T24
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bazı HDP milletvekillerinin yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağı mesajı verdi. Erdoğan, bu mesajı, milletvekillerini yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında bırakan anayasanın 14. maddesine gönderme yaparak dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin ve Endonezya'ya hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında açıklamalar yaptı, soruları yanıtladı. Erdoğan, "Devlet Bahçeli’nin açıklaması olmuştu. Kandil'le arasına çizgi çekmeyenler hakkında Yargıtay Başsavcılığı harekete geçmelidir, dedi. Dün de AK Parti’den bir açıklama var suç duyurusunda bulunacaklarına yönelik, HDP’nin kapatılmasına yönelik adımlar atılacak diye... Siz nasıl bakıyorsunuz" sorusu üzerine HDP'nin kapatılması ve dokunulmazlıklar konusunda şunları söyledi:
"Bu konuda benim daha önce yapmış olduğum açıklamalar var. Ben çok açık net, cumhurbaşkanı makamında da bu düşüncemi koruyorum. Ben parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir diyorum. fert fert, birey birey. Anayasanın 14. maddesi çok şeyler sağlıyor. Eğer o yeterli değilse dokunulmazlık zırhından bunları sıyırmak suretiyle, şu açıklamaları yapanlar, terör örgütünü kendi arkasında gösterenler, 'biz sırtımızı şuraya buraya dayıyoruz' diyenler bu ifadelerin bedelini ödemelidirler.
Ama partilerin kapatılmasını asla doğru bulmuyorum. Bir partiyi kapatırsınız, bir başkası açılır.
Yönetenler, aktörler çok çok önemli. Biz gerçek kişileri bu konuda muhatap almalıyız. Tüzel kişiyle uğraşmanın anlamı yok. Parlamento gerekli değerlendirmeyi yapmalı, dokunulmazlık zırhından sıyırmalı. Terör örgütüyle iş mi tutuyorsun, ha bunun bedelini ödeyeceksin ve bunu ödetmeli. Yapılması gereken budur, diye düşünüyorum."
Milletvekilleri hakkında yasama dokunulmazlığı anayasanın 83. maddesinde düzenleniyor. 83. maddede, anayasanın "Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması" başlığını taşıyan 14. maddesinde belirtilen hükümlerle suçlanan milletvekillerinin, "soruşturmasına seçimden önce başlanılmış olmak kaydıyla" dokunulmazlıktan yararlanamayacağı belirtiliyor. "Yasama dokunulmazlığı" başlığını taşıyan ve 14. maddeye gönderme yapan 83. madde şöyle:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz."
Erdoğan'ın, HDP milletvekilleri konusunda "Çok şeyler sağlıyor" dediği "Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması" başlıklı anayasanın 14. maddesi de şu hükmü taşıyor:
"Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir."
Erdoğan, 83. maddedeki atıfla yasama dokunulmazlığını sınırlandıran 14. madde konusunda "eğer o yeterli değilse HDP milletvekillerini dokunulmazlık zırhından sıyırmak"tan da söz etti.
Milletvekilleri hakkında işledikleri iddia edilen suçtan dolayı soruşturma yapan savcılar, dokunulmazlığın kaldırılması istemini içeren bir fezleke (kısa karar, özet yazı) hazırlayarak Başbakanlığa gönderiyor. Fezleke, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı’ndaki teknik değerlendirmenin ardından gereği yapılmak üzere TBMM’ye gönderiliyor.
TBMM Başkanlığı, fezlekeyi, Meclis Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’na sevk ediyor. Komisyon, ilgili milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına hükmederse, fezleke eşliğindeki raporunu TBMM Genel Kurulu'na gönderiyor. Rapor 10 gün içinde Genel Kurul'da okunuyor, itiraz edilmezse ve/veya itiraz reddedilirse kesinleşiyor. Suçlanan milletvekili Genel Kurul'da savunma yapabiliyor. Bu aşamaların ardından Genel Kurul’da yapılan ve özel bir çoğunluk aranmayan oylamada çoğunluğun oyu fezleke doğrultusunda olursa milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılıyor. Anayasanın 83. maddesine göre, siyasi parti grupları, dokunulmazlık oylaması konusunda görüşme yapamıyor, karar alamıyor.
Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilinin, milletvekilliği devam ediyor. Dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili, sadece dokunulmazlık hangi iddia için kaldırılmışsa o iddiadan yargılanabiliyor. Anayasanın 83. maddesi uyarınca dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili yargılandığı sırada seçimler yenilenir ve yeniden milletvekili seçilirse, yargılama için tekrar kazanılan dokunulmazlığın tekrar kaldırılması gerekiyor.
Milletvekilliğinin sona ermesi, anayasanın "Milletvekilliğinin düşmesi" başlıklı 84. maddesinde düzenleniyor. Devamsızlık, milletvekilliğiyle bağdaşmayan işler gibi hâllerde milletvekilliğinin düşmesini de düzenleyen 84. madde, Erdoğan'ın işaret ettiği 14. madde bağlamındaki yargılamalarda kesinleşmiş hüküm arıyor. 84. madde bu konuda, "Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur" hükmünü taşıyor. Buna göre, dokunulmazlığı kaldırılarak yargılandıktan sonra yerel mahkemede hüküm giyen ve hakkındaki bu karar temyiz aşamasında (Yargıtay) kesinleşenlerin milletvekiliği, Anayasa Mahkemesi de itirazı reddetmişse, kesinleşmiş yargı kararının TBMM Genel Kurulu'na bildirilmesiyle düşüyor.
Dokunulmazlığı kaldırılan veya TBMM üyeliği düşürülen milletvekili veya başkaları, bu kararlara Anayasa Mahkemesi nezdinde 7 gün içinde itiraz edebiliyor. Anayasa Mahkemesi bu itirazları 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un konuya ilişkin 54. maddesi şu hükmü taşıyor:
(1) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi kararlarına karşı, ilgili milletvekili veya milletvekili olmayan bakan ya da bir diğer milletvekili, kararın alındığı günden başlayarak yedi gün içinde kararın Anayasaya, kanuna veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğüne aykırılığı iddiasıyla iptali için Mahkemeye başvurabilir. Bu talep onbeş gün içinde kesin olarak karara bağlanır.
(2) İptal taleplerinde Mahkeme, ilgilinin ibraz etmesini beklemeksizin gerekli evrakı doğrudan getirtir.
Bu sürecin ardından TBMM üyeliği düşen milletvekili, hakkındaki hüküm uyarınca cezaevine giriyor.
Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde 3 Mart 1994'te TBMM'de dokunulmazlıkları kaldırılan HDP'nin öncülü partilerden DEP'e mensup milletvekilleri, iki hafta sonra, 17 Mart 1994'te tutuklanarak cezaevine konmuşlardı.