Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Danışmanı 'eyalet sistemi' diyor, Erdoğan ses çıkarmıyorsa, ülkücülerin kararı ne olabilir?" ifadesini kullanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevap verdi. Anayasa değişikliği sürecini "Sayın Cumhurbaşkanının yasal ve anayasal sınırlara çekilmeli. Bu olmayacaksa, ikinci yol fiili duruma hukuki yol aranmasıdır" sözleriyle başlatan Bahçeli'nin referanduma 2 gün kalan gelen eleştirilerine cevap veren Erdoğan, "Bu konuyla ilgili (üniter yapı) danışmanımın bir açıklaması olmuş, almışlar onu çarpıtmışlar. Ben ne diyorum, sen ona bak. Böyle bir şey yok, benden duydunuz mu? Yok" dedi.
Tvnet, Beyaz Tv ve TGRT Haber ortak yayınında konuşan Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:
Şu anda Cumhurbaşkanı hakkında anayasa maddesi olan bir konuda herhangi bir kararname çıkaramaz. Yasal düzenleme olan bir konuda da yine çıkaramaz. Bunların dışında boşluk var. Bazı alanlarda sıkıntılar olabilir. Orada Cumhurbaşkanı bir kararnameyle atamalar gibi düzenlemeler yapabilir. Siz muhtarlıkları kaldıramazsınız, kararnameyle böyle bir yetkiniz yok. O makamlar yasalarla oluşturulmuş. Cumhurbaşkanı muhtarlık kapatamaz, adam lokantaya kadar indi. Göreve geldiğimizde 36 bakanlığı 25'e indirdik. Bugüne kadar üniter yapı üzerinde olumsuz bir açıklamamız olmadı. Şu anda değişiklik yapılan konu yeni bir yönetim sisteminin gelmesidir.
"Bu konuyla ilgili (üniter yapı) danışmanımın bir açıklaması olmuş, almışlar onu çarpıtmışlar, ki danışmanım sonra değişik şekilde onu düzeltmeye yönelik açıklamalar yaptı. Ben ne diyorum, sen ona bak. Böyle bir şey yok, benden duydunuz mu? Yok. 1923'te rejim meselesi bu ülkenin bitmiştir. Ondan sonraki süreç yönetim sistemleri meselesidir, şu anda da değişiklik yapılan konu, bir yeni yönetim sisteminin gelmesidir."
Anayasa değişikliği çalışmaları ekibinde yer alan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe, partili cumhurbaşkanı hükümet sistemiyle birlikte büyükşehirlerin yeniden yapılanacağını söyledi, Çin’i örnek gösterdi. Karatepe, "Güvenlik kaygısıyla resmi açıklamalarda yüksek sesle dile getirilmese bile, Türkiye de bu süreçten etkileniyor" diye konuştu.
“Şehir yönetiminin başkanlık sistemine uyumlu hale getirilmesi için düzenlemeler yapılırken, büyük şehirlerin hizmetler alanında değişen rolü dikkate alınarak, şehir yönetimi yeniden tanımlanmalıdır. Bu tanımlama yapılırken, büyükşehir belediye başkanına doğrudan ‘şehir başkanı' veya ‘büyükşehir başkanı' gibi bir ad verilmelidir. Bütün şehirde (30 büyükşehir) özel idarelerin kalkması ve iki başlı yürütmenin sona ermesi ise başkanlık sisteminin tam olarak kurulması yönünde atılan önemli bir adımdır.
"Anayasa değişikliği ile yürütmede tek başlılık sağlandıktan sonra, şehirlerin tamamında bütün şehir uygulamasına geçilerek yönetimde de tek başlılık sağlanmalıdır. Sonraki aşamada ise, şehir yönetimlerine yeni hükümet sistemine uyumlu bir kimlik kazandırılması yönündeki düzenlemeler yapılmalıdır.”