T24 Haber Merkezi
Artvin Yusufeli Barajı ve HES, Yeni Bağlantı Yolları ve Tünelleri, Yeni Yerleşim Bölgesi Açılış Töreni için gittiği Yusufeli'nde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminde terör vardı. İstanbul'daki bombalı terör saldırısı ile Gaziantep'e yapılan roket saldırısı hakkında konuşan Cumhurbaşkanı, kara harekâtı sinyali verdi; "İnşallah en kısa sürede tankımızla, askerimizle birlikte hepsinin kökünü kazıyacağız, bunu da böyle bilin" dedi.
Erdoğan, "Ülkemiz sınırlarına ve vatandaşlara yönelik saldırıların kaynakları bellidir. Bu bölgedeki teröristlerin her birinin kimliğini, yerini, sicilini biliyoruz. Bu teröristleri kimlerin himaye ettiğini, silahlandırdığını, cesaretlendirdiğini de biliyoruz. Sabrımız çaresizliğimizden veya kifayetsizliğimizden değildir. Sabrımız bir hukuk devleti olarak diplomasiye, yaptığımız anlaşmaya, ülke olarak bize verilen sözlere sonuna kadar riayet etme hassasiyetindendir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan sözlerinin devamında, "Buradan açıkça ilan ediyorum; biz Suriye sınırlarımızın güvenliğe kavuşturulması hususunda verdiğimiz her söze, yaptığımız her anlaşmaya riayet ederek üzerimize düşenleri yerine getirdik. Türkiye'yi harf oyunlarıyla terör örgütünün ismini değiştirerek teröristlerin yanında kendi askerlerine görüntü verenler için yolun sonu gelmiştir. Artık bu saatten sonra bizim için tek bir ölçü vardır, tek bir sınır vardır. O da kendi ülkemizin, kendi vatandaşlarımızın güvenliğidir. Bu güvenlik nereden başlayacaksa oraya kadar gitmek en meşru hakkımızdır" diye konuştu.
Kara harekâtı sinyali veren Erdoğan, "Irak ve Suriye sınırlarımızın bir kısmında bu güvenlik çizgisini olması gereken yere zaten çektik. Halen sınırlarımıza ve vatandaşlarımıza saldırıların devam ettiği yerlerde de bu çizgiyi olması gereken yere kadar çekmemize kimse mani de olamaz, karşı da çıkamaz" sözlerini kaydetti.
Erdoğan özetle şunları kaydetti:
Biz bu kutlu mücadele verirken, büyük ve kutlu Türkiye’nin inşasını engelleme çabaları da her gün kesintisiz sürüyor. Esasen bu topraklar asırlardır terör eylemi kılıfı altında sergilenen ihanete maruz kalmıştır. Balkanlardan Kafkaslara kadar uzanan geniş bir coğrafyada örnekleri görünen ihanetlerin bedellerini belki biz de ödedik. Şurası bir gerçek ki asırlardır bu ülkeye, millete ihanet edip de sonrasında iflah olan yoktur. Hâlâ kapanmamış hesaplar belki olabilir, onların görüleceği günler de gelecektir. Önceki hafta İstanbul'da yaşanan bombalı saldırıyı da mertçe karşımıza çıkmaya yüreği yetmeyenlerin alçakça giriştiği bir eylem olarak görüyorum. Aralarında çocukların da bulunduğu 6 masumun hayatına mal olan alçak saldırıya cevabımızı Irak ve Suriye'deki terör örgütü hedeflerini yerle yeksan ederek verdik.
Kendilerini en güvenli hissettiği yerlerde başına yağan bombaları hazmedemeyen terör örgütü bu defa da sınır bölgesindeki insanlarımızı hedef almıştır. Karkamış'ta hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. 4 yaşında çocuk ya! 4 yaşında şehidimiz, 22 yaşında öğretmenimiz rahmetli oldular. Bu kardeşlerimizin dökülen tek damla kanı dahi boşa gitmeyecektir.
Ülkemiz sınırlarına ve vatandaşlara yönelik saldırıların kaynakları bellidir. Bu bölgedeki teröristlerin her birinin kimliğini, yerini, sicilini biliyoruz. Bu teröristleri kimlerin himaye ettiğini, silahlandırdığını, cesaretlendirdiğini de biliyoruz. Sabrımız çaresizliğimizden veya kifayetsizliğimizden değildir. Sabrımız bir hukuk devleti olarak diplomasiye, yaptığımız anlaşmaya, ülke olarak bize verilen sözlere sonuna kadar riayet etme hassasiyetindendir.
Buradan açıkça ilan ediyorum; biz Suriye sınırlarımızın güvenliğe kavuşturulması hususunda verdiğimiz her söze, yaptığımız her anlaşmaya riayet ederek üzerimize düşenleri yerine getirdik. Türkiye'yi harf oyunlarıyla terör örgütünün ismini değiştirerek teröristlerin yanında kendi askerlerine görüntü verenler için yolun sonu gelmiştir. Artık bu saatten sonra bizim için tek bir ölçü vardır, tek bir sınır vardır. O da kendi ülkemizin, kendi vatandaşlarımızın güvenliğidir. Bu güvenlik nereden başlayacaksa oraya kadar gitmek en meşru hakkımızdır. En başta kendi güvenlikleri için binlerce kilometreden gelip fütursuzca güç kullananların bu hakkımızı anlayışla karşılamaları gerekiyor.
Irak ve Suriye sınırlarımızın bir kısmında bu güvenlik çizgisini olması gereken yere zaten çektik. Halen sınırlarımıza ve vatandaşlarımıza hala saldırıların devam ettiği yerlerde de bu çizgiyi olması gereken yere kadar çekmemize kimse mani de olamaz, karşı da çıkamaz.
Birkaç gündür, uçağımızla, topumuzla, SİHA'mızla teröristlerin tepesindeyiz. En kısa sürede tankımızla, askerimizle birlikte hepsinin de kökünü kazıyacağız bunu da böyle bilin.
TIKLAYIN - İstiklal Caddesi'nde bombalı saldırı: 6 kişi yaşamını yitirdi, 81 kişi yaralandı