MHP'nin Devlet Bahçeli'ye muhalif isimlerden Meral Akşener geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, anayasa değişikliği referandumunun iptal edilebileceğini söylemişti. Akşener'in bu iddiası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a soruldu. Erdoğan'in ilk tepkisi, "Kim söylüyor bunu? O tür bir düşünce, aklımızın ne yakınından geçmiştir, ne de uzağından!" oldu.
MHP'nin genel başkan adaylarından Meral Akşener, geçtiğimiz hafta TELE 1'de yaptığı açıklamada 16 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek referandumla ilgili olarak çarpıcı bir iddiada bulunmuştu. Akşener, partili cumhurbaşkanlığı sitemini öngören anayasa değişikliği referandumunun, bir bahane ile iptal edilebileceğine yönelik duyumlar aldığını ve bu yüzden endişeli olduğunu söylemişti.
Meral Akşener: Duyumlar alıyorum, bir bahane ile referandum iptal edilebilir
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, konuya ilişkin Erdoğan'a yöneltilen sorular ve açıklamalardan bir bölüm şöyle:
- Bazı çevrelerde çeşitli bahanelerle referandumun iptal edileceği gibi tezler ortaya atıldı. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?
Kim söylüyor bunu? O tür bir düşünce, aklımızın ne yakınından geçmiştir, ne de uzağından! Ben ‘evet’ cephesindeyim. ‘Evet’ diyenler olarak hepimiz, meydanlarda, televizyon ekranlarında halkımızla bütünleşmenin gayretindeyiz. Tamamen bu işe odaklanmış durumdayız.
- Referandumun ardından seçim olacak mı? ‘Evet’ de kazansa ‘hayır’ da çıksa 2018’de seçim olur’ diyenler var...
Bunlar olmaz değil ama, şu anda böyle bir şey yok. Milletvekili seçimleri Kasım 2019’da. Cumhurbaşkanlığı seçimi de Kasım’a alındı. Süreç şimdi bu. Bizim amacımız nedir? Seçimleri ilan edilen zamanlarda yapalım. Biz 15 yıllık dönemde erken seçime hiç gitmedik. Erken seçim faturadır, niye millete bunu kestirelim. İstikrar ve güvenden kopmayacağız. Bunu kaybettiğimiz zaman ülke kaybeder.
“Bütün mesele konuyu iyi anlamakta. Biz bu 18 maddeye neden geldik. Bunlara bakmak lazım, bunları iyi işlememiz lazım. Parlamenter sistem dertlere deva olsaydı zaten bugünlere gelmezdik. Biz bütün darbeleri parlamenter sistemde yaşadık. Bu demek değildir ki başkanlık sisteminde buna benzer şeyler asla olmaz. Önemli olan hangi sistemde bu ihtimalin daha az olduğudur.”