T24- Başbakan Tayyip Erdoğan, “üç yıldır üretim yapılmadığı halde Tekel işçilerine maaş ödendiğini” söyledi. İşçilerin 6 bin 294'ünün yatırılan tazminat üzerinde tasarrufta bulunduğunu belirten Erdoğan “Paralar hesaplarında, nerede açlık, sefalet” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, "sorunun artık uzatılmadan çözülmesi gerektiğini" söyledi.Erdoğan, AKP Kadın Kolları'nın eğitim programında yaptığı konuşmada sendikalar ile Tekel işçilerini eleştirdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Dertleri hükümetimizi tahrip etmek. Tekel işçilerini istismar ederken bunu yapmaya çalışıyorlar. Tekel işçilerine kullanılıyorsunuz dedim.
Tarih 1999. Ankara’da cumhuriyet tarihinin en büyük eylemlerinden biri gerçekleşti. Tam 500 bin çalışan koalisyon hükümetini protesto etti. Hükümet bu protestoları görmedi, kaale almadı. Bu eylem devam ederken Marmara’da felaket yaşandı.
Depremden sadece 6 gün sonra yangından mal kaçırır gibi bu yasayı çıkardılar. Şimdi o hükümetin çalışma bakanı Kızılay’da Tekel işçileriyle açlık grevinde.
'Olay özelleştirme değil, işyeri kapatma'
Şu anda Tekel’de iş akdi feshedilen işçilerden 6294’ü hesaplarına yatırılan tazminatlarla ilgili tasarrufta bulunmuşlardır. Bu bir özelleştirme olayı değildir. Bu iş yerlerinin kapatılmasıdır. Çünkü Tekel özelleşmiştir. Bizim elimizde kalan depoları da kapatma yoluna gittik.
3 yıldır hiçbir üretim yapılmadan maaşlarını kendilerine ödüyoruz. Acı olan nedir? Alıyorlar ellerine bir simit açı, susuz elli gün geçti deniyor. Yahu yapmayın hepsi maaşlarını alıyorlar. Nerede açlık sefalet.
4-C sürecini daha önce başlattık. Şimdi diyorlar ki “4C kölelik düzenidir” kusura bakma Türkiye Cumhuriyeti yol geçen hanı değildir. Bir başka konu da öğretmenlik. Dünyanın neresinde her üniversiteyi bitirene iş garantisi veriliyor.
Sınavlar yapılıyor sınavda başarılı olanın ataması yapılıyor. Bu sene 40 bin öğretmen ataması yapılacak. Dürüst olalım nerelerden nerelere geldik. Bunlar ülkeye kazandırmaz."Gül: Artık uzamasın
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, cuma namazı sonrası gittiği Tophane’deki Ali Baba Nargile’de gazetecilerin sorularını yanıtlarken Tekel işçileri sorununun yeteri kadar uzadığını söyledi. Cami çıkışında kendisine bir demet gül verip davet eden esnafı kırmayan Gül, beraberindeki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile yürüyerek Ali Baba Nargile’ye gitti. Gül, bir süre sonra içeri davet ettiği gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı.
'Uzatmaya gerek yok'
Gül, Tekel işçileriyle ilgili olarak, herkesin gerçekçi olması gerektiğini belirterek şöyle dedi: “Bu yıl yaşadığımız ekonomik şartlar, dünya en büyük ekonomik krizden geçerken bütün ülkeler çok büyük bir şekilde etkilendi. Türkiye şüphesiz ekonomik krizi hissetti. Burada uzatmaya gerek olmadığı kanısındayım. Bunu konuşarak, bugünkü gerçekler içerisinde, dünya ve Türkiye ekonomisinin çerçeveleri ve mevcut şartlar içerisinde konuşarak bitirmek lazım. Böyle bir kış gününde tabii ki işçilerimizin mağdur olmasını da istemeyiz. Diğer taraftan yapılacaklar neyse, işçilerin hakları, hukukları bütün bunlar dikkate alınarak bunun çözülmesi lazım. Çok daha uzamaması lazım. Yeteri kadar uzadığı kanaatindeyim. Bununla ilgili görüşlerimi Türk-İş’i çağırıp konuştuk. Zaten hükümetle de Sayın Başbakan’la da düzenli görüşmelerimiz var. Ona da fikirlerimi söyledim“
Bir tarafında aynı zamanda Saray Muhallebicisi’nin sahibi olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı, diğer tarafına da Karakoy Güllüoğlu’nun sahibi Nadir Güllü’yü oturtan Gül’e, Ali Baba Nargile’nin karşısındaki Fasuli’den kapalı olarak kurufasülye getirtildi.
'Mimar Sinan'ın en güzel eserlerinden biri'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mimar Sinan’ın en güzel eserlerinden biri olan Kılıç Ali Paşa Camii’ne Cuma namazını kılmak için geldiğini belirterek, ”Burası çok eski İstanbul bölgelerinden. Çıkınca sağ olsun esnaf hepsi davet etti. Baklavacılar bir taraftan muhallebiciler bir taraftan. Ama Ali Bey de buraya davet edince ’şurada bir çay içelim’ diye geldik bu vesileyle” dedi.
Herkes daha dikkatli olmalı Gül, bir gazetecinin Meclis'te yaşanan olaylarla ilgili sorusu üzerine, "yaşananların, Meclis’in mehabetiyle uyuşmadığını" belirterek şöyle dedi: ”O bakımdan çok üzücü gerçekten. Bunların tekrarlanması hiçbir zaman halkımız, milletimiz, hiçbirimiz istemeyiz. Eminim ki milletvekili de neticede onlar da üzgündür olup bitenden sonra. Dediğim gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüce Meclisinin bir mehabeti vardır. Dolayısıyla ona herkesin dikkat etmesi gerekir. Demokratik siyasi mücadeleler bazen bu şekilde gergin hal alabiliyor. Zaman zaman olmuştur. Bunların tekrarlanması halkımızı milletimizi üzer. Eminim ki herkesin daha dikkatli olması, konuşurken üslubun yapıcı olması, rencide edici olmaması çok önemli şeylerdir. Ümit ediyorum ki buna herkes daha çok dikkat eder."
EMASYA hukuk yapısıyla bağdaşmıyor
Cumhurbaşkanı Gül, Balyoz planına ilişkin yayınların ardından kaldırılan Emaysa Protokülü’nün "Türkiye’nin hukuk standardı ve demokratik yapısı ile bağdaşmayan bir protokol olduğunu" belirterek, “Karşılıklı olarak bunun halledilmesi uygundur. Hem Genelkurmay Başkanlığı hem de hükümet bu doğrultuda. Dolayısıyla kaldırılmış oldu“dedi.