Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran’da gerçekleşecek seçimler ile ilgili vatandaşa sandık çağrısı yaptı. Erdoğan, "Bu seçimin kazası olmaz. Ben vatandaşlarıma partili partisiz fark etmez demokratik haklarını kullanmasının gereğini hatırlatmak istiyorum. Şimdi bir yeni yönetim sistemini ilan edeceğimiz bir seçimde ben bütün vatandaşlarımızın sandığa gitmesini istiyorum." dedi.
Ekonomi konusunda da değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Yabancı birçok kuruluşlar falan onlar kurlarla ilgili olayı iyice düşürmeye başladılar. Şimdi bu gösteriyor ki onlar da yaptırmış oldukları kamuoyu araştırmasında durumun bekledikleri gibi değil tam teresine gittiğini gösterdi” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken ''Cuma akşamına kadar Yenikapı'ya katılmayacağını söyledi, son akşam katılacağını söyledi, sonra terse kampanyalar yapmaya başladı. Hâlâ darbenin lehine açıklamalar yapan, içerdekilerin lehine konuşan birisi, gelirsek serbest bırakacağız diyor'' açıklamasında bulunan Erdoğan, "Darbenin faili FETÖ, Kemal Batmaz’la ilgili yeni belgeler ortaya çıktı. Ortaya çıkan belgeyle de iyice köşeye sıkışmış olacaklar. Ana muhalefet partisinin gerek adayının gerekse genel başkanının kesinlikle darbeyle mücadele diye bir derdi yok" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, cuma akşamı Habertürk TV'de yaptığı açıklamada, '' FETÖ'nün hem hava hem de deniz imamı var. Bunların telefonları bizdeydi. Bir telefon daha var onun kiminle ilişkili olduğunu bulamadık. İki sözde imamın o gece Pensilvanya'da FETÖ ile hangi iletişimi kurduğu ortaya çıktı. O geceki telefon ve yazışma trafiği. 'Gerekirse namazı bozdurun çok acil durum var'. Pensilvaya'daki güya namaz kılıyor. Tüm detayları ile birlikte elimizde. Bunu kamuoyu ile de paylaşacağız. Diğer bir kısmı da yayınlanmaya devam edecek'' demişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT1, TRT Haber, TRT World ortak yayınında Leyla Köselerli ve Fahrettin Altun’un sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Yeni Hükümet Sistemi nasıl olacak? Kandil operasyonunda son durum ne? Münbiç'in terörden arındırılması için başlatılan devriyeler hangi aşamada?
Bizim tabii 2 aydan daha fazla oldu. Biz bu süreci il kongreleriyle de beraber geçirdik. Bu il kongrelerimizi aynı zamanda seçim mitingleri olarak geçiriyorduk. Bir taraftan kapalı spor salonlarının dışında açık alanda konuşmalarımız, kapalı spor salonlarının içinde de kongremizi yapıyorduk. Şu anda seçim kampanyamızı da buna ilave ettik. 100’e yakın bu konuda konuşmalarımız oldu. Yoğun bir süreci yaşamış olduk. Örneğin dün il olarak Gaziantep’le noktaladık. Gaziantep’ten sonra yine bir toplu yayına girdik. Bugün de İstanbul’un 7 ilçesini dolaştık. 7 ilçeyi dolaştıktan sonra sizlerle ortak yayındayız. Bir gün kala artık halkımıza, milletimize diyoruz ki Pazar gününe birlikte hazırlanalım.
Özellikle tabii bu konu hakikaten çok çok önemli. Bu ziyaretlerin veyahut da bu gezinin, memlekete gitmenin kazası olabilir ama bu seçimin kazası olmaz. Ben vatandaşlarıma partili partisiz fark etmez demokratik haklarını kullanmasının gereğini hatırlatmak istiyorum. Şimdi bir yeni yönetim sistemini ilan edeceğimiz bir seçimde ben bütün vatandaşlarımızın sandığa gitmesini istiyorum.
Bu seçimde aldığım rakamlar zannediyorum 2 milyonu aşmış durumda. Türkiye dışındaki bütün vatandaşlarımızın bütün haklarını zorlaştırmalarına rağmen birçok engeller önlerine çıkarmalarına rağmen yılmadılar, usanmadılar hatta yüzlerce kilometre uzaklıktan gelip oylarını kullandılar. Türkiye dışındaki tüm vatandaşlarımızın bu konudaki duyarlılığı her türlü takdirin üstündedir. Oralarda atacakları oylarla Türkiye’deki yeni yönetim sisteminin değişikliğine katkılarının olacağını düşünüyorum.
Her şeyden önce tabii yatırımlar noktasında Türkiye neredeydi nereye geldi buna bakmamız lazım. Yatırımlarda eğitim öncelikli, sağlık ikinci sırada. Biz göreve geldiğimizde birinci sırada savunmaydı. Eğitimi bir numara yaptık. Eğitim altyapısına yüklendik. 280 bin derslik yapmışız. Hatırlayın, ben kendi dönemimi hatırlıyorum sınıflarımızda 75 öğrenci vardı. Aynı dönemde Anadolu’da 100’ü aşkın öğrenci olan sınıflar vardı. Bugün İstanbul ilçelerindeki mitinglerimi yaparken çocuklara sordum. Bir tanesi 25, bir tanesi 18 diyor. Bu civarda. Resmi rakamlarla şu anda 32. Biz başka bir şey yaptık. Biz teksir kağıdıyla okuduğumuz dönemler oldu. Saman kağıdı var ya, orada basarlardı notları mürekkep dağılırdı. Biz şimdi o acıları yaşadığımız için bütün ortaöğretim ve ilkokullarda kitapları hazırladık, masaların üzerine koyduk. Öğrenciler kitaplarını masalarının üzerinde hazır buldu. Nereden nereye getirdik bu işi.
Üniversite, öğrenciler 45 lira burs alıyordu. Biz bunu 470 liraya getirdik. Master 970 lira alıyor. Doktora öğrencileri asgari ücret alıyor.
Şu ana kadar 268 milyon yolcu Marmaray'ı kullandı. Avrasya Tüneli'nden 23 milyon araç geçti.
Havalimanı meselesi. Dünya artık çok ciddi bir rekabetin içerisinde Batıda öyle havayolu firmaları var ki THY’yi özellikle izliyorlar. Destinasyon olarak THY dünyanın bir numarası. Bunu şu anda batı firmaları yakalayamıyor. Filomuz da 400’e yaklaşıyor. Geniş gövdelerde de THY çalışmalarını yapıyor. Yeni havalimanında 6 pist olacak. Burada toplam proje alanı 76 buçuk milyon metrekare. Bizim Atatürk Havalimanı’mız ise 12 milyon metrekareydi. İlk etapta yılda 90 milyon yolcu taşıyacak burası. Ama 2023’te yolcu potansiyeli 150 milyona çıkıyor. Şimdi bu onları rahatsız etmez mi?
Bir de şu var. Bizim yeni aldığımız geniş gövdeli uçaklar, dünyanın diğer ucuna gidiyor. 16 saat 18 saat uçabiliyor. Bu tabii birilerini rahatsız ediyor.
Bir diğer önemli adım da savunma sanayii. Savunma sanayiinde ihtiyacımızın yüzde 20'sini karşılayabiliyorduk ama şimdi yüzde 65'ini karşılar hale geldik. Şimdi biz bunlar için göreve geldiğimizde ben o zaman Bush’a rica ederdim. ‘Bize İHA verin’ dedim ‘kongre müsaade etmedi’ dediler. Sayın Trump ‘bizim kaliteli silahlarımız var’ diyor. Ver diyoruz kongre müsaade etmedi.
Temennim odur ki burada bir yanlışa düşmezler. Ama şunu bilmeleri lazım Türkiye artık eski Türkiye değil. CHP zihniyeti uçak fabrikasını kapattı ve orayı gaz ocağı fabrikası yaptı. Türkiye artık o dönemdeki Türkiye değil.
Her şeyden önce şunu söyleyeyim. Pazartesi Türkiye çok farklı şekilde uyanacak. Yabancı birçok köşeler falan onlar kurlarla ilgili olayı iyice düşürmeye başladılar. Şimdi bu gösteriyor ki onlar da yaptırmış oldukları kamuoyu araştırmasında durumun bekledikleri gibi değil tam teresine gittiğini gösterdi. Büyümedeki 7,4 oranı çok çok önemli biz şimdi G7 ülkeleri arasında 2., OECD ülkeleri arasında birinci sıradayız. Türkiye artık işsizlikte son dönemlerin en düşük rakamlarına kadar geldi. Genç işsizlikte de bir düşüş var. Bunlar bir şey gösteriyor. Türkiye karşı tarafa bir güven veriyor.
“15 Temmuz'dan önce bir radyo programında, ''Bir darbe olsa tankların önüne önce ben çıkarım'' diyen kişi bir Kılıçdaroğlu'dur. Saat 23 sıralarında Atatürk havalimanına iniyor. Ben de o saatte açıklamamı yapmışım, bütün vatandaşları caddelere davet ediyorum açıklamamda. Binali Bey'de Ankara'ya hareket etmiş. Ben de eşim, damadım kızım torunlarım Marmaris'ten çıkıyoruz ve son ana kadar pilota Ankara'mı İstanbul'mu söylemiyoruz, sonra İstanbul'a geliyoruz. İstanbul'da üstümüzde F-16 lar uçuyor. Halk büyük bir heyecanla bekliyor, onbinler. O beyefendi oradan tanklar ile anlaşıyorlar, tankların arasından tanklar ile Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyor. Senin zerre kadar teröre karşı darbeye karşı tavrın olsa, onbinler orada dururken sen niye oradan ayrılıyorsun, o vatandaşlarla beraber yüreğini ortaya koysaydın. Onda o yürek yok ki, korkağın teki. Ne diyor? 'bana haber vermedi ki' diyor. Ben Cumhurbaşkanı olarak milletin tamamına çağrı yapmışım. Bağdat caddesinden tanklar geçiyor ve alkışlanıyor. Bu da manidar''
7 Ağustos’ta Yenikapı’da yaptığımız büyük organizasyonda ben Sayın Bahçeli’ye davet çıkardım. Sayın Bahçeli hemen döndü, katılıyorum dedi. Ama bu Cuma akşamına kadar dönmedi. Katılmayacağını söyledi. Baskılar geldi, baskılar geldi son anda Cuma günü katılacağını söyledi. Ondan sonra da bir taraftan ‘ben zaten bundan yanaydım, yürümeyeceğini biliyorum’ gibi terse kampanyalar yapmaya başladı. Çünkü o darbeye karşı değildi.
Darbenin faili FETÖ, Kemal Batmaz’la ilgili yeni belgeler ortaya çıktı. Ortaya çıkan belgeyle de iyice köşeye sıkışmış olacaklar. Ana muhalefet partisinin gerek adayının gerekse genel başkanının kesinlikle darbeyle mücadele diye bir derdi yok.
Gerek Sayın İnce gerek Sayın Kılıçdaroğlu’nun kongrelerde birbirlerine karşı hakaretlerini bilirsiniz. Tüm seçim kampanyası boyunca ben bunları dev ekranlarda gösterdim. Şu anda ben yine de bay Muharrem’in Bay Kılıçdaroğlu’nun ciddi bir oyununa geldiğini düşünüyorum. Seçimi kazanamayacağını biliyor zaten. Ama seçimden sonra ben Bay Kemal’i daha rahat yerim. Burada benim milletimin Pazar günü bunlara anlayacakları dilden bir demokratik cevap vermeleri lazım.
Edirne cezaevinde terör örgütünün arkasında olduğu bir kişiyi ziyaret ediyor. İcazet alıyor veya destek alıyor. Bu adam 7 Haziran seçimlerinin akabinde Kürt kardeşlerimi sokağa döküp, 53 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan kişidir. Tutuklu olmak bu noktada seni temize çıkarmıyor. Belki de bu süreç içerisinde mahkum olacaksın Bunları bizim görmemiz lazım. Bizim üzüntümüz, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının onu ziyaret edip meydanlara çıkıp söylemesi. Bunlarla milleti aldatamazsın. Biz Güneydoğu’da güçlüyüz. Hele ben bu kayyumlarla başlayan süreçle Güneydoğu şu anda bir başka. Buralarda biz çok ciddi yatırımlar yaptık. Biz yapım ekibiyiz. Niye? Buralar bizim vatan topraklarımız. Terör örgütü yakıp yıktı diye öylece bırakamayız.
''Ecdadımız da bunu yüzyıllarca pratikte uyguladı. Yeni modeli masaya yatırırken sorunlarımızı da dikkate aldık ve kendimize özgü bir sonuç ortaya çıktı. Buna illa ABD modeli, Rusya modeli demek zorunda değiliz. Türkiye modelini ortaya koyduk. Bu bizim 2023, 2053 misyonlarımıza katkı sağlayacak bir sistem'' ifadelerini kullandı. Erdoğan, ''Yeni yönetim pratik ve sonuç odaklı hareket etmeye olanak sağlıyor.”
“Heyetler arası toplantıda aynı şeyde direniyorlar. Bize kusura bakmayın siz yolunuza biz yolumuza diyerek o toplantıdan sonra kararı verdik ve Fırat Kalkanı Harekatı’nı başlattık. Onlar yanıldıklarını gördüler. 3 bin civarında DEAŞ’lı derdest ettik. ÖSO’nun hakkını takdim etmek lazım. Bizim askerimize güvenleri ciddi manada çok çok iyiydi. Lider kadrolarının bize olan sadakatlerini gördüm. Biz Rusya ile münasebetlerimizi Koalisyon güçleriyle iş yapamayınca Fırat’ın batısındaki çalışmaları verimli bir şekilde götürelim istedik. Putin’le olan özel ilişkilerim, istihbaratla olan ilişkilerle önce Soçi çalışması, ardından Ankara ve bu çalışmaları sürdürdük. Daha sonra Zeytin Dalı operasyonuna girdik.
Bütün çalışmalarımız Rusya ile beraber oldu. En ufuk bir karşılıklı sıkıntılar olmadı, başarılı gitti. Zeytin Dalı operasyonunda 4 bin 600 aşkın terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirdik. Burada PYD, YPG kim olursa olsun orada 12 gözlem kulesi var bizim kontrolümüz altında. Afrin şu anda kontrol altında. Şimdi İdlip var. Aynı şekilde Rusya ve İran’la, merkezi yönetimle de bütün münasebetleri Rusya tarafı yönetiyor. Tel Rıfat’taki görüşmelerin neler getireceğini göreceğiz. Şu anda Cerablus ve Afrin’e yaklaşık 200 bin civarında geri dönüş oldu. Bunların olması bizi ciddi manada rahatlatacak. Bu ayın 4’ünde Dışişleri Bakanımız ABD’ye gitti ve Pompeo ile görüşme oldu. Bir yol haritası belirlendi ve haritayla YPG ve PYD tamamen boşaltacak ve oraya sakinleri gelip yerleşecekler. 200 bin sayısı onların yerleşmesiyle çok daha artacaktır. Pompeo ile olan münasebetler gayet sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Bu durum bölgeyi rahatlatacaktır, Kuzey’de de gelişmeler çok daha iyi yere gelecektir”
“Özgüven olarak söylüyorum, hem de siyasetteki tecrübemden dolayı söylüyorum. Şu anda Birlemiş Milletler Genel Kurulu’nda en deneyimli iki siyasi lider var. Biri Putin biri de ben. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı sürecini arka arkaya koyduğumuz zaman 16 yıllık bir süreç var. ABD’de bu duruşumuz bir mesaj veriyor. Bunlar eğilip bükülen bir takım değil. Hakkı neyse hakkını isterler. Biz hakkımızın dışında bir şey istemiyoruz. Koalisyon güçleriyle ilgili de Fransa, İngiltere ve Almanya burada Türkiye’nin haklılığını görmeleri ve hakkımızı teslim etmeleri lazım. Biz eğilip bükülmeyiz. Buradan tehdit yiyen bizdik.
Sayın Macron’un laflarına binaen dedim ki; Cezayir’de ne kadar kaldınız, siz bunu söyleyin sonra bizim işimize bakarız. Biz orada işimiz bitene kadar kalacağız. Biz orada katliama gitmedik, ama siz Cezayir’de katliama gittiniz. Biz sadece terör örgütleriyle uğraşıyoruz. Suriye’nin kuzeyinde koridor oluşturarak Türkiye’yi kuşatma altına almak istediler. Bu Kürt koridoru değil, terör koridoru, biz yaptığımız operasyonla onu kaldırdık ve asla taviz vermeyeceğiz”