Zonguldak’ta Karadeniz gazı denize ilk boru indirme ve kaynak töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üç tarafı denizle çevrili ülke olarak Doğu Akdeniz’de mevcudiyetimizi hissettiriyoruz. Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin buradaki kaynaklar üzerinde var olan haklarını her platformda savunuyoruz. Ülkemizin bu durumdaki duruşu şüpheye yer bırakmayacak şekilde net. Biz ne kimsenin hakkına el uzatırız ne de haramilere hakkımızı yediririz. Bizim olanın zorbalıkla, tehditle ayak oyunlarıyla bizden kopartılmasına asla izin vermeyiz. Biz enerjiyi bir gerilim ve çatışma alanı değil bölgesel işbirliğinin anahtarı olarak görüyoruz. Bu anlayışla bölgedeki aktörlerle işbirliği yolları geliştirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki temasların müspet neticelerini hep birlikte görmeye başlayacağız. Türkiye’nin enerji arz güvenliği sorununu tamamen çözmüş bir ülke yapıncaya denk mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde Karadeniz’de bulunan 540 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin karaya çıkartılması için denize ilk boru indirme ve kaynak töreni gerçekleştirildi.
Karadeniz gazında kritik bir safhaya ulaşmanın heyecanının yaşandığını aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugün ülkemizin şu ana kadar en büyük doğalgaz keşfi olan Karadeniz gazında kritik bir safhaya daha ulaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Hatırlarsanız iki yıl önce müjdemizi açıkladığımızda bir hedef belirlemiş, yerli gazımızın 2023’de milletimizin hizmetine sunulacağını ifade etmiştik. Aradan geçen zaman zarfında gerçekten yoğun bir mesai yürüttük. Fatih’in keşfinin ardından Yavuz ve Kanuni Sondaj gemilerimiz de Karadeniz’e intikal etti. Bu gemilerimiz Fatih’in açtığı kuyuların alt ve üst tamamlama operasyonlarını gerçekleştirdiler. Teslimatı uzun sürecek ekipmanların da siparişini verdik ve almaya başladık. Geçen yıl temelini attığımız tesisimizin inşası süratle devam ediyor. Yavuz Sondaj Gemimiz açılan kuyulardaki gaz akışını ölçecek kuyubaşı vanaları ve kuyu içi akıllı vana sistemlerini yerleştiriyor. Geçtiğimiz hafta sığ boru serimi ve montajı yapacak gemi ulaştı. Bugün Bismillah diyerek ilk boruları indiriyor ve ilk kaynağımızı yapıyoruz. Derin deniz tarafında da ilk kaynağı önümüzdeki ay vuracağız. Sadece deniz tarafında bu çalışmaları yapmakla iş bitmiyor. Derin denizde inşa edeceğimiz boru hattıyla eş zamanlı olarak doğalgazı milli iletim şebekemize taşıyacak karadaki boru hattını yapıyoruz. Gaz karaya gelecek ayrıştırmadan sonra belirli bir basınçla doğalgaz iletim sistemimize aktarılacak. Projenin ilk etabında doğalgaz işleme tesisine gelen gazın ölçümlenmesi için Batı Karadeniz gaz ölçüm istasyonunu ve 36 kilometrelik Batı Karadeniz Doğalgaz Boru Hattı Faz-1 inşa ediyoruz. İnşallah buradaki çalışmalarımızı Kasım ayının ilk haftalarında tamamlıyoruz. Böylece 2023’ün ilk çeyreğinde ilk fazda üretilecek günlük 10 milyon metreküplük doğalgazı milli iletim tesisimize aktaracağız"
Sahada açılacak 40 kuyu ile günlük gaz üretim kapasitesini 40 milyon metreküpe çıkartmayı hedeflediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Karadaki gaz taşıma kapasitemizi de artıracağız. Türkiye’nin son 20 yılda elde ettiği her kazanımın gerisinde çok büyük bir emek sabır ve gayret var. Bugünlere birilerinin ihsanıyla değil canhıraş şekilde ter dökerek geldik. Eğitimden ulaşıma, ticaretten savunma sanayine, sağlıktan çevreye bütün alanlarda hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için çok çalıştık. Dört bir yanda sayılarını 26’dan alıp 57’ye çıkarttığımız havalimanları ülkemizin her köşesinde hizmete açtığımız millet bahçelerinin, toplam 25 bin yatak kapasiteli 19 modern şehir hastanemizin, dünyanın almak için sıraya girdiği insansız hava araçlarımızın akıl ve vicdan sahibi herkesin gıpta ile baktığı otoyolları, tünelleri, milletimize kazandırdığımız her hizmeti engelleme gayretlerine rağmen hayata geçirdik. İşte Zonguldak, Zonguldak’ın merkezinde tüneller mi vardı? Kavşaklar mı vardı? Allah’a hamdolsun. Bunları yapmak da yine bize nasip oldu" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimi zaman bürokratik oligarşi ile kimi zaman vesayet odakları, terör örgütleriyle 'istemezükçü' muhalefet anlayışıyla mücadele ettik. Ya bir yol bulup ya da yol açarak milletimizin hasretini çektiği eserlere kavuşturduk. Dünyadaki her ekonomi için enerji meselesinde de benzer süreçlerden geçtik. Ülkemizin enerji potansiyelini kullanarak dışa bağımlılıktan kurtulma niyetimizi ilk açıkladığımızda birileri bundan rahatsız oldu. Çok yönlü yıpratma kampanyasına şahit olduk. Tepkiyi içimizdeki muhalefet partileri gösterdi. Ne dediler 'yapamazsınız', 'ülkemizin kaynaklarını heba ediyorsunuz' dediler. Hayalperestlikle suçladılar. Sismik arama testlerimize Rumların tezleriyle karşı çıktılar. Olmadık iftiralar attılar. Şu anda bizim kendimize ait dört tane artık sondaj gemimiz var. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Bunlar öyle kolay kiralanan gemiler değil. Ama artık bunlar kendimize ait. Ve şimdi kendi gemilerimizle hem sismik araştırmayı hem de sondaj çalışmalarını yapar hale gedik. Ülkenin ve milletin menfaatinin söz konusu olduğu milli meselelerde Türkiye’nin hak ve hukukunu savunma cesareti sergileyemediler. Özellikle bundan iki sene önce Karadeniz gazının müjdesini verdiğimizde bu hazımsızlığının adeta zirve yaptığını gördük. Her seçim öncesinde ‘Gaz keşfediyorlar’ diyen aklı evveller oldu. 'Keşfettiler ama kesinlikle çıkaramazlar' diyen felaket tellalları oldu. Gazın ekonomimize hiçbir fayda sağlayamayacağını iddia eden sözde ekonomistler oldu. Bunun gibi ahlak ve vicdan dışı pek çok ithamla karşılaştık. Biz bunların hiçbirine kulak asamdık. Hiçbirine eyvallah etmedik. Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürdük. Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanımız Berat Albayrak ile halefi Fatih Dönmez kardeşimiz bu süreçte gerçekten büyük gayret sarf ettiler. İşte bu gün o dirayetli duruşumuzun ve sabrımızın meyvelerini topluyoruz" şeklinde konuştu.
Bölgede yaşanan son gelişmelerin Türkiye'nin Karadeniz'de yaptığı keşfin stratejik önemini daha da artırdığını ifade eden anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bölgemizde yaşanan son gelişmeler Türkiye’nin Karadeniz’de yaptığı keşfin stratejik önemini daha da artırmıştır. Rusya ile Ukrayna arasında başlayan sıcak çatışmalarla birlikte tüm dünyada petrol ve gaz fiyatları tarihi rakamları görmüştür. Sadece gaz ithal eden ülkeler değil bu fahiş fiyat artışlarından hidro karbon üreticisi ülkeler de olumsuz etkilendi. Mesela dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan ABD’de fiyatlar kimi eyaletlerde üç katına varan oranlarda yükseldi. Enerji fiyatlarındaki tırmanma enflasyona da yansımış. Gelişmiş ülkelerde enflasyon oranları son 40 yılın en yüksek seviyelerine çıkmıştır. Şu an küresel ekonominin temel sorunu sürdürülebilir ve güvenilir bir şekilde enerji arzını sağlamakla enflasyonu dizginlemektir. Biz de ülke olarak fiyatların küresel ölçekte bu denli arttığı ölçekte vatandaşlarımızı korumak için destek mekanizmalarını devreye aldık. Konutlardaki doğalgazın fiyatında yüzde 75’e varan düzeyde sübvansiyon sağladık. Hala belirli oranda buna devam ediyoruz. Küresel riskleri minimalize etmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Enerjide bir taraftan tedarik kaynaklarımızı çeşitlendirirken diğer taraftan ülkemizin potansiyelini tam manasıyla ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Yakın çevresi zengin hidrokarbon kaynakları olan ülke olarak altına bakılmadık taş, deşmedik yer bırakmamakta biz kararlıyız. Daha önce kiralama ve benzeri yöntemlerle yürüttüğümüz arama sondaj çalışmalarını kendi imkanlarımızla yürütmeye karar verdik. Şimdiye kadar 3 adet sondaj gemisi 2 adet sismik araştırma gemisini envanterimize kattık. Sondaj gemilerimizi son dönemde attığımız adımla dörde çıkardık. Kendi filosuna sahip sayılı ülkelerden biri haline geldik. Yeni filolarla gücümüze güç katmaya devam ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dördüncü sondaj gemisinin adını da Sultan Abdülhamit Han olarak açıklayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir süre önce yeni nesil gemimizle filomuzu çok güçlü hale getirdik. Dördüncü sondaj gemimizin adını ne verelim dedik, Sultan Abdülhamit bu bölgelerde yapmış olduğu çalışmalarla bir döneme aslında ismini vermiş. Bu geminin adını Abdülhamit Han olarak belirlediğimizi açıklayalım. Şu anda sondaj öncesi teknik hazırlıkları yapılıyor. İnşallah bu gemimizin de göreve başlamasıyla çalışmaları çok daha hızlı verimli ve etkin bir şekilde gerçekleştireceğiz. Dördüncü sondaj gemimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. İsmini milletimizin gönlüne yazdıracağına inanıyorum. Üç tarafı denizle çevrili ülke olarak Doğu Akdeniz’de mevcudiyetimizi hissettiriyoruz. Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin buradaki kaynaklar üzerinde var olan haklarını her platformda savunuyoruz. Ülkemizin bu durumdaki duruşu şüpheye yer bırakmayacak şekilde net. Biz ne kimsenin hakkına el uzatırız ne de haramilere hakkımızı yediririz. Bizim olanın zorbalıkla, tehditle ayak oyunlarıyla bizden kopartılmasına asla izin vermeyiz. Biz enerjiyi bir gerilim ve çatışma alanı değil bölgesel işbirliğinin anahtarı olarak görüyoruz. Bu anlayışla bölgedeki aktörlerle işbirliği yolları geliştirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki temasların müspet neticelerini hep birlikte görmeye başlayacağız. Türkiye’nin enerji arz güvenliği sorununu tamamen çözmüş bir ülke yapıncaya denk mücadelemize devam edeceğiz. Ülkemizin yeri doldurulamaz konumu anlaşıldıkça şu anda siyasi sebeplerle soğuk bakanlar da mutlaka politikalarını değiştirecekler. Unutmamalıdır ki Karadeniz gazının miktarı kadar tamamen yerli imkanlarla bizim böyle tarihi bir keşfe imza atmamız da önemlidir. Karadeniz’deki keşifle birlikte milletimiz Birinci Dünya Savaşı'nın sebep olduğu büyük bir travmadan kurtulmuştur. 2023 yılının ilk çeyreğinden itibaren doğalgazın hanelerde kullanılmaya başlamasıyla önemli bir eşik aşılmış olacak. Karadeniz gazı deniz ilk boru indirme ve kaynak törenimizin hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum."
Törenin sonunda ilk boru indirme ve kaynak gerçekleştirildi. Sondajda kullanılan ilk matkap da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye edildi.