Erdoğan'dan Boğaziçili öğrencilere: Siz talebe misiniz, rektörün odasını basmaya kalkışan terörist misiniz?

Erdoğan'dan Boğaziçili öğrencilere: Siz talebe misiniz, rektörün odasını basmaya kalkışan terörist misiniz?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektörlüğe atanmasını protesto eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef aldı. Erdoğan, "Terör örgütlerinin üyesi olan bu gençleri biz ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Zira siz öğrenci misiniz, talebe misiniz, yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz?" ifadelerini kullandı.

Sözlerinin devamında, "Bu ülke teröristlerin hakim olduğu bir ülke olmayacak. Buna da asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun böyle bilinmesini istiyorum. Gereği neyse yapıyoruz. Artık bu ülke Taksim'deki bir Gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır" diyen Erdoğan, muhalefet partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Boğaziçi Üniversitesi hakkındaki açıklamalarına, "Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yapmış olduğu açıklamalara baktığınız zaman hâlâ terör örgütlerinin birer temsilcisi olanları bu ülkenin evlatları kendisinin de arkadaşları olarak tanımlıyor. Bay Kemal eğer sen bu yolda devam edeceksen devam et. Terörist arkadaşlarınla bu yola devam edeceksen buyur devam et. Ama biz teröristlerle beraber olmadık olmayacağız. Cudi’de Gabar’da Tendürek’te teröristlere nasıl oraları mezar ettiysek, nasıl inlerine girdiysek bundan sonra da her yerde aynı şekilde buna devam edeceğiz" diyerek tepki gösterdi.

TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu'ndan Boğaziçi açıklaması: Kaosa izin vermemeliyiz; Türkiye böyle bir sürecin içine sokulmamalı

Ayrıca Erdoğan, bir kez daha LGBT+'ları hedef alarak, "LGBT yok böyle bir şey bu ülke millidir manevidir ve bu değerlerle geleceğe yürümektedi. Bizim gençlerimiz polisine saldıran değil kendisine gelenlerin kendisinde hayat bulduğu gençliktir Yok LGBT’ci yok şucu, yok bucu değil, polisine saldıran değil tam aksine tüm polisiyle el ele dimdik yola devam eden gençlik" ifadesini kullandı.

Yeni anayasa hazırlığında muhalefete çağrı

Öte yandan Erdoğan hafta başında çağrıda bulunduğu yeni anayasa hakkında da konuştu. "Bu anayasa Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız tarihi adımların üzerinde inşa edilecektir. Değiştirile değiştirile iç bütünlüğünü ve tutarlılığını kaybeden mevcut anayasayı bir kenara bırakıp, yeni sivil bir anayasa üzerinde çalışmak Türkiye'nin önünde 2053'e kadar uzanacak engin ufuklar da açacaktır" diyen Erdoğan, "Elbette böyle kapsamlı bir çalışma ülkedeki tüm kesimlerin içinde yer almasıyla anlamlı hale gelecektir. Süreci sabote etmek yerine olumlu katkıda bulunmak isteyen tüm kesimleri herkesi yeni anayasa çalışmaları sürecinde görmek istiyorum. Samimiyetle söylüyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Yeni anayasa sürecinin dünyanın ve bölgemizin son yıllarda geçirdiği büyük değişimlerin ülkemizin önünde açtığı fırsatların değerlendirilmesini kolaylaştıracak bir yönü olacağına da inanıyorum" görüşünü dile getirdi.

Partisinin il kongresinde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Partimizin tüm kademelerinde gerek vazifelerine devam eden gerekse yeni görev üstlenen kardeşlerimden çok daha azimli ve verimli bir çalışma bekliyoruz. Yönümüzü 2023'e girerken gece gündüz milletimizin gönlüne girmenin yolunu bulacağız."

"Uluslararası alanda ülkemizin haklarını korumak için kararlı bir mücadele yürütüyoruz."

"Ülkemizin önümüzdeki dönemde kendisine güçlü bir yer edinmesini hayal ediyoruz. Bu mücadelenin lokomotifi elbette cumhur ittifakıdır. Esasen böyle tarihi bir mücadeleye ülkedeki tüm siyasi partilerin destek vermesi gerekir. Ama maalesef ülkemizde siyasi hırsları ve ideolojik saplantıları kendi vatandaşlarına ve halklarına olan sorumluluklarının önüne geçmiş bir kesim vardır. Bunların öncüsünü de CHP'dir. CHP yedi yirmi dört açık bir yalan partisine başındaki zat da 7/24 yalan söyleyen bir adamcağıza dönüşmüştür. Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yapmış olduğu açıklamalara baktığınız zaman hâlâ terör örgütlerinin birer temsilcisi olanları bu ülkenin evlatları kendisinin de arkadaşları olarak tanımlıyor. Terör örgütlerinin üyesi olan bu gençleri biz ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Zira siz öğrenci misiniz talebe misiniz yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz? Bu ülke teröristlerin hakim olduğu bir ülke olmayacak. Buna da asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun böyle bilinmesini istiyorum. Gereği neyse yapıyoruz. Artık bu ülke Taksim'deki bir Gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır. Bay Kemal eğer sen bu yolda devam edeceksen devam et. Terörist arkadaşlarınla bu yola devam edeceksen buyur devam et. Ama biz teröristlerle beraber olmadık olmayacağız. Cudi’de Gabar’da Tendürek’te teröristlere nasıl oraları mezar ettiysek, nasıl inlerine girdiysek bundan sonra da her yerde aynı şekilde buna devam edeceğiz."

"LGBT yok böyle bir şey bu ülke millidir manevidir ve bu değerlerle geleceğe yürümektedir."

"Ateşi suyla yalanı da hakikatle söndürebiliriz. Seçim gününe kadar hep birlikte sahada adım atmadık tek karış yer, gönlünü kazanmadık tek bir vatandaşımızı bırakmayıncaya kadar koşturacağız. "

Yeni anayasa

"Bu anayasa cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız tarihi adımların üzerinde inşa edilecektir. Değiştirile değiştirile iç bütünlüğünü ve tutarlılığını kaybeden mevcut anayasayı bir kenara bırakıp yeni sivil bir anayasa üzerinde çalışmak Türkiye'nin önünde 2053'e kadar uzanacak engin ufuklar da açacaktır. Yeni anayasa çalışmasına Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla birlikte öncülük edeceğiz. Bahçeli'nin olumlu açıklamalarını memnuniyetle karşıladık. Elbette böyle kapsamlı bir çalışma ülkedeki tüm kesimlerin içinde yer almasıyla anlamlı hale gelecektir. Süreci sabote etmek yerine olumlu katkıda bulunmak isteyen tüm kesimleri herkesi yeni anayasa çalışmaları sürecinde görmek istiyorum. Samimiyetle söylüyorum. Yeni anayasa sürecinin dünyanın ve bölgemizin son yıllarda geçirdiği büyük değişimlerin ülkemizin önünde açtığı fırsatların değerlendirilmesini kolaylaştıracak bir yönü olacağına da inanıyorum."