Erdoğan'dan cemaate dershane çıkışı: Hükümete şamar atmak istiyorlar

Aralarında gerginlik olduğu iddia edilen AKP hükümeti ile Gülen cemaati arasındaki ipleri kopma noktasına getiren “dershane tartışmasıyla” ilgili konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, cemaatin hükümete şamar atmak istediğini dile getirdi ve "Demişiz ki dershanecilikten okula dönüşelim. Hatta bu okullardan hizmet alalım dedik. Ve hatırlarsanız Danıştay bunu o zaman reddetti. O zaman basın bize 'cemaat'in okullarına hükümet şu anda destek vermek için böyle bir yasal düzenleme yaptı' dediler. Biz bu yüzden şamar yedik. Şimdi bakıyorum farklı bir şamarı da bu kardeşlerimiz hükümete atmak istiyorlar” şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki günlük Rusya ziyaretinin öncesinde Ankara’da Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakanlık'ta eylem

Başbakanlık binasının önünde bugün gerçekleştirilen eylemle ilgili bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, “Güvenlik teşkilatının görevi şüphesiz ki, bu ülkeyi yönetenlerin güvenliği noktasında almaları gereken tedbiri kendileri alırlar. Biz çok da fazla müdahalede bulunmayız. Onlar ne yapacaklarını daha iyi bilirler. Beni de rahatsız edici şeyler olduğunda, ilgili birim başkanına bu işi azaltmalarını söylediğim olmuştur” dedi.

İdris Bal'ın disiplin kuruluna sevk edilmesi

Başbakan Erdoğan, AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’ın ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesiyle ilgili olarak ise, “Bir kişi siyaset yapıyorsa, bu siyaseti yapma kararını verdiği zaman, siyaset yapmayı arzu ettiği partinin politikalarını ve partinin iç disiplinini kabul ederek o partiden aday olmayı kabul eder. Aday olduktan sonra da partinin iç disiplinine uymak zorundadır. Uymadığı zaman da partinin kendi müeyyideleri vardır. Kendine çok güveniyorsan bağımsız milletvekili olursun, istediğin gibi konuşursun. Kendinize güvenemeyeceksiniz, o partinin şemsiyesi altında aday olacaksınız. Milletvekili olduktan sonra partinin politikasına, iç disiplinine riayet etmeyeceksiniz, olacak şey değil. Bu arkadaş da maalesef partinin iç disiplinine riayet etmediği için, bir değil, iki değil, üç değil, uzun zamandır olduğu noktasında mutabakat var. Bana da rapor ettiler. Arkadaşlarımızın bu teklifini grup başkanı olarak kabul ettim ve bu noktada arkadaşlarımız tedbirli olarak disipline havale ettiler” şeklinde konuştu.

Dershane tartışması

“Dershaneler tartışmasında Fethullah Gülen ile doğrudan bir bağlantınız oldu mu?” şeklindeki bir soruya yanıt veren Erdoğan, “Benim doğrusu Hoca Efendi ile bir görüşmem olmadı. Ancak, ilgili birçok medya içerisindeki arkadaşlarla, bunun dışındaki arkadaşlarla görüşme talebinde bulunan birçok arkadaşımızla görüşmelerimiz oldu. 1 hafta, 1 ay, 2 ay önceki şeyler değil, 1 yıl önceki şeyler değil, daha da gerisinde. Hüseyin Çelik’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde başladığımız, tümüyle dershane zihniyetinin dönüştürülmesine yönelik bir çalışmadır. Bazı gazeteler hala kapatma, kapatılma gibi yaklaşımla sunuyorlar. Bir defa böyle bir suç aramak, suçlu aramak yaklaşım yok ki böyle bir başlık atılıyor. Başlığı da iyi düşünülerek atılmış bir başlık olarak görmüyorum. Ve demişiz ki dershanecilikten okula dönüşelim. Hatta bu okullardan hizmet alalım dedik. Ve hatırlarsanız Danıştay bunu o zaman reddetti. O zaman basın bize 'cemaat'in okullarına hükümet şu anda destek vermek için böyle bir yasal düzenleme yaptı' dediler. Biz bu yüzden şamar yedik. Şimdi bakıyorum farklı bir şamarı da bu kardeşlerimiz hükümete atmak istiyorlar” şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, “Başarının arkasında dershaneler var ifadesini asla kabul etmiyorum. Bunu kabul edecek olursak, “bütün okulları kapatın, sadece dershanelerle bu işi götürün”ü de kabul etmek gerekir. 800 bini öğretmenimizin alın terine haksızlık olarak görüyorum ben bu yaklaşımı.

10 yıl önce göreve geldiğimizde, ÖSS dershanelerdeki müfredata göre soru hazırlardı. Önce onu değiştirdik. Okulların müfredatına uygun olarak soru hazırlanacak dedik. İlk reformumuz oydu. Şimdi yeni bir değişim yapıyoruz, dershaneler yerine okullar kurun, biz size her türlü teşviki verelim. Devlet ile hükümet ile kavga niye? Çözümü bu noktaya getirdik, ortaya açıkça koyduk ve şu anda da bakanlığımız çalışmalarını yapıyor ve Bakanlar Kurulu’nda bize bir sunum yapıldı. Şimdi de inşallah, son eksik gördükleri bazı yerler üzerinde çalışmalarını söyledik. Bundan sonra da adımımızı atmış olacağız” dedi.

Yeni anayasa çalışmaları

Yeni anayasa çalışmalarını değerlendiren Erdoğan, “48 maddede dört siyasi parti mutabık kaldı. Bu maddeleri çıkaralım dedik, ondan sonra komisyon çalışmalarına devam etsin. İlgi duymadılar. Sonra 60 madde oldu,  60 madde meselesinde de önce anamuhalefetin başkanı “ben bu işe varım” dedi. 3 arkadaşım önce gittiler, ziyaret ettiler. Biz de bir hafta sonra iade-i ziyaret yapacağız dediler. Geldiler ve dediler ki, “4 siyasi parti katılmazsa , biz bu işte yokuz.” Bu dört partiden biri zaten MHP, “kapılarım kapalı” dedi. 26 milletvekili olan bir parti, “ben anayasa yapmak istemiyorum” derse, anayasa çıkmayacak mı? Türkiye’de parlamento böyle mi çalışacak? Böyle bir şey yok, samimiyseler 60 maddede 4 grubun mutabakatı var. Hangi maddeyi istiyorlarsa o maddede değişiklik yapmaya hazırız. Hepsine varız… Efendim, tekrar çalışalım. Kurucu unsur burada TBMM Başkanı’dır. Dolayısıyla, eğer Meclis Başkanımızın dışında bir adım atılacaksa, grup kendi aralarında konuşular, parlamento içinde bunları görüşürüz”  görüşünü dile getirdi.

Yerel seçimler ve Hatipoğlu'nun olası adaylığı

Başbakan Erdoğan, yerel seçimler ve AKP’nin Diyarbakır adayının ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu’nun olup olmayacağıyla ilgili bir soru üzerine ise, “Önümüzdeki haftadan itibaren büyükşehir belediye başkan adaylarımızı açıklamaya başlayacağız. Ancak kabine revizyonunu karar verdiğimiz anda, olması gereken arkadaşlarımız varsa bu karar vereceğiz. Temayüllerimizi yaptık, sıkıntılı olduğunu gördüğümüz yerlerde kamuoyu araştırmalarını yapıyoruz. Tüm bakan ve milletvekili arkadaşlarımızın kanaatlerini aldık. 30 büyükşehirimizde, bu süreci işletecek olan başkanlarımızla, il başkanlarımızla ve ilçe başkanlarımızla final görüşmesini yapacağız ve peyderpey önümüzdeki haftadan itibaren açıklamaya başlayacağız.

Nihat Hatipoğlu ile görüşmemiz Diyarbakır hakkındaki görüşlerini almamız şeklinde oldu. Kendilerinin bizden bir adaylık kabul etmesi isabetli olur ama bulunduğu makam bu işe müsaade etmediği için bu konuda bir ısrarımız olamaz” diye konuştu.