Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Tunceli'de 2 askerin donarak ölmesinin ardından sorumluların ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını ve olayın soruşturulmasını isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. Erdoğan, askerlerin kıyafetlerinin yeterli olup olmadığını sorgulayan Kılıçdaroğlu'nun 'şehitler üzerinden rant elde etmeye çalıştığını' savunurken "Elbise filan bunları bize anlatma. Bizim askerimizin elbisesinden uyku tuluma kadar hepsi en modern ordulardaki malzemelerdir" dedi. Erdoğan, sözlerinin devamında CHP lideri için "Zaten bittin, gittin, bir şey yapamayacaksın. Ama dürüst ol. Hiç olmazsa şehitlerimizin üzerinden rant elde etmeye çalışma" ifadelerini kullandı.
Pazar günü YPG'nin bulunduğu Fırat Nehri'nin doğusuna yapılan top atışlarını hatırlatan Erdoğan, “Operasyonları başlattık. Yakında daha kapsamlı operasyonlarla terör örgütünün tepesine tepesine bineceğiz. Bir gece ansızın gelebiliriz” dedi.
Erdoğan, MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olacağı iddia edilen Melih Gökçek için "İsimler üzerinde spekülasyonları doğru bulmuyorum. Yol ve dava arkadaşım bunun böyle devam edeceğini sanıyorum" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- Geçtiğimiz hafta grup toplantımızın hemen ardından MEB'in 2023 vizyonu konferansına katıldık. Türkiye'de uzun yıllar eğitimin insanı geliştiren değil, formatlayan bir sistem olduğunu anlattık. Çocukların gönül dünyasını doyurmayı unuttuğumuzu söyledik. 2023 vizyonunun insandan başlıyor olduğunu belirttik. Talim ve terbiye üzerine kurulu bir sistemi kurmakta kararlıyız.
- (Yerel seçimler) YSK takvimi yavaş yavaş oluşturmaya başladı. Yakında 31 Mart seçimleriyle ilgili adımlarımızı atmaya başlıyoruz. - (Kaşıkçı cinayeti) Cumartesi günü İstanbul'da tarihi bir zirveye ev sahipliği yaptık. Bu zirvede Suriye meselesinde gelinen yeri ve atılacak adımları konuştuk. Zirveye katılan liderlerle ikili görüşmelerle ağırlıklı olarak Kaşıkçı konusunu ele aldık. Onların şu ana kadar bilmedikleri bir çok konuyu da kendilerine ifade etme fırsatı buldum.
-Dün ise iki tarihi anı birlikte yaşadık. Bir kez daha milletimizin Cumhuriyeti Bayramı'nı tebrik ediyorum. Dün dünyanın en büyüklerinden biri olan İstanbul Havalimanımızı resmen hizmete açtık. Biz Cumhuriyetimizi lafla değil icraatla kutluyoruz. Her uçuşta burası 29 Ekim 95. yıl dönümünde açılmıştı denilecek. Cumhuriyet Bayramı resepsiyonumuzu yeni havalimanımızda gerçekleştirdik. Bunu bahane edip gelmeyenler oldu. Neymiş bu tür resepsiyonlar sadece Ankara'da kutlanırmış. Bu nasıl bir anlayıştır? Sen yeter ki gönlünü bu işe ver. Sende gönül olmadıktan sonra bahane bulmak kolay.
- Almanlar kendi gazetelerinden burada 3-4 kat büyük olan İstanbul Havalimanı bitti, Berlin ne halde diyorlar. İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkarır. Burası yumuşak zemindir, şudur, budur diyenler havalimanının nasıl olduğunu gördüler, görecekler. 2 pisti hayata geçirdik, diğerlerinin inşaatı devam ediyor. 150 milyon, ihtiyaca göre 200 milyona kadar kapasite olacak. Pist sayısı yakında 3'e, hepsi tamamlanınca 6 piste çıkacak.
- Yüklenici firmaları çok zorladık, teşvik ettik. Onlar da gece gündüz çalışarak açılışı yetiştirdiler. Sembolik uçuşlar hemen başlayacak ancak Atatürk Havalimanı'nın buraya taşınma işlemi yılbaşına kadar sürecek.
Zafer Bayramımızı Cumhuriyet Bayramımızı kendi tekellerine almak isteyen bir kesim var. Bu kesim ülkenin ve milletin hayrına atılan ne adım varsa hepsine karşı çıkmışlardır. Biz bunlara salon cumhuriyetçisi gardırop Atatürkçüsü diyoruz. Bunlar Atatürk'ün resmini Türk Lirası'ndan çıkarmadılar mı? Yerine İnönü'yü koydular. Genç nesil bunu bilmez ama Bay Kemal bilir. Pulda parada sınıflardaki Atatürk'e ait tabloları kaldıran sizdiniz siz. CHP'nin o kirli gerçek yüzünü herkesin bilmesi lazım.
Ant meselesini köpürterek milletimizle aramıza nifak sokacaklarını sanıyorlar. 2015'ten bugüne neredeydiniz? Bunu yaparken kendilerini gülünç durumlara düşürüyorlar. Son günlerde kara önlükler giyip sokaklara dökülen koca koca adamlar gördük. Bizim cumhuriyetçiliğimizin ölçüsü bu ülkeye ve millete yaptığımız hizmetlerdir. Bizim Türklüğümüzün ölçüsü tek parti devrinden kalma bir metin değil milletimizin gönlündeki yerimizdir. Bizim tek andımız İstiklal Marşı'mızdır.
Suriye meselesini çözmeden geleceğimize güvenle bakamayız. Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygısı konusunda en küçük bir şüphe yoktur. Bir süre ülkemizle ilgili planları hevesleri olan herkesin elinin Suriye'nin içinde olduğunu gördük. Kimi sınır hattımızda tacizler kimi de büyükşehirlerimizde canlı bomba saldırıları şeklinde süren terör eylemleri karşısında elimiz bağlı şekilde beklememiz herhalde düşünülemezdi.
- Operasyonları başlattık. Yakında daha kapsamlı operasyonlarla terör örgütünün tepesine tepesine bineceğiz. Bir gece ansızın gelebiliriz.
- İki şehidimiz oldu. Neydi? Donarak şehit oldular. Bakanımız tüm detaylarıyla anlattı. Yok elbiseleri mi yoktu, yok şusu mu yoktu gibi Bay Kemal buralardan kendisi rant elde etmeye çalışıyor. Benim dedem Sarıkamış’ta tüfeğine sarılı olarak ve donarak şehit oldu. Şehadetin içinde kurşunla şehadete yürümek de donarak şehadete yürümek de var. Elbise filan bunları bize anlatma. Bizim askerimizin elbisesinden uyku tuluma kadar hepsi en modern ordulardaki malzemelerdir. Milleti niye aldatmaya çalışıyorsun? Bu devleti senin küçümsemeye hakkın yok. Bu şehitlerimizin aileleleri bu şehadete inanmışlar. Bu noktada bunu biliyorlar. Ama sende bu yok. Bir şey toparlayamayacaksın. Zaten bittin, gittin, bir şey yapamayacaksın. Ama dürüst ol. Hiç olmazsa şehitlerimizin üzerinden rant elde etmeye çalışma.