-Erdoğan'dan Esad'a: Kendine güveniyorsan sandıkları açarsın İSTANBUL (A.A) - 21.11.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de, haklarını isteyen, daha insanca bir yaşam talep edenlere karşı, tankların, topların, silahların ateşlenmesini asla ve asla insani görmediklerini ifade ederek, ''Eğer sen bir lider olarak kendine inanıyorsan, kendine güveniyorsan,sandıkları açarsın herkes sandıklara yürür o sandıklar seni iktidara getiriyorsa iktidar olursun. Ondan sonra orada o ülkeyi yönetirsin. Ama tanklarla toplarla iktidar bir yere kadar'' dedi. Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda Diyanet İşleri Başkanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilecek ''II. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi''nin açılışında yaptığı konuşmada, Suriye'de akan kana, artan baskı ve zulme karşı aynı şekilde net tavır aldıklarını, Afrika'nın sömürülmesine, Afrika'da insanın değil, petrolün, madenlerin, elmasın görülmesine, yeraltı kaynakları için kan akıtılmasına, aynı şekilde müsamaha göstermediklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, Suriye ile ilgili olarak şunları söyledi: ''Suriye'de, haklarını isteyen, daha insanca bir yaşam talep edenlere karşı, tankların, topların, silahların ateşlenmesini asla ve asla insani görmüyoruz. Aynı kıbleye dönen, Allah'a ve O'nun Peygamberi'ne inanan insanların, bu şekilde öldürülmesini kabul etmemiz mümkün değil. Eğer sen bir lider olarak kendine inanıyorsan, kendine güveniyorsan, sandıkları açarsın herkes sandıklara yürür. O sandıklar seni iktidara getiriyorsa iktidar olursun. Ondan sonra orada o ülkeyi yönetirsin. Ama tanklarla toplarla iktidar bir yere kadar. Gün gelecek sen de gideceksin. Çünkü o koltuklar baki değil. O koltuklar geçicidir. Biz bunu çok söyledik. Ve çok söylememize rağmen, hatta aile hukuku geliştirmemize rağmen, maalesef anlamadı Suriye'nin başkanı Beşar. Şu anda acımazsızca ülkesindeki bir tarafına alıyor hoca efendiyi, onunla poz veriyor. Kimi kandıracak, o ülkedeki saf Müslümanlar varsa onları kandıracak. Biz bu oyunlara gelecek miyiz? Bizde güzel bir söz var; 'Dervişlik olaydı tac ile hırka, biz dahi alırdık otuza kırka.''