T24 - Ergenekon’da gazetecilerin tutuklanmasıyla ilgili yurtiçi ve yurtdışından gelen eleştirileri yanıtlayan Başbakan, “Yargılama sürecinde yaşanan eleştirilerden, polemiklerden rahatsızız” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon soruşturmasında Milliyet muhabiri Nedim Şener’in de aralarında bulunduğu gazetecilerin tutuklanmasının hükümeti eleştirmelerinden ya da mesleklerini yapmasından ötürü değil anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, cinsel istismar, nitelikli yağma gibi nedenlerden dolayı hapiste olduğunu söyledi. AKP grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları kaydetti: 28 ŞUBAT’TA DA BAŞLIK ATTILAR: Bazı gazetecilerin tutuklanmasıyla başlayan tartışma, belirli medya kuruluşları ve muhalefet partileri tarafından hükümet aleyhine bir kampanyaya dönüştürülmek isteniyor. Şiir okuduğu için mahkûm olmuş bir Başbakan olarak, ifade özgürlüğünü canımız pahasına savunduğumuzu her fırsatta belirttim. Şimdi birileri çıkıp bizi özgürlük karşıtıymış gibi konumlandırmaya çalışıyor. Bu gayretin içerisinde olanların 28 Şubat’ta, onun öncesinde ve sonrasında nasıl başlıklar attığını, köşelerinde yazı yazanların nasıl saldırıda bulunduklarını biz çok iyi biliriz. Allah’a şükür, bizim kendisini muhalefet partisi gibi konumlandıran medya ile mücadele edebilecek, kendimizi savunabilecek gücümüz var. DURMAMIZ GEREKEN YERDEYİZ: Devam eden yargı süreci kendi mecrasında yürümektedir. Yürütmenin değil, tamamen yargının iradesi dahilinde gerçekleşmektedir. Hükümet durması gereken yerdedir. ULUSLARARASI BASINA TEPKİ: Bazı uluslararası basın kuruluşları, Türkiye’de yaşananları anlamakta zorluk çektiklerini, rahatsızlık duyduklarını açıklıyorlar. Doğrusu hukuk devleti anlayışını savunan, yargının bağımsızlığına vurgu yapan batılıların, konu Türkiye olunca anlama zorluğu çekmesini de biz yadırgıyoruz. Aslında onların anlama zorluğu çekmesini mazur görmek gerekiyor. Çünkü o ülkelerde basın kuruluşları çetelerin tetikçiliğini yapmıyor, darbelere çanak tutmuyor. ÇARPIŞA ÇARPIŞA GELDİK: ‘Muhtar bile olamaz’ diyen medyayla çarpışa çarpışa iktidara geldik. Siyasi gücümüzü medyadan değil, sadece milletten aldık. Onun için ne kimseye minnet ederiz ne kimsenin vesayeti altına gireriz ne de bu tür yollara tenezzül eden muhalifleri susturmaya çalışırız. BİZİ ELEŞTİRDİĞİ İÇİN HAPİSTE DEĞİLLER: Hangi gazeteci hükümeti eleştirdiği için bugün tutukludur? Hangi gazeteci basın faaliyetinden, gazeteci faaliyetinden dolayı tutukludur? Şu an tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde mesleği gazeteci olarak kayda geçen 27 kişi var. Bu 27 kişiden bir tanesi bile gazetecilik faaliyetinden dolayı cezaevinde değil. DERDİMİZ ADALET GEÇİKMESİN: Yargılamada asıl olan adaletin gecikmeden tecelli etmesidir. Bizim dertli olduğumuz burasıdır. Yani bu süreç uzamasın, bir an önce hemen dosyalar masaya getirilsin, ne yapılacaksa yapılsın, karar verilsin. Bu sürecin uzamasını doğru bulmuyoruz. Yargılama sürecinde yaşanan eleştirilerden, polemiklerden rahatsız oluyoruz. Gerilimden, kutuplaşmadan, haksız suçlamalardan en çok biz şikâyet ediyoruz ama kusura bakmayın, kimse bizden yürütme olarak çıkıp taraf tutmamızı, sürece müdahale etmemizi beklemesin. Ana muhalefet partisi liderinin söylediği gibi, biz bu işlerin avukatlığını Silivri Cezaevi’nin kapısında yapanlardan değiliz. Gül, Birgit ile görüşecek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ergenekon soruşturmasında gazetecilerin tutuklanmasının kamu vicdanında yarattığı hassasiyet ve kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine bugün Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ile görüşecek. Görüşmede ağırlıklı olarak, son günlerde gazetecilerin tutuklanmaları ve genel olarak basın özgürlüğü konusu üzerinde durulması bekleniyor.