Erdoğan'dan bayram mesajı: Her vatandaşımız eşit, aynı şekilde değerli

Erdoğan'dan bayram mesajı: Her vatandaşımız eşit, aynı şekilde değerli

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı mesajında "Fitne tohumları ekilmeye çalışılan bu topraklar, dünyadaki tüm mazlumların son sığınağıdır. Eli kanlı katillerin taşeronluğuyla bölünmek, parçalanmak istenen bu ülke, hepimizin ebedi yurdudur" dedi.

Erdoğan mesajında, "Bu ülkede yaşayan her bir vatandaşımız aynı şekilde eşittir, aynı şekilde değerlidir; aynı haklara, aynı özgürlüklere sahiptir" ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinde yayımlanan açıklama şöyle: 

Aziz Vatandaşlarım,

Mübarek Kurban Bayramınızı, en kalbi duygularımla tebrik ediyor; bayramın, ülkemizle birlikte tüm İslam âlemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

Bayramlarımız, kardeşlik bilincimizi yenileme, aramızdaki muhabbet ve dayanışmayı pekiştirme vesilesidir. Bayramlar aynı zamanda bir gönül kazanma seferberliğidir.

Ebedi kardeşliğimizi, tebrikler ve tekbirlerle yeniden ihya ettiğimiz bayram günlerinde, 78 milyon daha bir muhabbetle kucaklaşıyoruz. Sevginin, vefanın, sadakatin, fedakârlığın simgesi olan Kurbanın ve Kurban Bayramının anlamını çok iyi kavramak mecburiyetindeyiz.

Bu bayramda, muhtaçların hanelerine, muhabbet ve sevinç taşımalıyız. Kurban ibadetiyle bizden istenen, elimizle birlikte gönlümüzü de birbirimize açmak, gönülden verebilmektir. Bu günler, aynı zamanda Hac ibadetinin ifa edildiği; dilleri, ırkları, tenleri, renkleri, kültürleri ve coğrafyaları farklı milyonlarca Müslümanın, Arafat meydanında, dualar eşliğinde, müstesna bir kardeşlik manzarası sergilediği günlerdir.

Hac ibadeti için mübarek topraklarda bulunan kardeşlerimizi tebrik ediyor, Haclarının ve kurbanlarının kabul olmasını diliyorum.

Değerli Kardeşlerim,

Bayramın coşku ve mutluluğu, insanlık ailesinin bütün üyeleriyle, bütün kardeşlerimizle birlikte yaşanabilirse anlamlıdır. Ne yazık ki, bugün barış ve huzura hasret kalan İslam coğrafyasının sokaklarında kurban değil, Müslüman kanı akıyor. İslam dünyasının kadim şehirleri, dünün esenlik ve barış yurtları, bugün yaşanılması zor ve insanların terk ettiği beldeler haline gelmiş durumda. Filistin, Suriye, Irak, Libya, Mısır, Yemen ve Myanmar’da kardeşlerimizin Bayram sevinci, kan ve gözyaşları arasında adeta kayboluyor. Kudüs’te, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti, İsrail askerleri tarafından ayaklar altına alınıyor.

Bölgemizle birlikte biz de ağır bir imtihandan geçiyoruz. Komşularımızdaki ateşi ülkemize taşımak, acıyla, çileyle, fedakârlıkla yoğrulmuş kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenlerin maşa olarak kullandıkları eli kanlı terör örgütü, yeniden sahneye çıkma peşinde... Milletimizin arasına fitne sokmak, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler, her gün yeni bir oyunla, yeni bir senaryoyla karşımıza çıkıyor.

Hiçbir insani ve ahlaki değer tanımayan cinayet şebekesi mensupları, sokaklarda masum sivilleri, çocukları, yaşlıları, esnafı, kamu görevlilerini alçakça katlediyor. Tüm bu provokasyonların, saldırıların, tahriklerin gayesini çok iyi biliyoruz.

Bölücü terör örgütünün ve destekçilerinin gayesi, aynı kıbleye yönelen, ortak bir geçmişi ve ortak gelecek hayallerini paylaşan kardeşleri birbirine düşürmektir.

Şunu asla unutmayalım… Fitne tohumları ekilmeye çalışılan bu topraklar, dünyadaki tüm mazlumların son sığınağıdır. Eli kanlı katillerin taşeronluğuyla bölünmek, parçalanmak istenen bu ülke, hepimizin ebedi yurdudur.

Bu ülkede yaşayan her bir vatandaşımız aynı şekilde eşittir, aynı şekilde değerlidir; aynı haklara, aynı özgürlüklere sahiptir. Bizler, tarih boyunca birbirimize verdiğimiz kıymetle; ortaya koyduğumuz birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla, sağduyunun aydınlığıyla sıkıntılı dönemleri hep birlikte aştık. İnşallah, bugün ve gelecekte de, aynı basireti, aynı iradeyi yine hep birlikte göstereceğiz.

Kurban Bayramının, bu güzel günlerin müjdecisi olmasını temenni ediyorum. Selâmlaşarak, musafaha ederek, kucaklaşarak, kurbanlarımızı paylaşarak, ikramda bulunarak bayram sevincini çoğaltmalıyız. Aile büyüklerimizin hayır dualarını alırken, gözlerimizin nuru, evrelerimizin neşesi olan çocuklarımızı sevindirirken, öksüzleri, yetimleri, garipleri de asla unutmayalım.

Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlamalı; kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin kapılarını çalmalı, yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olmalıyız.

Millet olarak, son 4 yıldır, ülkemize sığınan 2 milyonun üzerindeki Suriyeli ve Iraklı misafirimize sahip çıktık; soframızı onlarla paylaşarak tüm dünyaya insanlık dersi verdik. Bu bayramda da, evlerini, yurtlarını, topraklarını terk etmek zorunda kalan,  vatan hasreti çeken muhacir kardeşlerimizi ihmal etmeyelim.

Sevgili vatandaşlarım!

Her biri birer kahramanlık ve fedakârlık abidesi olan şehitlerimize, gazilerimize vefa borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Aziz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükranla selamlıyorum. Sizlerden, bu bayramda özellikle, şehitlerimizin yakınlarını, kahraman gazilerimizi yalnız bırakmamanızı istirham ediyorum.

Aynı şekilde, bayram ziyareti için yola çıkan tüm kardeşlerimden, trafik kurallarına riayet etmelerini, dikkatli şekilde araç kullanmalarını hassaten rica ediyorum.

Bu duygularla, kurbanlarımızın Allah katında makbul olmasını diliyor, huzur ve saadet dolu bir bayram geçirmenizi Rabbimden temenni ediyorum. Vatandaşlarımızla birlikte yurtdışında yaşayan kardeşlerimizin, soydaşlarımızın ve tüm İslam âleminin Kurban bayramını kutluyorum.