T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında iç ve dış gelişmeleri değerlendirdi. Van depremi sonrasında yapılanları anlatırken BDP’yi, dış siyasette ise Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı bir kez daha eleştirdi. BDP’nin Van’da yaraları sarmak için hiçbir şey yapmadığını ileri süren Başbakan Erdoğan, “Ölene kadar savaşacağım” diyen Suriye Devlet Başkanı Esad’a “Halkına karşı ölene kadar savaşmak kahramanlık değil, korkaklıktır. O zaman neden İsrail Golan tepelerini işgal ederken ölene kadar savaşmadın” diye sordu. “Dersim” tartışmaları konusunda da CHP’ye yüklenen Erdoğan, “CHP’nin Osmanlı tarihi ve kendi tarihiyle çatışmasını ibretle izliyoruz” dedi.
Yoğun bir hafta geçirdik. Salı günü grup toplantımızın ardından Adalet Bakanlığımızın düzenlediği bir konferans için Avrupa Konseyi Genel Sekreteri ile ardından da Macaristan Cumhurbaşkanı ile görüşme yaptık. Çarşamba günü Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın düzenlediği önemli bir toplantıya katıldık.
150 bin hanım kardeşimizin eşlerinin vefatı nedeniyle mağdur duruma düştükleri tespit edildi. Araştırma sonuçlarından yola çıkarak bu hanım kardeşlerimize, sosyal devletin bir gereği olarak elini onlara ulaştırma noktasında çalışmalara başlatıldı. 2012’den itibaren inşallah 150 bin hanım kardeşimize bir takım destekler sağlayacak, bazı kamu hizmetlerinde kendilerine pozitif ayrımcılık sağlayacağız.
‘Van’ı normale döndürmek için gayret içindeyiz’
Ne kadar güçlü olursanız olun, ekonomisi ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir ülkenin kolay kolay üstesinden gelemeyeceği yani anında çözüm yoluna konulamayacağı bir afetle karşılaştık. Yaşanan aksaklıkların bir çoğu Japonya’da da Şili’de de yaşandı. ABD, 1800 kişinin öldüğü Katrina kasırgasının vurduğu eyaletlere yardım götüremedi. Başka ülkelerin başarısızlıklarını kriter olarak alacak değiliz. Ama bir gerçeği de vurgulamak zorundayız. Hükümet olarak millet olarak Van’ı normale döndürmek için gerçekten samimi bir gayret içindeyiz. Art niyeti olmayanlar bunu zaten görüyor.
Başbakanlık kaynaklarından bölgeye ulaştırılan yardım 28 milyon lira oldu. Bölgeye şu ana kadar 71.514 çadır, 334 bin battaniye gönderdik. Van’a gönderdiğimiz yardımın nakit karşılığı 340 milyon lira olarak gerçekleşti. Günlük ortalama 50 bin kişiye üç öğün sıcak yemek dağıtımı yapıyoruz. 8415 kişiyi de kamu kurumlarına ait tesislere geçici barınma imkanı sağladık. Van merkez, Erciş ve köylerde şu ana kadar 50 bin ton kömür ve 500 kamyon dağıtımı gerçekleştirdik.
Hatta bu arada daha farklı şeyler bakabilir miyiz diye de çelik evler gibi arayışlarımız var. Bende bu hafta böyle evleri yerinde gördüm. Bu incelemelerle birlikte buralarda alacağımız konutları da yine en uygun şekilde değerlendireceğiz. İnşallah bu Van’ın öğretmen sağlık elemanları, bunun yanında köylerde kullanabileceğimiz gerçekten gayet güzel konutlar.
Bunlar dışında istisnai bazı olayları, bazı talihsizlikleri Van’ın genel manzarası gibi sunmaya çalışıyorlar.
Cumhuriyet tarihi boyunca bu kadar hızlı etkili ve yoğun müdahale gerçekleşmemiştir. Tersini iddia edenler varsa buyursunlar ispat etsinler. Elbette çalışmalar denetlenecektir. Ama afetin boyutunu görmeyip, depremi siyasi ranta dönüştürme gayretine girenleri de ben milletin vicdanına hareket ediyorum.
Şimdi ben tarihle konuşuyorum. CHP bu ülkede 1950 yılına kadar tek partiydi. Başka muhalefet yoktu.
1942-43-44-46 depremlerinde 12 bin kişiye yakın insan hayatını kaybetti. CHP hükümetleri ne yaptı? 1939’da Erzincan’da 33 bin kişi hayatını kaybetti. CHP ne yaptı? 1966 depreminde evlerini kaybeden vatandaşlarımızın konutlarını, 16 başbakan değiştikten sonra, hak sahiplerine biz teslim ettik biz.
1999’da Sakarya, Kocaeli, Yalova, İstanbul depremleri sırasında iktidarın ortağı olan CHP ne yaptı? Ankara’da hükümettekiler enkaz altında kaldı. Gerçek boyutunu fark etmeleri bile haftalar aldı. Orada da bile süreci biz tamamladık, tamamlıyoruz.
Ben buradan BDP’ye de soruyorum. Onlar da konuşuyorlar biliyor musun? Bölgede Büyükşehir, il ilçe belediyeniz var. Van Belediyesi sizde. Yaraları sarmak için ne yaptınız? Van depremle mücadele ederken, yaralarını sarmak için uğraşırken, BDP milletvekilleri Van’ı bıraktılar terörist cenazelerini provoke etmek için birbirleriyle yarıştılar.