Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda vatandaşlarla bir araya geldi. İftar sonrası bir açıklama yapan Erdoğan, "yabancılar burayı (Saray'ı) görünce haa burası büyük bir devlet diyor" diye konuştu.
Erdoğan, "Yabancılar, Topkapı Sarayı’nı Süleymaniye’yi, Fatih Camii’ni geziyor. Göstereceğimiz yerler işte buralar. Ankara’da gezilecek yerleri bir soralım. Acaba Ankara’da kaç tane gezdirebileceğimiz yer var. Soruyorum. Parmak sayılarını bulur mu? Ama bakın şurada Beştepe Millet Camii’ni yaptık. Geçen Cuma’dan bugüne her gün dolup taşıyor. Sadece Ankara’dan değil Türkiye’nin değişik yerlerinden buraya vatandaşlar geliyor. Böyle bir merak oluştu. Mesele bu" açıklamasını yaptı.
Hürriyet'te yer alan habere göre, Erdoğan, "her kesimden insanla burada, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde buluşuyoruz. Biz milletimizin çağırdığı her yere gideriz. Çünkü biz milletin içinden çıkarak buralara geldik. Milletimizi buraya davet etmek bizim için şereftir" şeklinde konuştu.
Bizim yerimiz milletimizin yanıdır. Bunun için gerektiğinde darbecilerin karşısında durduk, cuntacılar ile mücadele ettik. Bizi Başbakan, Cumhurbaşkanı yaptı. Biz de ona daha fazla hizmet etmenin çabası içerisinde olduk. İstanbul ve Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz eserlerin şahidi milletimizdir. Biz bu azim ile devam ederken bazı saldırılara maruz kalıyoruz.
Şu içinde bulunduğumuz külliye de en çok istismar edilen konulardan biri. Biz burada Cumhuriyet tarihinin tarihine vizyonuna yakışır bir şekilde bir bina için yola çıktık. Bu benim şahsi mülküm değil. Burası sizin, milletin. Biz onlara bir kalıcı yatırım gerçekleştirdik. Temsilde asla israf olmaz. Temsil çok önemli. Yabancılar burayı görünce “Haa burası büyük bir devlet” diyor.
Yabancılar, Topkapı Sarayı’nı Süleymaniye’yi, Fatih Camii’ni geziyor. Göstereceğimiz yerler işte buralar. Ankara’da gezilecek yerleri bir soralım. Acaba Ankara’da kaç tane gezdirebileceğimiz yer var. Soruyorum. Parmak sayılarını bulur mu? Ama bakın şurada Beştepe Millet Camii’ni yaptık. Geçen Cuma’dan bugüne her gün dolup taşıyor. Sadece Ankara’dan değil Türkiye’nin değişik yerlerinden buraya vatandaşlar geliyor. Böyle bir merak oluştu. Mesele bu. Camimizin hemen yanında inşaatı süren bir kongre merkezi var. Türkiye’nin sayılı kongre merkezlerinden biri olacak. Alt tarafında Türkiye’nin en büyük kütüphanesini yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi. Gençliğimizin vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. 24 saat gençliğimizin hizmetinde olacak. Bugüne kadar bunlar neden yapılmadı? Biz bu eksiği gördük ve bunu gideriyoruz. Onun yanında çok amaçlı salonlarımız var. Orada da sanat eserleri sergilenecek. Bunun yanında da 1000-2000 kişinin toplanacağı salonlar olacak. Devletin kendine ait bir yeri olsun, bakanlarımız misafirlerini burada ağırlayabilsinler dedik.
Bu masanın değerini 1 milyon TL olarak ifade ettiler. Bu masa suntadır. Ayrılırken de bakmanızda faydası olur. Üzerinde gördüğünüz çiçekler buraya vinçlerle yerleştirilmiş. Kullanılan bardaklar bunlar. Sehpalar rahmetli Demirel’den kalma. Vurabilmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Dert şu: İftira et tutmasa da iz bırakır. Hatta cuma günü cami için saçma iddialar ortaya attılar. Biz artık bu yalanlar ile bu iftiralarla uğraşmaktan bıktık. Bununla birlikte gerek medya vasıtasıyla, gerek halkla ilişkiler birimiyle doğruyu milletimize anlatacağız.
Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. Ana vatan kadar değerli coğrafyamız var. Bir kısmıyla doğrudan akrabalık bağlarımız bulunuyor. Orta Asya'daki kardeşlerimizle medeniyet birliğimiz var. Afrika, tarihimizin ve vicdanımızın bize bir emanetidir. Geçmişte, yakın zaman dilimlerinde hakimiyet kurduğumuz coğrafyada biz eser, diğer ülkeler sömürge yarası bırakmıştır. Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da, Filistin'de tarihi misyonumuza uygun bir duruş sergilemeye çalışıyoruz. 70 bin Suriyeli geri döndü ancak diğerleri Türkiye’de yediriliyor, içiriliyor, bakılıyor. Ülke olarak, millet olarak güçlü olmak zorundayız. Elde ettiğimiz her başarı kardeşlerimizin de başarısıdır.
7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan belirsizliği çözmek zorundayız. Hükümet şuan kendi meclis başkan vekillerini ve grup başkan vekillerini açıklayacaklar ve Meclis’te divan oluşacak. Sonrasında görevlendirmeyi yapacağım ve hükümet kurma süreci başlayacak. Görevi vereceğim de en fazla milletvekili olan partinin genel başkanı. Başkanlık divanı belli olduktan sonra bu görevlendirmeyi yapacağım. Tüm siyasi partilerimizin sorumluca hareket etmesini temenni ederim. Koalisyon görüşmelerinin yapıcı bir şekilde sonuçlandırılmasını temenni ediyorum.