Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş'taki 37'si polis 44 kişinin ölmesine sebep olan terör saldırısı sebebiyle Bayrampaşa'da bulunan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nü ziyaret ederek başsağlığı dileklerinde bulundu. Erdoğan çevik kuvvet polislerine hitaben yaptığı konuşmada, "Devlet olarak, hükümetimiz olarak arkanızda biz varız. Size verilmiş olan hakları kesinlikle terörle mücadelede kullanmakta çekinmeyin" dedi.
Sabah'tan Mesut Altun haberine göre, Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Bu hakkınızı kullanın. Eğer zalime merhamet ederseniz, mazluma ihanet etmiş olursunuz. Asla zalime merhamet etmeyin, gereği neyse onu yapın. Hele hele teröristse..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Beşiktaş'ta düzenlenen terör saldırısında şehitler veren Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nü ziyaret ederek başsağlığı dileklerinde bulundu. Burada çevik kuvvet polislerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Başınız sağ olsun, şehitlerimize tekrar rabbim rahmet eylesin. Son zamanlardaki bütün bu terör eylemleri tabi ki; Batıcı güçlerin, emperyal güçlerin, güçlenmekte olan ülkemizi parçalamaya yönelik attıkları adımlardır. Türkiye'nin ve Türk'ün güçlenmesine bunların asla tahammülü yok. Bundan çok rahatsızlar. İstedikleri kadar buna tahammül etsinler veya etmesinler... Bizim buna imanımız var, bizim buna kararlılığımız var; bu ülke, tarihte olduğu gibi o güçlü yerine yeniden yerleşecektir, oturacaktır. Bunu beraber yapacağız.
"35 yıldır bu ülkede terör var. 35 yıldır bu mücadele öyle veya böyle devam ediyor. Ama dikkat edin şimdi bu mücadelenin şekli değişti. Artık olay sadece 780 bin metrekarelik vatan toprakları içinde bu mücadele devam etmiyor. Cudi'den al Tendürek Dağları'na Besler Deresi'ne varıncaya kadar. Her yerde o girilemeyen mağaralara, şimdi giriliyor. Kandil hakeza öyle. İşte şuanda bakın, terörün adeta güneyde gerek Irak, gerek Suriye'deki bize olan dayatmalarına karşı da artık özel kuvvetlerimiz, Özgür Suriye Ordusu ile beraber oradaki operasyonlarını da kararlı bir şekilde sürdürüyor.
"Rabbim şehitlerimize, tekraren söylüyorum, rahmet eylesin. Ama Kur'an-ı Kerim'de müjdesini veriyor: Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz. Onlar 'diridirler' siz, bilemezsiniz. Birçok ayette de Rabbimin ifadeleri var. Rabbim, cenneti karşılığında, sizin bu atacağınız adımları ne yapar? 'Satın alır.' ifadesi geçiyor. Çok manidardır. Onun için bu yolculuğunuz boş bir yol değil, boş bir yolculuk değil. Rabbim, inşallah bizlere de bu makamı lütfetsin. Ve bu yoldu hep beraber omuz omuza yürüyeceğiz. Hani, 'Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber sana aguşunu duruyor peygamber' diyor ya Akif... Böyle müjdeler var yahu. Sevgili peygamberimiz aguşunu açmış, şehitleri bekliyor. Peygamberlik makamından sonra en yüksek makam şehitlik makamıdır.
"İnşallah, bu tecrübeler bundan sonraki süreçte bize çok daha farklı bir güç katar. Ve şunu da, bakın, açık ve net söylüyorum, şu anda ekranları başında bizi izleyenler, onlar da bunu duysun, millet bunu duysun: Devlet olarak, hükümetimiz olarak arkanızda biz varız. Size verilmiş olan hakları kesinlikle terörle mücadelede kullanmakta çekinmeyin. Bu hakkınızı kullanın. Eğer zalime merhamet ederseniz, mazluma ihanet etmiş olursunuz. Asla zalime merhamet etmeyin, gereği neyse onu yapın. Hele hele teröristse... Biliyorsunuz ki, bu teröristtir... Size bu devletin yasalarda verdiği yetkiler var. Valimiz, emniyet müdürlerimiz hepsiyle konuştuk. Bunu, 'bütün teşkilatımıza anlatacaksınız, öğreteceksiniz. Hiç çekinmeyecekler, gereği neyse, gereğini yapacaklar. Bizler de devlet olarak her zaman tüm polis teşkilatımızın, silahlı kuvvetlerimiz, korucularımızın, hepsinin yanında arkasında olacağız.
"Az önce Haşim Usta kardeşimin cenazesindeydik. Cenaze merasiminde, eşi ve iki yavrusuyla orada görüştüm. Eşinin dik duruşu hakikaten beni de imrendirdi. Ve çocuğuna, oradaki nasihati beni imrendirdi. Mesele budur. İnşallah, bu dik duruşumuzu sonuna kadar sürdüreceğiz."