Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı almasının ardından Türk Lirası'nın dolar karşısında rekor düzeyde değer kaybetmesini "Türkiye'ye operasyon çekmek" olarak niteledi.
ABD'ye yönelik "İlan ediyorum, oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Şunu bilmelerini istiyoruz. Teslim olmayacağız, üretmeye devam edeceğiz" açıklamasında bulunan Erdoğan, "Siz dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız" dedi.
Ekonomideki hareketleri "Onlar bizim sakalımızı kesiyorlar" ifadesiyle yorumlayan Erdoğan, "Para dediğin bugün yoktur yarın bulunur" şeklinde konuştu..
AKP Trabzon İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Yaklaşık iki ay önce bir bayram arefesinde Trabzon'da hasret gidermiştik. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde şahsıma verdiğiniz yüzde 69 oranında destek için sizlere şükranlarımı sunuyorum.
Ama parlamentoda maalesef iş iyi değil. Orada durum çok çok kötü. Ben tabi parlamentoda daha farklı şeyler bekliyordum Trabzon'dan. İstiyordum ki netice çok farklı olsun. Ama maalesef orada 55,1 aldık. E Trabzon'a bu uymuyor, daha ileri olması lazım. Niye? Trabzon'un mayasında bu var. Ben buna inanıyorum.
Milletimizin iradesini sandıktan yönlendiremeyenler her dönemde farklı araçlarla üzerimize geldiler. Provokasyonla darbeyle yapamadıklarını şimdi parayla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifadeyle 'ekonomik savaş' derler. Ülkemizde döviz kurunun 15 Temmuz öncesi bulunduğu 2,8 seviyesinden bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik ne de mantıklı bir izahı vardır. Türkiye 20 yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans kriziyle mi karşı karşıya? Hayır. ABD ve İngiltere'de olduğu mortgage kriziyle mi karşı karşıya? Hayır. Yunanistan gibi iflas mı söz konusu? Ama buna rağmen kredi kuruluşları onu yine yükseltiyorlar. Dedim ya ekonomik savaş.
Peki fırtınanın sebebi nedir? Ekonomik hiçbir sebebi yok. Bu işin bir adı var mıdır? Vardır, Türkiye'ye operasyon çekmektir. Trabzon'dan ilan ediyorum, oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Şunu bilmelerini istiyoruz. Teslim olmayacağız, üretmeye devam edeceğiz. İstihdamımızı genişletmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızın çarklarını işletmeye devam edeceğiz. Siz dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız. Şimdi meydanda turistleri gördüm. Kardeşlerim, siz zaten misafirperversiniz. Onlara misafirperverliğinizi daha da artırarak devam ettirin. Çünkü onlar size, birileri dolar kaçırırken onlar da size dolar getiriyor. Birileri kapıları kapatır, mevlam başka kapılar açar.
81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını terör örgütleriyle ortaklığına feda edenlere hadi güle güle deriz. Ya ben senin stratejik ortağınım. Afganistan'da beraberim, Somali'de beraber olduk. Ve şu anda Kabil'de havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik bir ortağına kalkıp da PYD YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın? 5 bin TIR silahı Kuzey Suriye'ye taşıyorsun. Bu da yetmiyor, kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye'yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma gereği neyse bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıp da talimatla Türkiye'ye boyun eğdiremezsiniz.
Biz her şeyi hukuk içinde götürelim istedik. Ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar. Biz o dilleri de konuşmasını biliriz. Hukuk diline yoksanız kusura bakmayın. Biz hukuk diliyle konuşmaya devam edeceğiz.
Tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna ülkemizi açana da cevabımızı yeni ittifaklara, yeni pazarlara yönelerek veririz. Hale bak, demir çelik de vergileri artırıyor. Biz Dünya Ticaret Örgütü'nün üyesiyiz. Böyle bir şey yok. Ben yaptım oldu mantığıyla böyle bir şey olamaz. Amerika'da her yer kaynıyor. Yapılan yanlış... Biz de ticaret hukuku neyi söylüyorsa onu söylemeye devam edeceğiz.
Meselenin döviz kuru olduğunu, yargılanan papaz olduğunu, demir ve alüminyum vergisi olduğunu sanacak kadar basit düşünenler varsa, bir an önce silkinip kendilerine gelsinler. Zaten burada Kılıçdaroğlu gibi düşünenler yok ben bunu biliyorum. Çünkü yerli ve milli düşünme mantığı ne yazık ki bu zatta yok. Ama sayın Akif bey olumlu yaklaşım ortaya koydu. Ama Genel Başkanı koyamadı, o ne yerlidir ne millidir. Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum, hem yerlidir hem millidir.
Şehitlerimiz oldu 251. Gazilerimiz oldu 2193. Ama namusumuz bildiğimiz vatanımızı, bayrağımızı, içimizdeki alçakları, teröristleri maşa olarak kullanan emperyalistlere teslim etmedik. Aynı çevreler bununla kalmayıp güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru kurmaya kalktılar. Sınır ötesi operasyonlarla bu planı da bozduk. Her zamanki gibi yine bel altı işlere yöneldiler. Bizim siyasette de diplomaside de ekonomide de en büyük üzüntümüz karşımızda şöyle delikanlıca mücadele eden rakipler bulamamış olmamızdır. Bir kez daha sinsi bir oyunla karşı karşıyayız. Allah'ın izniyle bunun da üstesinden geleceğiz.