Başabakan Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen'in Zaman gazeteside yayınlanmaya başlayan röportajına değindi. Erdoğan, "Pensilvanya'daki zat şimdi röportajlar yapmaya başlamış. Hadi yap eteklerindekini dök" dedi.
Kahramanmaraş'ta konuşan Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının bir bölümü şöyle:
Bütün tuzakların üzerinede bir tuzak
"Bütün tuzakların üzerinde hiç merak etmeyin bir tuzak vardır, bütün bu planların üzerinde bir plan vardır. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar bize millet, bize Allah yeter."
"Bu paralel yapı yanına CHP'yi, MHP'yi, malum medyayı, malum iş veren çevrelerini hatta marjinal sol örgütleri alarak Türkiye'ye ve devlete karşı ahlaksız bir saldırı başlattı. İnanın bunların ahlakı yok. Bunlar, edepten nasiplerini almamışlar. Perde gerisinden iftiralar atıyorlar, saklandıkları yerden kasetler yayımlıyorlar, gizlendikleri inlerinden montajları piyasaya sürüyorlar. Türkiye, millet düşmanı herkesle işbirliği yapıyor içeride ve dışarıda Türkiye'yi yıpratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Devletin içine sızmışlar. Bir kısım polis, bir kısım yargı işbirliği halindeler. Sen bir cumhurbaşkanını dinleyemezsin yasal olarak, bir başbakanı, bir genelkurmay başkanını, bakanları dinleyemezsin ama bunlar bunu yaptılar. Ondan sonra da 'Biz yapmadık.' Yiğit ol, yiğit. Kimin nerede ne yaptığını artık öğreniyoruz, sizin şu biraz daha sabırdan sonra nerede ne olduğunuzu ortaya koyacağız. Niye kaçıyorsunuz? Kainatın imamı Pensilvanya'da siz de Pensilvanya'ya gidiyorsunuz. Şimdi yeni planlar yapıyorsunuz öyle mi? Sizin bundan sonra o planlarınız filan sökmeyecek. Çünkü siz Türkiye Cumhuriyeti devletinden daha güçlü değilsiniz, gereği neyse bunun bedelini ödeyeceksiniz. 35 yıldır yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz."
Bunlar vatansever değil
"Bunlar vatansever değil. Bunlar örgütlerinin çıkarını her şeyin üzerinde milletin, devletin, Türkiye'nin üzerinde görüyor. Örgütleri için her yolu meşru her yolu mübah kabul ediyorlar. Amaçlarına ulaşmak için her yol bunlarda meşru."
"Yeri geldiği zaman bizim şu yavrularımıza ne yaptılar? 'Başını örtmeyebilirsin' dediler, 'Başınızı açın üniversiteye gidin' dediler. Hocaymış, ne hocası ya? Kalkıyorsun 28 Şubat'tan 10-15 yıl önce diyorsun ki 'Bu bir itikadi meseledir, başınızı açamazsınız.' 28 Şubat'ta ne oldu yeni bir vahiy mi geldi sana da 'Başınızı açarak üniversiteye gidebilirsiniz' dedin, 'Füruattır' dedin. Ah kardeşlerim ah ne çile çekti bu kızlar ya. 15 yıl imam hatiplerin orta kısımını kapattılar. Meslek liselerini mahvettiler. Benim de iki kızım mağdur oldu. Oğlum mağdur oldu. Niye? Bir de katsayı engeli çıkardılar. Ne oldu? Sonunda imam hatiplerin orta kısımları açıldı mı? Artık üniversitelerde katsayı kalktı mı? Artık istediğiniz üniversiteye gidebilecek misiniz? Hatta düz liselerde bile artık Kur'an-ı Kerim dersi seçmeli olarak var mı? Peygamber Efendimizin hayatı siyer-i nebi var mı? Artık yeni bir dönem başladı. Benim milletim, bizim gençliğimiz asıl küllerinden şimdi ayağa kalkıyor."
Eteklerindekini dök
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Başörtüsü sorununu ben hallettim' dediğini aktaran Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu, bunu sen kime yutturacaksın ya? Senin ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Sizin zihniyetinizin ne olduğu çok iyi bu millet biliyor. Siz başörtülüleri, çarşaflı hanımları CHP'nin otobüsünden apar topar atan partisiniz. Bunlar hep kayıtlarda var. Siz bu millete yıllarca zulüm ettiniz. Bu millete on yıllarca zulüm etmiş, bu milletin değerlerini ayaklar altına almış bir partiyle bile Pensilvanya işbirliği yapabiliyor. Şimdi ona oy istiyorlar. Duyuyorsunuz değil mi? MHP'ye oy istiyorlar. Kardeşlerim Sütçü İmam Kahramanmaraş'ta 'Benim bacımın başörtüsüne dokunamazsınız' diyerek ilk kurşunu atmış, istiklal mücadelesinin ateşini yakmıştı. Sütçü İmamların, Rıdvan Hocaların kahramanlığı üzerine kurulan cumhuriyette maalesef CHP başörtüsünü de Kur'an kurslarını da imam hatipleri de milletin manevi değerlerini de tahkir etti, yasakladı. Sütçü İmam, 'Benim bacımın örtüsüne dokunamazsın' derken bu Pensilvanya çıktı, 'Başörtüsü füruattır' diyebildi. Şimdi röportajlar yapmaya başlamış. Hadi bakalım yap şu röportajlarını yap, eteklerindekileri bir dök."
Pensilvanya CHP'ye oy istiyor
"İşte bu Pensilvanya, hem de merhum Said-i Nursi'nin izinden gittiğini iddia eden bu Pensilvanya, şu anda bu CHP ile birlikte hareket ediyor, bu CHP'ye oy istiyor. Bir de şu yalan: Ne diyor? 'Ben bugüne kadar oy kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım' diyor. Ya ne yapacaksınız imam efendi? Sadece istikamet verecek. AK Parti'nin karşısında en güçlü parti kim? CHP. Oyu ona verin. Kim? MHP. Oyu ona verin. Kim? BDP. Oyu ona verin. Bunların şakulü yok. Tamamen istikameti şaşırmış vaziyetteler çünkü bunların ittifakından Türkiye için hayırlı bir şey çıkmaz, bunların yol arkadaşlığı Türkiye'ye hayır getirmez. Bu kirli bir ittifaktır, bu bir şer ittifakıdır. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz. Siz 30 Mart'ta bu ittifakı bozacaksınız"
Oğlumun böyle bir avukatı yok
"Bunlarda iftiranın, yalanın her türlüsü var. Takiye bunlarda. İşte en son bir tane daha. Yandaş gazete, gazeteler, onlar da kalkıyorlar oğluma bir iftira daha. Benim oğlumun avukatıymış. Kimse, ne tanıyoruz, ne biliyoruz. Böyle bir avukatı yok oğlumun. Oğlumun şu anki oturduğu yere yakın bir yerde, bir sitede evleri varmış. Hiç, yakından uzaktan alakası yok. Böyle de bir avukatı yok. böyle bir sahtekarlık olmaz.
Broşürler dağıtıyorlar. Broşürlerin içinde A'dan Z'ye yalanlar, montajlar, dublajlar var. Bunları ben tamamen, o münafıklar silsilesi içerisindeki haşhaşilere benzetiyorum. Bunlar çete, bunlar örgüt. Cemaat filan değil ha. Tertemiz, pırlanta gibi cemaatler var. Biz, unutmayın, Allah'ın huzurunda rükudan başka hiçbir yerde eğilmeyiz. Bize bugüne kadar boyun eğdiremediler, bundan sonra da asla."
İyiyi kötüyü ayıracağız
"Türkiye'de gerçekten vatanını seven, çalışkan, milli ve manevi değerlerine bağlı öğrenciler yetiştirmeye çalışan okullarımız var. Sui misal emsal olmaz. Kötü bir örnek çıktı diye, istismarcı, fitneci bir örnek çıktı diye alimlerimizin, cemaatlerin, dernek ve vakıfların yıpratılmasına asla izin vermeyeceğiz. İyiyi ve kötüyü birbirinden ayıracak, geçmişte olduğu gibi geleceği de hayır üzerine inşa etmeye devam edeceğiz.
Münzevi değil dünyevi
"Pensilvanya'daki bu zat, 99'da buradan giderken, onun yakın arkadaşları 'inzivaya çekildi' diyorlardı. Şimdi kendisi ne diyor, 'Ben münzevi hayatı yaşıyorum' diyor. 'Benim dünya işleriyle ilgim, alakam yok' diyor. Kahramanmaraş'ın şahsında, ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum, münzevi kimdir? Şimdi bunu sizlere tarif ediyorum. Münzevi: kendini Allah'a adamak için dünyadan el etek çeken kişidir. Sadece Allah rızası için çalışan kişidir. Tecessüs ve casusluk peşinde koşmayan kişidir. Gerçek münzevi kimdir biliyor musunuz? Bizim maneviyat dünyamızın yıldızları, İbrahim Ethem'dir, Abdülkadir Geylani'dir, Halid-i Bağdadi'dir, Said-i Nursi'dir, Mehmet Zahid Kotku'dur. Gerçek münzeviler ve Allah dostları Ashab-ı Kehf'tir. Ananas gönderen, ihale dağıtan, casusluk yapan, özel hayatı araştıran, tehdit ve şantaj peşinde koşan, holdingler, bankalar kuran kişi münzevi olamaz, münzevi değildir. Bu kişi, dibine kadar dünyaya batmış bir dünyevidir. Sahte alimlerin, fitnecilerin, ajanların ve casusların Türkiye'ye hükmetmesine asla izin vermeyiz. Türkiye'nin ve milli iradenin iftiralarla, yalanlarla, montajlarla esir alınmasına asla izin vermeyiz."
Kardeşlik için mücadele verdik
"Sesi çok çıkanların, şımarıkların, edepsizlerin ve ahlaksızların sokakları, Türkiye'nin gündemini teslim almasına müsaade etmeyiz, göz yummayız. Biz, 77 milyonun bu ülkede kardeşçe yaşamasını her zaman savunduk ve savunacağız. Biz kardeşlik için mücadele verdik. Bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ölümleri durdurmak, gözyaşlarını dindirmek için çırpındık. Bunun için çırpınmaya devam edeceğiz. Çoğunluğun azınlığa hükmetmesine rıza göstermeyiz ama herkes bilsin ki azınlığın çoğunluğu tahakküm altına almasına da müsaade etmeyiz."
Yeni acılar istemiyoruz
Türkiye'nin, yakın zamanda çok sıkıntılar yaşadığını, 27 Mayıs mücadelesini yapabilmek, zemini hazırlayabilmek için gençlerin, işçilerin, üniversite hocalarının sokaklara döküldüğünü, Menderes'i yıpratabilmek için sokakların ateşe verildiğini, gençlerin hayatlarını kaybettiğini söyleyen Erdoğan, aynı şekilde 12 Eylül öncesinde bir hiç uğruna gençlerin yaşamlarını yitirdiğini belirtti.
"İşte burada Kahramanmaraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Gazi Mahallesi'nde gencecik bedenler cansız yere düştüler" diyen Erdoğan, 30 yıl boyunca bölücü terörün saldırılarında 40 bine yakın vatandaşın hayatını kaybettiğini, 8 bin askerin, polisin, korucunun şehit olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Biz Türkiye'de hiçbir şekilde yeni acılar yaşansın istemiyoruz. Ne bahaneyle olursa olsun gençlerin ölmesini veya öldürmesini asla istemiyoruz. Annelerin, babaların üzülmesini, yüreklerin yanmasını asla istemiyoruz. Ancak çocukları, gençleri sokaklara iterek onları tahrik ederek onların ölümüne sebebiyet vererek hiç kimsenin de kirli emellerine ulaşamayacağını herkes bilsin istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Tarihin en büyük ihanet girişimi
Tarihin en büyük ihanet girişimlerinden biriyle karşı karşıya olunduğunu anlatan Erdoğan, 40 yıldır devlet içinde sinsice örgütlenmeye çalışan bu yapının şu anda her şeyi kendi çıkarları adına ateşe atmaya çalıştığını söyledi. Erdoğan, bu yapının şu anda çeşitli uluslararası gazete ve televizyonlarda Türkiye aleyhine haberler yaptırıp, reklamlar yayınlattığını bildirerek "Türkiye düşmanı ne kadar çevre varsa ne kadar odak varsa onlarla işbirliği yapıyorlar" ifadesini kullandı.
Kendi saflarına çektiler
"Türkiye içinde CHP, MHP ve BDP'yi şantajla tehditle kendi saflarına çektiler. Kendi oyuncakları haline getirdiler. Yargı içinde emniyet içinde kurdukları çetelerle adeta Türkiye'nin emniyetini Türkiye'deki hukuk sistemini sabote etmek istediler. Mertçe meydana çıkamıyorlar, cesaretle partilerini kurup sandığa gelemiyorlar."
"Hukuk içinde değiller, hatta kendi kimlikleriyle ortaya çıkmak yerine iftirayı edepsizliği tercih ediyorlar" diyen Erdoğan, milletin bu çirkinliği çok net gördüğünden emin olduğunu söyleyerek "İşte 30 Mart'ta bu saldırılara cevap vermeye hazır mıyız?" diye sordu.
Sandıkta kuş uçurmayacağız
"Sandıklarda kuş uçurtmayacağız. Sabah erken saatlerden itibaren orada bulunacağız. Hiç endişeniz olmasın AK Parti gümbür gümbür yeniden geliyor. Millet bir kez daha AK Parti'ye koşuyor. Millet partisine güveniyor, inşallah milletimizi mahcup etmeyecek Türkiye'yi birlikte büyütmeye devam edeceğiz."