntımız yok. Çok daha kararlı bir şekilde kongrelerimize hazırlanıyoruz. Kongrelerimizi yapıp 2023 seçimlerine gireceğiz. Başka hazırlanan var mı yok bu bu ayrı bir konu. Varsa vardır. Biliyorsunuz biz bu süreçleri önceden de yaşadık ama şu anda o arkadaşların isimlerini hatırlayan var mıdır? Ben bilmiyorum. Bizim çok işimiz var. Onlara bakalım" diye konuştu.