Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye son kez Almanya Başbakanı sıfatıyla gelen Angela Merkel ile görüştü. Tarabya'daki Huber Köşkü'nde basına kapalı gerçekleştirilen görüşme bir saat sürdü. Görüşme sonrası iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan ile görev süresi boyunca kurdukları iletişim için, “Biz iş birliğimize önem atfettik” diyen Merkel, “Türkiye NATO müttefiki olarak bizim için önemli bir partner” dedi. “İnsan hakları konusundaki gelişmeler konusunda bireysel özgürlükler konusunda eleştirdim. Her zaman bunu da dile getirdim. Tabii ki çözüm aradık farklı bakış açılarımız olabilir jeostratejik açıdan birbirimize bağlıyız bağımlıyız” diyen Merkel, “Taliban konusunda, mülteciler konusunda Afrika konusunda da detaylı bir şekilde görüştük. Her zaman ortak çıkarlarımız var. Sonraki federal hükümet de böyle görecektir” ifadelerini kullandı.
Ortak basın toplantısında Erdoğan ile Merkel arasındaki koalisyon diyaloğu ise dikkati çekti. “Bundan sonraki süreçte de özellikle belki koalisyon hükümetleri olmamış olsaydı Almanya Türkiye ilişkileri çok daha farklı bir yere ulaşabilirdi” diyen Erdoğan, “Koalisyon hükümetleri çalışmayı her zaman zorlaştırıyor. Geçmişte bizdeki koalisyon hükümetleri de çok çok başarısız olmuştur, hiçbir netice alamamıştır. Ama bizim başkanlık sistemine geçmemizle birlikte biz bu koalisyonlardan kurtulduk ve yoğun bir çalışmanın içerisine girdik. Temennimiz odur iki yeni yönetimle bu başarılı süreci aynen devam ettiririz” görüşünü dile getirdi. Erdoğan’ın ardından, “Ben koalisyon ortaklarımla çalışmaktan mutlu olmadığım anlaşılmasın” açıklaması yapan Merkel, “Alman hükümetlerinin özelliği şudur, koalisyonlar bizim yapımıza uygundur. Biz bir başkanlık sistemi uygulamak istemiyoruz. Ama Türkiye ile iyi ilişkilerimizi sürdürmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Erdoğan ise Merkel’e, “Zaman zaman şikâyetlerinizi hep bana aktardınız” diyerek güldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'ye son kez Almanya Başbakanı sıfatıyla gelen Merkel, basın toplantısı düzenledi.
Merkel, görüşmelerde Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri de ele aldıklarını belirterek "Yasa dışı göç konusu çok önemli. Türkiye'ye AB'nin bu konuda vereceği desteğin devam edeceğini de ifade ettim. Suriyeli mülteci ve göçmenler konusunda Türkiye çok önemli çalışmalara imza attı. Aynı zamanda insan kaçakçılarına karşı mücadele konusunda iş birliğimiz sürüyor." dedi.
AB ile Türkiye arasındaki göç mutabakatına ilişkin bir soru üzerine Merkel, "Mülteci anlaşması, AB ile Türkiye arasında bir anlaşma. Almanya aslında bir himayeci olarak burada çalışıyordu. İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. AB'nin bu konuda Türkiye'yi desteklemesi bir gereklilik, bir şart." diye konuştu.
Kendisinin 16, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise 19 yıldır iktidarda olması nedeniyle iki liderin uzun süre birlikte görev yaptığı hatırlatılıp Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı nasıl bir siyasetçi olarak tanımladığı sorulan Merkel, bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte ikili iş birliğine önem atfettiklerini söyledi.
Türkiye'de çok şeyin geliştiğini, ekonomik sorunlara rağmen standartların yükseldiğini dile getiren Merkel, "Türkiye, NATO'nun bir müttefiki olarak bizim için önemli bir partner. İstanbul'un iki kıta arasında nasıl bir köprü oluşturduğunu kendi gözlerimizle görebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Görev süresinde insan hakları ve bireysel özgürlükler konusunda bazı eleştirilerde bulunduğunu da belirten Merkel, şunları kaydetti:
"Tabii ki çözüm aradık. Farklı bakış açılarımız olabilir. Jeostratejik açıdan birbirimize bağlıyız, bağımlıyız. Taliban konusunda, mülteciler konusunda, Afrika konusunda da detaylı bir şekilde görüştük. Her zaman ortak çıkarlarımız var. Bunu sonraki federal hükümet de bu şekilde görecektir. İki ülke arasındaki ilişkileri tüm geniş kapsamıyla, olumlu ve sıkıntılı yönleriyle birlikte bir sonraki hükümet de aynı şekilde görecektir. Barışımız ve güvenimiz birbirine bağlı."
Erdoğan, Merkel'e teşekkür dileklerini ileterek başladığı konuşmasında, "Değerli dostum sayın Merkel’le göreve başladığı 2005 yılından bu yana karşılıklı saygıya dayalı yakın bir diyalog tesis ettik. 16 senedir gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde Sayın Merkel her zaman sağduyulu ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergiledi. Görev süresi boyunca AB’nin içinden geçtiği krizlerde liderliği belirleyici oldu" dedi.
"İkili ilişkilerimizde zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşasak da bunları aşmayı ve iş birliğimizi çok daha ileriye taşımayı daima başardık" diyen Erdoğan, devamında, "Sayın Merkel ile yakın diyaloğumuz yalnızca ikili konularda değil bölgesel meselelere çözümler geliştirilmesine de ciddi katkılar sağladı. Suriye kaynaklı düzensiz göç krizinin engellenmesinden Suriye’nin kuzeyine insani yardımların ulaştırılması konusunda Merkel inisiyatif almaktan ve sorumluluk üstlenmekten asla çekinmedi. Sayın Merkel’e Suriye krizinin çözümüze yönelik gösterdiği samimi çabalar için şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Almanya’da gerçekleştirilen federal meclis seçim sonuçlarının Alman halkı için hayırlı olmasını diliyorum. Kurulacak yeni hükümete ve şansölyesine de şimdiden muvaffakiyetler diliyorum. Sayın Merkel ile yürüttüğümüz başarılı çalışmaların yeni hükümetle de aynı şekilde devam etmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
Almanya’da gerçekleştirilen federal meclis seçim sonuçlarının Alman halkı için hayırlı olmasını dileyerek sözlerine devam eden Erdoğan, “Kurulacak yeni hükümete ve şansölyesine de şimdiden muvaffakiyetler diliyorum. Sayın Merkel ile yürüttüğümüz başarılı çalışmaların yeni hükümetle de aynı şekilde devam etmesini temenni ediyorum” dedi.
Türkiye olarak Avrupa Birliği'ne tam üyelik yolunda önüne çıkan onca zorluğa ve engele rağmen Merkel'in bu süreçteki müspet katkılarını her zaman takdirle hatırlayacaklarını söyleyen Erdoğan, Merkel ile gerçekleştirdiği görüşmenin detaylarıyla ilgili olarak da şunları kaydetti:
"Nitekim Sayın Merkel ile bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimiz başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ayrıntılı şekilde ele aldık. Türkiye-AB ilişkilerinin ilerlemesine ilişkin görüşlerimizi teyit ettik. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi, 18 Mart mutabakatının yenilenmesi başta olmak üzere kritik meselelerdeki beklentilerimizi değerli dostumla bir kez daha paylaştım. Doğu Akdeniz, Afganistan, Libya ve Suriye'deki gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduk. İkili ticaret hacmimizin en kısa sürede 50 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz. Almanya'daki Türk toplumu ilişkilerimizin en önemli sosyal yönünü oluşturuyor. Biliyorsunuz bu yıl Türkiye ile Almanya arasında 1961 senesinde imzalanan işgücü anlaşmasının 60. yıl dönümüdür. Almanya'nın kalkınmasına ve çok kültürlü, müreffeh bir ülke haline gelmesine önemli katkılar yapan Türk toplumunun emeklerini bu vesile ile takdir ediyoruz.
Sayın Merkel'in görev süresi boyunca Türk toplumuyla geliştirdiği yakın temastan mutluluk duyuyoruz. Irkçılık İslam ve yabancı düşmanlığı ile ayrımcılık ne yazık ki Avrupa'daki Türk toplumunun başlıca sorunu olmaya devam ediyor. Etkin tedbirler alınması büyük önem taşıyor. Kültürel ırkçılığın toplumsal köklerini kurutulması Türklerin kendilerini Avrupa'da tam anlamıyla evlerinde hissetmelerine yardımcı olacaktır. Merkel bu konuların çözümü konusunda daima çaba göstermiştir. Halefinin de aynı gayret içerisinde olacağına yürekten inanıyorum. Sayın Şansölye'nin bundan sonra da Türk-Alman dostluğuna önemli katkılar sağlayacağına eminim."
Erdoğan'dan sonra söz alan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. AB'nin bu konuda Türkiye'yi desteklemesi bir gereklilik, bir şart" dedi. Merkel açıklamalarında, Türkiye'de tutuklu bulunan Alman vatandaşlara da değindiklerini belirten Merkel, "İnsan hakları konularına da değindik. Almanya'da ırkçı, yabancı düşmanı olayları takip ettiğimizi ve bunlara her zaman karşı çıktık. Yasadışı göç konusu çok önemli bir konu" diye konuştu.
Soru-Cevap
Soru: Siz ortak yoldan bahsettiniz son 16 yıldan bahsettiniz insan hakları ve tutuklu alman vatandaşları konusuna değinmek istiyorum. Basın toplantılarında geçmişte hep bu konuya değindiniz. Bu konuda ilerleme olup olmadığı konusunda bir fikriniz var mı? Bu hafta 3 yıl hapis cezası aldı bir Alman vatandaşı siyasi bir nedenle. Bu konuda bir ilerleme var mıydı yoksa bir hayal kırıklığına mı uğradınız?
Merkel: Evet siz de bazı vakaları biliyorsunuz tabii ki de başarılar da oldu görüşmelerimizde bazı sorunları çözdük fakat yeni vakalar eklendi. Bu nedenle her zaman bu konuda görüşmek gerekiyor. Boşuna görüşmediğimizi düşünüyorum. Birçok konuyu çözüme kavuşturduk. Başka bakış açıları var. Ne zaman terörden bahsedebileceğimizi ne zaman bahsedilemeyeceğini, fakat genelde görüşmeler başarılıydı diyebilirim .
Erdoğan: Şunu hiçbir zaman kenara koyamayız. Her ülkede yargı bağımsızdır. Yargının bağımsızlığını savunuyoruz. Türkiye'de de yargı bağımsızdır. Yargının vereceği veya verdiği karara benim cumhurbaşkanı olarak müdahale etmem söz konusu değil yeter ki yargının adil olduğuna hep beraber inanalım.
Soru: Mülteci anlaşması AB ile Türkiye arasında bir anlaşma ve Almanya aslında bir himayeci olarak burada çalışıyordu. İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz çünkü AB'nin bu konuda Türkiye'yi desteklemesi ir gereklilik. Ve 6 milyarlık bir rakam, çok olumlu projeler gerçekleştirildi. Bunda sonra nasıl devam edeceğiz? Suriyeli mülteciler konusunda Yunanistan'a yasa dışı yollarla gidenler konusunda bir çözüme kavuşamadık. AB on binlerce mülteci kabul etti ama bu süreç henüz tam işlemiyor. Detayları konuştuk fakat burada Almanya ve Türkiye tek başına bunu çözemeyecek bunu. 27 üyesi ile birlikte AB'nin bunu ele alması gerekecek. AB zirvesinde bu konuları tekrar görüşmemiz için çaba harcayacağım.
Erdoğan: Mülteciler konusunda Türkiye adeta bu işin misafirhanesi konumunda. Bu insanları Yunanistan'ın yaptığı gibi ötelememiz mümkün değil. Bunlara aynı şekilde ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Bu ev sahipliğimiz devam edecektir. Çünkü göçleri bu güne kadar uyguladığımız gibi aynen kabulleniyoruz. Aynı zamanda briket evler yaparak onları ağırlamayı ayrıca bir görev edindik.
Soru: Uzun yıllar birbirinizle çalıştınız, birbirinizi nasıl değerlendirirsiniz?
Merkel: Burada birbirimize not vermek için bulunmuyoruz. Biz iş birliğimize önem atfettik. Türkiye'de çok şey gelişti, altyapı açısından İstanbul'a baktığımızda sadece bunu görüyoruz. Son defa Ankara'ya geldiğimde ne kadar idari yapı, bir yönetim olduğu, orada yaşayan insanlar, ekonomik sorunlara rağmen standartları ne kadar yükseldiğini de görebiliyordum. Türkiye NATO müttefiki olarak bizim için önemli bir partner. İnsan hakları konusundaki gelişmeler konusunda bireysel özgürlükler konusunda eleştirdim. Her zaman bunu da dile getirdim. Tabii ki çözüm aradık farklı bakış açılarımız olabilir jeostratejik açıdan birbirimize bağlıyız bağımlıyız. Taliban konusunda, mülteciler konusunda Afrika konusunda da detaylı bir şekilde görüştük. Her zaman ortak çıkarlarımız var. Sonraki federal hükümet de böyle görecektir. İki ülke arasındaki ilişkilerin tüm geniş kapsamıyla olumlu ve sıkıntılı yönleriyle birlikte bunu bir sonraki hükümet de aynı şekilde görecektir. Barışımız ve güvenimiz birbirine bağlı.
Erdoğan: Bundan sonraki süreçte de özellikle belki koalisyon hükümetleri olmamış olsaydı Almanya Türkiye ilişkileri çok daha farklı bir yere ulaşabilirdi. Koalisyon hükümetleri çalışmayı her zaman zorlaştırıyor. Geçmişte bizdeki koalisyon hükümetleri de çok çok başarısız olmuştur, hiçbir netice alamamıştır. Ama bizim başkanlık sistemine geçmemizle birlikte biz bu koalisyonlardan kurtulduk ve yoğun bir çalışmanın içerisine girdik. Temennimiz odur iki yeni yönetimle bu başarılı süreci aynen devam ettiririz. Zira Almanya'da ciddi anlamda bir Türk potansiyeli var. O insanlar da orada sağlıklı bir yaşamın sürecini görmek istiyorlar. Bizler de onlar orada mutlu oldukça Türkiye-Almanya arasındaki bu mutluluğu yaşamak istiyoruz. Hedef de 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşalım istiyoruz.
Merkel: Ben koalisyon ortaklarımla çalışmaktan mutlu olmadığım anlaşılmasın. Alman hükümetlerinin özelliği şudur, koalisyonlar bizim yapımıza uygundur. Biz bir başkanlık sistemi uygulamak istemiyoruz. Ama Türkiye ile iyi ilişkilerimizi sürdürmek istiyoruz.
Erdoğan: Zaman zaman şikâyetlerinizi hep bana aktardınız.
Merkel: Doğrudur hayat böyle.
Erdoğan: Benim torun diyor ki 'dede ne yapacaksın hayat böyle.'