Erdoğan'dan depreme karşı teyakkuz çağrısı ANKARA (A.A)

-Erdoğan'dan depreme karşı teyakkuz çağrısı ANKARA (A.A) - 11.11.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Herkes şunu bilsin ki bu iş tek başına Hükümetlerin çözebileceği bir iş değildir. Bu mesele, devlet-millet işbirliğiyle karşılıklı güvenle, anlayışla çözülebilecek bir meseledir. İşte onun için 74 milyonu, muhtemel depremlere karşı teyakkuz halinde olmaya çağırıyorum. Allah'ın izniyle biz, milletçe bu meseleyi çözeriz ve inşallah da başaracağız'' dedi. Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığının yaptırdığı 111 Tesisin Toplu Açılış Törenine katıldı. Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bugünün 11.11.2011 tarihi olduğunu hatırlatan Erdoğan, 111 tesisin hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''İlk deprem sebebiyle zaten Van'da tüm kurumlarımız, ekiplerimiz, sivil toplum örgütleri teyakkuz halindeydi. Vanlı kardeşlerim lütfen müsterih olsunlar. Biz onların korkularını, tedirginliklerini, yaşadıkları acıyı çok iyi biliyoruz, çok iyi hissediyoruz. Var gücümüzle, imkanlarımızı zorlayarak Vanlı kardeşimizin yanında olmanın mücadelesini veriyoruz. Daha önce de söyledim, kimseyi bu kış gününde aç ve açıkta bırakmayacağız inşallah. Lütfen, tedbiri elden bırakmayalım, lütfen risk altına girmeyelim.'' -Depremde hayatını kaybeden Japon doktora teşekkür- Son yıllarda, başta Sakarya ve Düzce depremleri olmak üzere, Çankırı, Afyon, Bingöl, Bala, Elazığ ve Simav depremlerini bütün Türkiye'nin aynı anda öğrendiğini ve gelişmeleri an be an izlediğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: ''Deprem öncesinde alınması gereken tedbirleri hepimizin bilmesi, öğrenmesi ve uygulaması gerekiyor. Ev ya da iş yeri alırken, kiralarken, yaptırırken, bir gün deprem olabileceğini artık hesaba katmamız gerekiyor. Sadece müteahhitleri, denetim kuruluşlarını, yerel yönetimleri değil, artık tek tek kendimizi de sorgulamak durumundayız. Eğer, 1903'te, Malazgirt'te 2 bin 626 kişinin vefat ettiği depremden ders çıkarılsaydı, inanın, 1930'da Hakkari'de 2 bin 514 kişi hayatını kaybetmezdi. Biz depreme karşı duyarsız olamayız, duyarsız kalamayız. Yaşanan onca felaketi unutup, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Hükümet olarak en başından itibaren çok yoğun şekilde depreme karşı hazırlık yapıyoruz. Bir yandan acil müdahale konusunda önemli reformlar gerçekleştirirken, bir yandan da Türkiye genelinde hızla kentsel dönüşümü gerçekleştiriyoruz.   Depremde hayatını kaybeden Japonya vatandaşı dostumuzu da şükranla yad ediyor, ailesine, yakınlarına, Japonya devletine buradan baş sağlığı mesajlarımı iletiyorum.'' -"Yasal süreci çalıştıracağız"- ''Bu depremi speküle eden, bunun üzerinden kendisine rant sağlamaya çalışan çevreleri de buradan uyarmak istiyorum'' diyen Erdoğan şunları söyledi:   ''Bunların hiçbirisinin depremle mücadelede verdikleri herhangi bir katkı söz konusu değil. Açık ve net söylüyorum. Bunlar depremzede de değil. Bunlar sadece buradaki süreci provake etmeye çalışan provakatörler. Bunlar depremzede değil.  Orada çalışmakta olan, gayret eden bakanlarımız, valimiz, valilerimiz ve oraya emeğini koyan güvenlik güçlerimiz, hepsi birde orada bir de bunlarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bizim işimiz var. Orada böyle bir durum söz konusu olmuş ve bütün bu evlerin yapımında, inşasında gelinen noktada herkes ne yazık ki hesabını, kitabını çok farklı yapmalı ve menfaat odaklı, çıkar odaklı adımları bir kenara koyarak artık inşasında bulunduğumuz her türlü binada da bütün depreme dayanıklılık, zemin etüdüne varıncaya kadar her şeyi hep birlikte çok iyi götürmemiz lazım.  Bizler tabii burada yasal süreci de çalıştıracağız. Kimler olursa olsun, ister üniversite camiasından olsun, ister AFAD'dan olsun, kim, nereden olursa olsun, kim burada oturulabilir şeyini vermişse, bunlarla ilgili de yasal süreci başlatacağız. Zira bizler her şeyi bilen insanlar değiliz. Bu bilen insanları buralarda istihdam ediyoruz. Onların verdiği raporlara da uymak durumundayız. Uyulmadığı zaman da 'niçin uymadınız' diye siyasetçi bununla karşı karşıya kalır. Dolayısıyla bunların nedeni, niçini üzerinde de ilgili mercilerin tabii ki duracağını umuyorum.'' İnadına demokrasiye demeye devam edeceklerini belirten Erdoğan, ''Gençlerin hayatlarıyla kumar oynayanlar, gençlerin kanıyla beslenenler, o terörist gençlerin cesetleri üzerinden bile rant sağlamak gibi bir alçaklığın içine giriyorlar. Bu alçaklık, bu insafsızlık, bu vicdansızlık karşısında benim Kürt kökenli vatandaşlarımın yüreklerindeki isyan artık daha da büyüyor. Terörle, teröristle masum vatandaşı ayırmanın, güvenlik-özgürlük dengesini kurmanın nasıl olumlu sonuçlar çıkardığı bugün daha belirgin hale geliyor. İşte onun için vazgeçmeyeceğiz. İşte onun için taviz  vermeyeceğiz'' dedi. -11.11.2011 tarihinde, 111 büyük tesis- 11.11.2011 tarihinde, 111 büyük tesisi Türkiye'nin, Türk Milletinin ve şehirlerin hizmetine sunduklarını belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Dile kolay... Bugün bir kalemde, tam 8 milyar 365 milyon liralık 111 ayrı yatırımın açılışını yapıyoruz. 5 baraj, 48 hidroelektrik santral, 12 dere ıslahı ve taşkın koruma tesisi, 5 gölet, 11 sulama tesisi, 10 içme suyu tesisi, 3 meteoroloji radarı, 5 gözlem istasyonu, 6 kent ormanı ve 6 milli park, resmi olarak bugün buradan hizmete giriyor. Artvin'den Tekirdağ'a, Sinop'tan Mersin'e, Rize'den Çanakkale'ye kadar Türkiye'nin 4 bir yanı bugün, suyun bereketiyle, yeşilin güzelliğiyle buluşuyor. Bu tesislerle yılda 7 milyar 100 milyon kilovat saat elektrik üreteceğiz. 721 bin dekar tarım arazisini sulayacağız. Yılda 124 milyon metreküp içme ve kullanma suyu temin edeceğiz. 2 il, 16 ilçe ve 43 köyü taşkınlardan koruyacağız. Şehirlerimizi yeşil alanlarla, mesire yerleriyle; çiftçilerimizi daha isabetli hava tahminleriyle buluşturacağız.'' Dünyada ilk defa uygulanacak bir projeyle, yavru vatan Kıbrıs'ın da su meselesini de çözeceklerini ifade eden Erdoğan, ''Temelleri attık, çalışma devam ediyor. İnşallah 7 Mart 2014'te, saat 13.00'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne de Anavatan'dan suyu akıtıyoruz. Şimdi buradan, 'Biz milliyetçiyiz' diye sadece slogan atanlara sesleniyorum; milliyetçilik işte böyle olur, büyük devlet işte böyle olunur. Devlet-i muazzama böyle yapılır. Şimdi yine öyle olacağız. 'Biz çevreciyiz' diye sadece slogan atanlara sesleniyorum; çevrecilik işte böyle olur, çevre işte bu şekilde korunur. Onlar sadece slogan atar; biz iş üretiriz iş. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.'' Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmanın ardından açılışı yapılan çeşitli noktalara sinevizyonla bağlandı. Erdoğan, baraj açılışı sırasında ''Eskiden 'Su akar Türk bakar' derlerdi, şimdi 'su akar Türk yapar' diyoruz'' dedi.