T24 - Başbakan Tayyip Erdoğan, "Bugün artıyormuş gibi lanse edilen şiddet, esasen daha önce bilinmeyen, gizli-kapalı tutulan, aslında artık azalmaya da başlayan vakaların abartılmasından başka bir şey değildir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Büyük Anadolu Oteli’nde Ergenekon kapsamında 22 Ocak 2009’da gözaltına alındıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Mustafa Özbek’in de bir dönem başkanlığını yaptığı Türk Metal Sendikası tarafından düzenlenen 16. Kadın Kurultayı’na katıldı.
Sözlerine, “İstismarın, ucuz iş gücünün, düşük ücretin mağduru yapılmak istenen, terörün ve törenin baskısı altında kalan, alçakça cinayetlere hedef gösterilen kadınları selamlıyorum” diyerek başlayan Erdoğan, konuşmasında şu noktalara değindi:
* “Şiddet, dünyanın neresinde olursa olsun, kime yönelik olursa olsun kötüdür ama kadına yönelik şiddet, vicdansızlıktır, insafsızlıktır, hiç tereddüt etmeden söylüyorum; alçaklıktır. Hiç kimse, kadına yönelik şiddeti, adına ’töre, gelenek, namus davası’ diyerek meşrulaştıramaz.”* “Ne yazık ki kadına yönelik şiddetin her zaman üstü örtüldü, mesele aile içinde tutulmaya çalışıldı, 'kol kırılır, yen içinde kalır’ denildi. Hayır; ben kolu olmayan bir vücudu yen içinde kalsa bile ne yapayım. Böyle saçmalık mı olur? İlk kez bizim dönemimizde mesele ciddiyetle ele alındı, derinlemesine araştırmalar yapıldı ve bu konuda istatistikler tutulmaya başlandı.”* “Benim hanım kardeşlerimin derdinden erkekler şöyle böyle anlar. Asıl anlayan kimdir, kendisi. Hanım kardeşimin kendisi anlar. Dolayısıyla bu işin mücadelesini de kavgasını da birinci derecede hanım kardeşlerimizin vermesi lazım. Onun için kadın yöneticileri teşvik ediyor, yerel yönetimlere kadın elinin daha fazla değmesini istiyor, siyasette kadınların daha aktif olarak yer almasını istiyoruz.”* “Biz çalışmaları başlatana, araştırmaları başlatana kadar, bu ülkede şiddete uğrayan kadınların istatistiği bile tutulmuyor, bunlardan hiç kimsenin haberi olmuyordu. Bugün artıyormuş gibi lanse edilen şiddet, esasen daha önce bilinmeyen, gizli-kapalı tutulan, aslında artık azalmaya da başlayan vakaların abartılmasından başka bir şey değildir. Muhalefetten de medyadan da bu meseleyle ilgili olarak sorumlu yaklaşım bekliyor, istismar değil dayanışma ve sorumluluk duygusuyla şiddeti en aza indirebileceğimiz uyarısını yapıyorum.”* “Terör ülkemizin tamamını etkiledi ama en fazla kadınları etkiledi. Gençler öldüğünde hepimiz üzüldük ama anneler, eşler, nişanlılar çok daha fazla üzüldü.”* “Kendi yavrularına, eşlerine, çocuklarına bir kartal misali kol kanat geren Türkiye’nin kadınlarını, Türkiye’nin çocukları için de kol kanat germeye davet ediyorum. Kadınlar kendileri için, çocukları için, gelecekleri için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ne sahip çıksın, sürece el atsınlar istiyorum.”
Kimi denizde ‘ekmek’ peşinde kimi özgürlüğe kanat açıyor
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadına yönelik şiddetin gölgesinde kutlanıyor bu yıl da... Dünyadan ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden farklı kadın öyküleri geliyor ajanslardan... Muğla’nın Gökova Körfezi’nde, erkeklerle birlikte ekmeği için avlanan kadın balıkçıların öyküsü gibi... Ya da uçmanın özgürlüğüne kapılıp gökyüzüne kanat açanlar gibi... Semiha Başak yüzme bile bilmeden açılıyor her gün balığa... 10 yıl önce eşi ölünce iki çocuğuna bakabilmek için geçmiş teknenin başına... “Özellikle denizde fırtınaya yakalandığım zaman çok korkuyorum” diyor ama çocuklarına ve torununa bakmak için mecbur olduğunu söylüyor.
41 yıldır eşiyle balık avına çıkan 55 yaşındaki yaşındaki Yüksel Başak da eşine ağ temizleme konusunda yardımcı oluyor.
Türkkuşu yamaç paraşütü öğretmenleri Funda Durusu Cici,?Yasemin Bolat, model uçak öğretmeni Ayşe Duran ve balon pilotu Aynur?Özbey gökyüzünün özgürlüğüne kanat açanlardan dördü. Özbey, kadınların bu işi neden yapması gerektiğini “ister bir saat ister 5 bin saat yapın bu işi, bunu becerdikten sonra yapamayacağım hiçbir şey yok diye düşünüyorsunuz” sözleriyle anlatıyor.
Kavaf’tan ‘başörtülü vekil’ mesajı
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da Türk Metal Sendikası 16. Kadın Kurultayı’nakatılıp bir konuşma yaptı. Kavaf, kamusal alan sınırlaması ve sanal bir rejim tehdidi algısıyla bir kısım kadınların hep seçen konumunda olduğunu belirterek, “Demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine inanan herkesin, kadınlarımızın sadece seçen konumundan çıkıp seçilen konumuna geçmesi konusunda mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum” dedi. Kavaf, “Rejim tehdidi algısıyla bireysel tercihlerinden, inançlarından ve kılık kıyafetlerinden dolayı bir kısım kız çocuklarımızın eğitim hakkından faydalanamadığı da bir gerçektir” diye konuştu.
Son 1 ayda 16 kadın katledildi
Ya benimsin ya toprağın cinayetleri
Erkek şiddeti son bir ay içinde 16 kadının canını aldı. Bu kadınların büyük çoğunluğu, ayrıldıkları veya ayrılmak üzere oldukları eski kocaları veya sevgilileri tarafından öldürüldü. 5 Şubat: l Tekirdağ’da Aziz Çetinkaya, başkasıyla birlikte olduğunu öne sürdüğü eski eşi Songül Elçi’yi öldürdü. l Şanlıurfa’da Kadir Çakmak ayrılmak üzere olduğu eşi Remziye Çakmak’ı “Beni sevmiyorsun, eve başka erkekleri alıyorsun” diyerek öldürdü.7 Şubat: l İstanbul Bahçelievler’de Mustafa Akkuş, dışarı çağırdığı ayrı yaşadığı eşi Sakine Akkuş’u sokak ortasında öldürdü. Akkuş, “Eve dönmesini istedim, kabul etmedi” dedi.9 Şubat: l Ümraniye’de Arzu Yıldırım, ayrıldığı Mustafa Çilingir tarafından sokak ortasında silahla öldürüldü.11 Şubat: l Kayseri Kocasinan’da Yaşar Gedik, eski patronu Alper Yıldırım’ın eşi Ayla Yıldırım’ı bıçaklayarak öldürdü. Gedik ifadesinde eski patronu Alper Yıldırım’a kendisini işten çıkarması nedeniyle intikam için eşini öldürdüğünü söyledi. 13 Şubat: l Şanlıurfa’da Abdurrahman Aktaş, kaçarak evlendiği kocasına açtığı boşanma davasından vazgeçen kızı Gülhan Alkan’ı vurdu.15 Şubat: l İstanbul Ataşehir’de Salih Erdem beş yıldır ayrı yaşadığı eşi Saliha Erdem’i kendisini aldattığı iddiasıyla öldürdü.20 Şubat: l Gebze’de Çiğdem Karakuş, aldatıldığını öne süren eşi tarafından pompalı tüfekle başına ateş edilerek öldürüldü.21 Şubat: l Eskişehir’de Metin Tan iki yıl önce kendisini terk eden eski nişanlısı Münise Sever’i pompalı tüfekle öldürdü. 22 Şubat: l Adana’da Vedat Yılmaz, ayrılmak üzere olduğu eşi Özlem Yılmaz’ı boğazını keserek öldürdü.23 Şubat: l Adana’da Süleyman Dağlı, boşanma davası açan eşi Semiha Karadağlı’yı boşanmaktan vazgeçmediği için pompalı tüfekle öldürdü. 23 Şubat: l Üsküdar’da çocuklarını okula bırakan Arzu Odabaş’ı, ayrı yaşadığı eşi Mustafa Odabaş tarafından 6 kurşunla öldürüldü.26 Şubat: l İstanbul Maltepe’de Tarık E. birlikte yaşadığı Şehri Filiz’i cadde ortasında bıçaklayarak öldürdü.28 Şubat: l İstanbul’dan Antalya’ya giden Ömer Dilek bir süredir ayrı yaşadığı eşi Tuğba Dilek’i silahla vurarak öldürdü.1 Mart: l Mersin’de 19 yaşındaki Hatice Fırat, ağabeyi tarafından, aile meclisi kararıyla öldürüldü.2 Mart: l Bartın’da Nilgün Usta, sevgilisi olduğu söylenen Ahmet Unutur tarafından öldürüldü.