Erdoğan'dan faiz tepkisi: Bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası’nın faiz politikasına tepki göstererek "Yüksek faiz ile ülkemizi ayağa kaldıramayız" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan "Yatırımcıyı güçlü kılacaksak faiz düşük olmalı. Girişimci yüksek faizle neyin yatırımını yapacak? Elin bankaları kazanmıyor mu? Japonya eksi faizle çalışıyor, ABD 2'ler bilemedin 3'te. Onların bankaları böyle çalışıyor da bize ne oluyor. Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz? Bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok." diye konuştu.

Erdoğan, “Faizi yüzde 63'ten aldık, yüzde 4.6'ya kadar indirdik. Batı çıldırdı. Gezi olayları ile faiz ve enflasyon yeniden çift haneye çıktı. 24 Haziran ile birlikte yerlisine de yabancısına da bunu göstereceğiz” dedi.

 Adana'da sanayici ve işadamlarına hitap eden Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Adana için hayallerimizi gerçekleştireceğiz"

Yeni dönemde Adana'yı şaha kaldırmakta kararlıyız. Türkiye'de bir dönem sanayi denince akla Adana gelirdi. Önümüzdeki dönemde Adana için hayallerimizi gerçekleştireceğiz.

Faiz tepkisi

Bizim kaderimizi biz belirleriz. Bunu Hans'a, George'a asla bırakamayız. Yüksek faiz ile ülkemizi ayağa kaldıramayız. Yatırımcıyı güçlü kılacaksak faiz düşük olmalı. Girişimci yüksek faizle neyin yatırımını yapacak? Elin bankaları kazanmıyor mu? Japonya eksi faizle çalışıyor, ABD 2'ler bilemedin 3'te. Onların bankaları böyle çalışıyor da bize ne oluyor. Faizin böyle olduğu bir ülkede siz yatırım yapabilir misiniz? Bunu değiştireceğiz, bu işin lamı cimi yok.

Yerli ve bunun yanında da kamu bankalarının bu işe yardımcı olması lazım. Dövizi küresel piyasalarda yaptığınız manipülasyonlarla bir parça yükseltebilirsiniz. 2008-2009 küresel finans krizinde bu sıkıntının ülkemizi teğet geçeceğini söylerken, özel sektöre güveniyordum. Hamdolsun yanılmadım

"Bunlar Osmanlı'nın torunu olamaz"

Mazotta hibe veriyoruz, bunlar ne ile veriliyor? Bütün bu yatırımlar ne ile yapılıyor? Enerjide bu yatırımları ne ile yapıyoruz? Bu imkanlar olmasaydı büyüyemezdik. Şehir hastaneleri diyoruz, birisi çıkmış 'Ben kapatacağım' diyor. Ya biz öyle bir ecdadın torunuyuz ki. Bunlar Osmanlı'nın torunu olamaz. Böyle bir medeniyetin varisleri olarak diyor ki 'Bunları nasıl işleteceksiniz?' biz bugüne kadar bini aşkın hastane yaptık. Bunları nasıl işlettiysek öyle işleteceğiz. SSK'da genel müdürlük yaptın, batırdın, bitirdin ya. Oraları yönetemeyenler, bir dershane yönetemeyen nasıl olacak da Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek?

"Bilmediklerinden değil, hınzırlıklarından böyle söylüyorlar"

2018'in ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyüdük. Hesaplar tutmadı, ama bizim hesap tutuyor. Çünkü hesapların üzerinde bir hesap vardır, o hesap Allah'ın hesabıdır.

Kardelen çiçeği gibi en zor şartlarda boy veren bir iş dünyamız olduğu sürece Allah'ın izniyle bu ülke ayaklarına vurulmaya çalışılan hiçbir prangaya izin vermez. Bazıları 'Türkiye büyüyor da millet niye hissetmiyor?' diyor. Bilmediklerinden değil, hınzırlıklarından böyle söylüyorlar.

Kişi başı gelir son 3 yılda 30 bin TL'den 40 bin TL'ye kadar çıktı.

Karşımızda aklına eseni söyleyen bir muhalefet var. Ülkemizi getirdiğimiz noktayı önemli ama yeterli görmüyoruz.

"Faizi indirdik, Batı çıldırdı"

Faizi yüzde 63'ten aldık, yüzde 4.6'ya kadar indirdik. Batı çıldırdı. Gezi olayları ile faiz ve enflasyon yeniden çift haneye çıktı. 24 Haziran ile birlikte yerlisine de yabancısına da bunu göstereceğiz.

Bir takım çevreler ısrarla Türkiye'nin başına karar bulutlar toplamak istiyorlar. Halbuki Türk ekonomisi bu tür saldırılara karşı şerbetlidir. Bu kur filan, bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil. Bizimi geleceğimizi, biz belirleyeceğiz.

"Şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz"

24'ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.

Yastık altında hala döviz varsa TL'ye çevirelim. Bize ekonomik harp ilan edene bizim de gereğini, milli seferberliği yapmamız lazım.

Yeni dönemde yüksek teknoloji ve verimlilik artışıyla güçlendirilmiş bir ekonomik modele yöneliyoruz. Ancak bu şekilde gelişmekte olan ülke statüsünden, gelişmiş ülke statüsüne yükselebiliriz.

Dövizi küresel piyasalarda yaptığınız manipülasyonlarla yükseltebilirsiniz ama yatırımcının ithalat bağlantısını bozamazsınız.

Hem üretimde hem tüketimde artış var. Türkiye Avrupa ülkelerinin tamamından daha fazla istihdam üretti.