Başbakan Tayyip Erdoğan, 11 Haziran 2011 seçimlerinde muhafazakâr - İslamcı çevrelerin kendisini eleştirmesine neden olan başörtülü milletvekili adayı göstermeme tavrındaki değişikliği açıkladı. Erdoğan, "Başörtülü milletvekili adayınız olacak mı" sorusu üzerine "İnşallah. Parlamentoda engel yok, fiili bir durum var sadece" açıklamasını yaptı. Erdoğan, kamuda başörtüsü için de "Kararı Danıştay verdi zaten" diye konuştu. Ergenekon cezalarına affın gündemlerinde olmadığını belirten Erdoğan "ana dilde eğitimin resmi dili zedeleyeceğini" öne sürerken "Biz ülkemizi bölecek konular üzerinde adım atamayız. Zamanlamayı iyi yapmazsanız güzelim ülkemize yazık edersiniz" dedi.Erdoğan, yeni anayasa çalışmaları kapsamındaki "başkanlık sistemi" önerilerinin kendileri için "olmazsa olmaz" bir nitelik taşımadığını kaydederken "Tıkanma nedeni olursa geri çekeriz" görüşünü dile getirdi. Erdoğan, PKK güçlerinin Türkiye'yi terk etme sözünün yerine getirilmediğini, "çocuk, yaşlı, kadın" ağırlıklı yüzde 20 oranında bir çekilme olduğunu söyledi. Erdoğan, "Son zamanlarda bölücü terör örgütüyle ilgili yazılı, görsel medya çok yoğun bir yayın yapıyor. Adamları bu kadar abartmanın anlamı ne" dedi. Başbakan, müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbağ'un, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'i sessiz kalmamaya davet eden yaklaşımını da eleştirdi.
Başbakan Erdoğan günübirlik gittiği Türkmenistan gezisinden dönerken beraberindeki gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan'a yöneltilen sorular ve cevapları özetle şöyle: (Aşağıdaki bölüm Zaman gazetesinden alınmıştır - T24)
- Eleştirilerin odağındasınız. Sağlığınız hakkında spekülatif haberler yapılıyor. Siz nasıl yorumluyorsunuz?
Armudu yenen ağaç taşlanır. Yenmeyeni kimse taşlamıyor. Ortada tabii bir hizmet var, on yılda Türkiye’nin geldiği bir nokta var. Bir de sandıktan çıkma çabası olmayan muhalefet var. Bizim son anketlerimize göre oyumuz yüzde 55’e kadar çıkıyor. Ortalama yüzde 53. Muhalefetin oyu ise düşüyor.
Türkiye’ye bugüne kadar bakanlar laiklikle demokrasiyi bir arada götüremez diyordu. Türkiye tam aksini ispat etti. Bunu görmeleri ciddi hazımsızlık başlattı.
Bazılarının diktatör yakıştırmasını da anlamıyorum. Bu ülkede seçim var, seçim arkasına seçimler yapılıyor, herkes partisini kurabiliyor. Bizi üzen biraz bu. Yoksa şahsımla ilgili gerilimler söz konusu değil. Yakından tanıyanlar bilir. Haksızlık karşısında susmam. Ama bir gerilim insanı diye değerlendiriliyorsam üzülmek hakkımdır. Hele hele diktatör filan. İnsan biraz insaf eder.
- Batı basınının tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir değişim görüyor musunuz? Bir dönüm noktası var mı?
Batı’nın medyası bize hiçbir zaman olumlu bakmamıştır. Özellikle Alman medyası bu işin önemli aktörlerinden biri olmuştur. Bizimle ilgili algı yöneticilerin bakışıyla değişmez, halkların bakışı önemli. Halkların bize bakışı müspet. Dün Financial Times (FT) Mısır olaylarıyla ilgili bir başyazıda Türkiye’yi arabulucu olmaya davet ediyor. Aynı şeyi bizi telefonla arayanlar bizden ricayla söylüyorlar. Biz diyoruz ki biz arabuluculuk yapalım ama sizin bazı şeyleri yerine getirmeniz gerekir.
- Obama’nın Mısır mesajını nasıl buldunuz?
Tam istediğim gibi değil. Bir tavır değişikliği var ama ben daha güçlü bir tavır beklerdim. Mesela şu hâlâ söylenmemeli, ‘Mursi seçimi kazanmıştır ama..’ dendiği anda orada demokrasi ile çelişme başlıyor. Demokrasinin aması olmaz. Olmamalı. Mursi kendi hükümetini kuramamıştır. Darbe yapıldığı andaki hükümette 3’te 1’i kendi arkadaşlarıydı. Böyle bir durum var. Sisi’yi genelkurmay başkanı yapıyor, milli savunma bakanı yapıyor. Anayasa mahkemesi başkanını atayan Mursi. Adamcağızı arkadan hançerlediler. Ben tarafım. Ben oradaki güçlü demokrasinin yanındayım. Taraf olmayan bertaraf olur. Demokrasi orada katledilmiştir. Katledilen halkın iradesi iade-i itibar olarak geri verilmelidir. O da Mursi’nin ve siyasi tutukluların serbest bırakılması ile olur. Bu insanların karşısında darbe yönetimleri filan duramaz.
- Bir "eylül sendromu" var. Herkes sonbaharın sıcak geçeceğinden bahsediyor. Sizin duyumlarınız ya da beklentiniz nedir?
Silivri’de de öyle diyorlardı. Ne yaptılar Silivri’de? Ayın 5’i için farklı mesajlar veriyorlardı. Ne oldu? Bunlar kendileri çalıp kendileri oynarlar. Onlar ne derlerse desinler biz tedbirleri aldık, alırız. Huzursuzluk çıkaranlar bedelini hukuk içinde ağır öderler. Hukuk içinde kalmak şartıyla her türlü eyleme şapka çıkartırım. Hukuk içinde kalmayana da gereğini hukuk içinde yaparız.
- Yaşanan tartışmalar Çankaya senaryolarıyla ilişkilendiriliyor. Başkanlık sistemi tartışmalarının esas neden olduğu yorumları var?
Kaç kere açıkladım, başkanlık sistemi AK Parti’nin teklifidir. Olmazsa olmazımız değildir. Türk siyasetine teklifle geliyoruz. Yeni anayasa hazırlanıyor. Biz başkanlık sisteminin de gündemde olmasını teklif ediyoruz. Kime karşı diyoruz, baraj kalksın diyorlar. Bunun en güzel yolu başkanlık sistemi. Baraj yok. İstemiyor muydun, hadi buyur. Başkanlık sistemini geri çeksin ona göre konuşalım diyorlar. Niye ben çekeyim, sen tekliflerini geri çektin mi? Son ana kadar durur, eğer tıkanma nedeniyse o zaman geri çekeriz.
- Üzerinde çalıştığınız demokratikleşme paketinde seçim barajı ya da sistemi üzerine değişiklik olacak mı?
Yüzde 10 barajı ile ilgili tutumumuz şu: Bu ülke koalisyondan çok çekti. Tek parti döneminde tüm olumsuzluklara rağmen bire üç katladık. Niye ülkemizi tekrar dara zora sokalım. İki puan barajı indirdik ne olacak? 4 partiden başkası mı gelecek? Yok. O zaman bu kavga niye?
- Demokratikleşme paketi ne zaman açıklanacak?
Ben çalışmamı bitirdim, arkadaşlar çalışıyor. Bu hafta ilgili kurullarda bir görüşme daha yapıp önümüzdeki günlerde açıklayacağız.
- Pakette sürpriz düzenlemeler görecek miyiz ?
Geneli itibarıyla duyduğunuz, bildiğiniz şeyler ama bir iki sürpriz olabilir. Ama bazen öyle şeyler yazılıyor ki hayret ediyorum. Ülkemizi rahatsız edecek şeyler üzerinde durmuyoruz.
- Pakette anadilde eğitimin önü açılıyor deniyor?
Hayır yok. Özel okullarda da yok. O konu bizim için şu anda ele alınacak durum değil. Ne neyi getirir götürür kimse düşünmüyor. Biz düşünmeye mecburuz. Biz, ülkemizi bölecek konular üzerinde adım atamayız. Zamanlama birçok konuda çok önemli. Zamanlamayı iyi yapmazsanız güzelim ülkemize yazık edersiniz. Biz zaten okullarda anadili öğrenme imkânı sağladık. Ama anadil ile eğitimin önünü açarsanız resmî dili zedelersiniz.
- Kamuda başörtüsü gelecek mi?
Kamuda başörtüsü kararını Danıştay verdi zaten.
- Başörtülü milletvekili adayınız olacak mı?
İnşallah. Parlamentoda engel yok. Fiilî bir durum var sadece.
- Ergenekon kararından sonra birçok kesim PKK’yı da kapsayacak bir genel aftan bahsediyor. Sizin düşünceniz ne?
Gündemimizde yok. Asla bir genel af söz konusu değildir. Af konusunda benim farklı bir düşüncem vardır. Kişilere karşı işlenen suçlarda kişiler af yetkisine sahiptir. Devlete karşı işlenen suçlarda devletin yetkisi vardır. Adam öldürme vs. konularda devletin yetkisi olmaz.
- Ergenekon kararı çıktıktan sonra AK Parti kapatma davası da tartışmalı hale geldi. Sizin kararla ilgili bir başvurunuz olacak mı?
Evet. İlgili arkadaşlara talimat verdim çalışıyorlar. Gerekçeli kararı bekliyoruz. O karar çıktıktan sonra gerekeni yapacağız.
Ergenekon’dan mahkûm olan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un açıklamalarına ne diyorsunuz?
Başbuğ öyle bir açıklama yapmamalıydı. Daha önce de söyledim, benim Genelkurmay başkanım olarak beraber çalıştığımız ismi terör örgütü yöneticisi olarak kabul etmem mümkün değil. En kötü ihtimalle tutuksuz yargılanması mümkün iken... Diğerleri için de söylemiştim. Bu herhalde en yüksek tonda bir sestir. Riski olan da bir sesti. Genelkurmay başkanımız ne yapacak? Zaten bu tür açıklamaları yapma hakkına da sahip değil. Buna rağmen nasıl bir rahatsızlık içinde olduğuna en yakından ben şahidim. Hukukun dışına mı çıkacaktı? Herhalde bunu yapacak hali yoktu. Keşke o tür bir açıklamayı duygusallık içinde yapmasaydı. Çünkü daha süreç bitmedi. Bu tür açıklamalar yargıyı olumsuz istikamette tahrik de edebilir.
- Kürt Ulusal Kongresi ile ilgili farklı yorumlar var. Hatta Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) benzeri bir yapıdan bile bahsedildi. Siz nasıl bakıyorsunuz kongreye?
Yaklaşımlar bir kere yanlış. FKÖ benzetmesi filan yanlış. Onlar, kendi toprakları gasp edilmiş. O toprakları alma mücadelesi veren insanlar. Kürtlerin böyle bir sorunu var mı? Filistinlilerin pasaportu bile yok. İsrail verirse çıkıyor. Benim ülkemde Kürt vatandaşımın böyle bir sorunu var mı? Burada hangi örgütü kuracaklar? Türkiye dışında düşünüyorlarsa bilemem. Zaten kongre Türkiye dışında, o da beni çok ilgilendirmiyor.
- Çözüm süreci nasıl gidiyor?
Türkiye’yi terk konusunda verilmiş sözler yerine gelmiş değildir. Çok çok basit anlamda, o da çocuk yaşlı kadın, yüzde 20 gibi bir durum. Bunun dışında çıkma diye bir şey söz konusu değil. Bunun böyle bilinmesinde fayda var. Son zamanlarda bölücü terör örgütü ile ilgili yazılı görsel medya, çok yoğun bir yayın yapıyor. Adamları bu kadar abartmanın anlamı ne? Bu adamlar ülkeye bir şey mi kazandırıyor? Dağ ile irtibatlar... Adeta örgütü ülkenin kurtuluşuymuş gibi lanse edilişler filan. Bunlar benim ülkeme fayda getirmiyor, zarar getiriyor.
- PKK’nın sık sık tarih verip tehdit etmesini neye bağlıyorsunuz?
Zaten silahı bırakmış değiller. Bunlar kendi durumlarını ortaya koyuyorlar. Saldırırım diyene karşı bu ülkenin güvenlik güçleri de herhalde ‘hoş geldin’ demeyecek. Gereğini yapacaktır.
- Lübnan’da kaçırılan pilotların durumunda bir gelişme var mı?
Bazı olumlu gelişmeler var, ilgili arkadaşlar yoğun bir çalışma içindeler. Lübnan ayağında zaten kaçıranlardan biri yakalandı. Onun verdiği bilgiler çerçevesinde bazı olumlu gelişmeler var. Kısa sürede sonuç alacağımızı umuyoruz.
Yerel seçim adaylarınızı ne zaman açıklayacaksınız?
81 vilayetin tamamında anket yeni bitti. AK Parti’nin oy oranı, 51,9. İsim bazında yaptığımız anketlerde değerlendirme sürüyor. Gerek teşkilatımızla gerek milletvekillerimizle değerlendirme yapıp bir de direkt olarak sadece teşkilat yönetim kurullarının dahil olduğu bir kamuoyu araştırması yapacağız. Bu kanaatleri aldıktan sonra çıkan 3-5 ismi o ildeki halka soracağız. Halk kimin üzerinde duruyorsa tekrar değerlendireceğiz. Adaylarımızı peyderpey açıklayacağız. Üzerinde ittifak olan isimleri bu süreci beklemeden açıklayabiliriz. Büyükşehir adaylarını eylül, ekim gibi açıklamaya başlarız.