ERDOĞAN: TÜRKİYE LÜBNAN'IN HUZURUNA ÖNEM VERİYOR İSTANBUL (A.A)

-ERDOĞAN: TÜRKİYE LÜBNAN'IN HUZURUNA ÖNEM VERİYOR İSTANBUL (A.A) - 17.01.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan'da yaşanan hükümet krizine ilişkin olarak, ''Türkiye olarak, kardeş Lübnan halkının huzur ve refahına şüphesiz ki büyük önem vermekte, bölgede herhangi bir sıkıntının yaşanmasını da arzu etmemekteyiz'' dedi.  Başbakan Erdoğan, Lübnan'daki kriz ile ilgili Üçlü Zirve Toplantısı için Suriye'ye hareketinden önce, Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.   Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın davetlisi olarak Dişişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Şam'a gideceğini belirterek, ziyaretinin asıl amacının Lübnan'ın yaşamakta olduğu sıkıntılar ve son olarak 11 bakanın istifasıyla ortaya çıkan hükümet bunalımının kısa sürede aşılabilmesi için yapılabilecekleri görüşmek olduğunu söyledi. Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tani'nin de Suriye'ye eş zamanlı olarak bir ziyaret gerçekleştirmesiyle üçlü istişarede bulunacaklarını kaydeden Erdoğan, şöyle dedi: ''Türkiye olarak, kardeş Lübnan halkının huzur ve refahına şüphesiz ki büyük önem vermekte, bölgede herhangi bir sıkıntınını yaşanmasını da arzu etmemekteyiz. Bölgemizde barış ve huzurun egemen olması gayreti içerisindeyiz. Tabi bunun da temel şartı siyasi istikrarın bölgede hakim olmasıdır.  Diğer taraftan Orta Doğu'da halihazırda birden fazla ihtilaf ve istikrarsızlık mevcut durumda. Üstelik tüm bu sorunlar incelendiğinde birbirleriyle irtibatlı olduğunu görüyoruz. Böyle bir ortamda Lübnan'ın yeni bir belirsizlik ortamına girmesini de şüphesiz ki bölgemiz kaldırmaz.'' Lübnan'ın karşı karşıya kaldığı sıkıntıların aşılması için Türkiye'nin aktif gayretleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, BM İstikrar Gücü yönetiminde Türkiye'nin askeri gücünün uzun süredir burada görev yaptığını, ayrıca Lübnan'ın sıkıntılı bölgelerinde eğitimden, sağlığa ve altyapıya kadar birçok destekte bulunduklarını ve bulunmaya devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, geçen yıl Lübnan'a gerçekleştirdiği ziyarette tüm bu yatırımların resmi açılışının yapıldığını ve bölgede birlik mesajı vermek için temsilcilerle görüştüklerini hatırlatarak, ''Bu gayretlerimize rağmen hükümet bunalımının ortaya çıkmış olmasından doğrusu ciddi üzüntü duyuyoruz'' dedi. Gerçekleşecek ziyarette bu bunalımın aşılabilmesi için Türkiye'ye düşen görevin neler olabileceğini, bölge ülkelerinin Lübnan'ın istikrarı için neler yapması gerektiği konusunu ele alacaklarını ve buna göre adımlar atmak istediklerini kaydeden Erdoğan, uluslararası toplumun da bu süreç için ortak bir çabayı ortaya koyması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, Suriye'ye gerçekleştireceği ziyaretin, bölgenin barış ve huzuruna katkıda bulunmasını temenni etti.  -ERDOĞAN, SORULARI DA YANITLADI- Erdoğan, Şam ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Dün Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat'ın açıklaması oldu ve sizden özür diledi. Ogün statta olanlarla ilgili olarak 'teker teker tespit edilecek ve bir daha stada alınmayacak o insanlar' dedi. Bu konuda görüşünüz nedir?'' şeklindeki sorusuna Başbakan Erdoğan şu yanıtı verdi: ''Türk Telekom Arena Stadı ile alakalı olarak bazı şeyler herhalde anlaşılmamakta direniliyor. Bu stadın yapılmasıyla ilgili süreç, merhum Özhan Canaydın'ın bana bir ziyaretindeki talebiyle başlayan bir süreçtir. Bu adımı atarken Galatasaray, kendi imkanlarıyla böyle bir şeyi yapacak durumda değildi. Zaten böyle bir durum olsa Ali Sami Yen'in bakımı ve onarımıyla ilgili sıkıntılar yaşanıyordu. Oradan şehircilik açısından da çıkarılması uygun görülmüştü. Bizler de Türkiye'nin uluslararası özellikle o noktasında bizleri en ileri derecede temsil etmiş kulübümüz olan Galatasarayımıza yakışır bir stadı yapalım istedik. Bunun için de yer arayışında önümüze Seyranteye çıktı. Bu vesileyle dünyada da olduğu gibi statların dolup boşalması noktasında ulaşım önemli bir sorun. Bu konuda sosyal düzenlemelere yönelik adımları attık.'' -''AÇILIŞ HEYECANINI YAŞAMAK İSTEDİK''- Başbakan Erdoğan, stat projenin başlangıcındaki hesaplamayla bitişindeki hesaplamanın aynı olmadığını dile getirerek, şunları söyledi: ''Ali Sami Yen Stadı, Galatasaray'a kullanım hakkı verilmiş olan bir stattır, Galatasaray Kulübü'nün değildir, devletindir, milletindir ve böyle bir kullanım tahsisi yapılmıştır. Şimdi bizler Seyrantepe'yi yaparken devlet olarak onu da tabi ki değerlendireceğiz. Mesele nedir? Bunu en iyi şekilde değerlendirebilmektir. Bu arada TOKİ olarak orayı tahsis ettik ve TOKİ bir taraftan Seyrantepe'ye başlarken... Çünkü bu işin müteahhidi bu işi götüremeyince biz devreye TOKİ'yi soktuk ve TOKİ bunu bitirdi. Bitirirken de bizzat bu işte şahsım da ilgilendim çünkü İstanbulumuzun böyle bir tesise ihtiyacı vardı. Bu bir Şükrü Saraçoğlu değildi. Çünkü Şükrü Saraçoğlu, Fenerbahçe'nin bizzat kendisinin yaptırdığı bir stattır. Şimdi Bursa aynı şekilde yaptırıyor. Bunun yanında TOKİ'nin daha farklı illerimizde de stat yapımına girdiği yerler var. Şimdi mesela Trabzon'da başladı.''  Seyrantepe'deki stadın bitişiyle birlikte bu açılış heyecanını yaşamak istediklerini, bu açılışı bu şekilde değil de farklı şekilde de yapabileceklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bizim açılış törenleri içinde, bir açılış töreni olarak yapabilirdik. Örneğin Türkiye'nin en büyük spor salonu olan 17 bin 500 kapasiteye sahip Sinan Erdem Spor Salonu'nda, 36 önemli tesisin resmi toplu açılışını yaptık. Oradaki belediyemizin yapmış olduğu tesisin açılışında İstanbullularla farklı bir heyecan yaşadık. Bunu Seyrantepe'de de yapabilirdik. Benim tuttuğum futbol kulübü belli, devlet bakanımın tuttuğu kulüp belli, TOKİ başkanının tutuğu kulüp belli. Ben Fenerbahçeliyim, Devlet Bakanım Trabzonsporlu, TOKİ Başkanı Galatasaraylı. Biz burada herhangi bir ayrımcılık yapmadık. Hatta Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Beyle de bu konuda görüştüğümüzde 'böyle bir stadın yapılmasından iftihar ediyoruz' demiştir. Bir şölene dönüşmesi gereğini gördüğümüz böyle bir açılış töreninde, böyle bir tabloyla karşılaşmış olmamız bizi üzmüştür ama bunu tüm Galatasaray camiasına mal etmek asla mümkün değildir. Ama orada bir organizasyon var mı? Açıkça söyleyeyim bir organizasyon var ve bunu da kimse son zamanlardaki bazı spesifik olaylara mal etmesin.'' Erdoğan, ''Ben Türkiye'nin Başbakanıyım. Şu anda ülkemi adım adım dolaşıyorum. Gittiğim her yerde halkımın teveccühü ortadadır. Halkımla bu noktadaki ilişkilerimiz ortadadır. Dolayısıyla bu tür söylemlenilen yaklaşım tarzlarını doğru da bulmuyorum. Bunun gerçek doğrusu, 12 Haziranda ortaya çıkacaktır. 12 Haziranda bu gerçek, doğru ortaya çıktığı zaman da gerçek anket odur. Yoksa diğerleri geçicidir'' şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, Tunus'ta yaşanan olaylara ilişkin soru üzerine de ''Tunus'taki gelişmeler ve bu bölgelerdeki buna benzer gelişmeler, aslında bir hareketlenmenin bu bölgelerde olduğunu ve dalga dalga yayıldığını gösteriyor. Temennimiz odur ki bunlar süratle aşılır. Yönetimlerin tabi ki halkıyla bütünleşmesi çok önemli. Halkıyla kaynaşması çok önemli. Burada buna benzer sıkıntılar var. Ben olayın sadece istihdamdan, işsizlikten kaynaklandığını düşünmüyorum. Bunun dışında bir çok şeylerin olduğunu, özellikle hak ve özgürlükler noktasında bir çok sıkıntıların olduğunu değerlendiriyorum. Bunların üzerinde oradaki yöneticiler ve iktidarlar da gerekli değerlendirmeleri yapacaklardır'' dedi.