Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Suriye’deki olaylarda masum insanlar hayatını kaybediyor. Mezhepsel çatışma olarak değerlendirmek yanlıştır. Meseleye mezhep çatışması gözüyle değil, insan, vicdan ve kalp olarak bakmak gerekiyor.'' dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Suriye tavrını da sert bir dille eleştirerek, ''Köpekleri 'Arap' diye çağıran zihniyetin arkasında siz varsınız'' dedi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Suriye’deki olaylara mezhep boyutuyla bakanlar, insanlık dersinden sınıfta kalırlar. Herkes bu meseleye kardeşlik hukuku çerçevesinde bakmak zorundadır. Biz mazlumun etnik kökenine, mezhebine bakmayız.
Biz CHP’nin dış politika ufkuna sahip olmadığını biliyoruz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda içinden geçeni söyleyemiyor. Suriye krizi konusunda dilinizin altındaki baklayı çıkarın. Çıkın, Suriye konusunda görüşlerinizi açık açık söyleyin. Suriye yönetimine niye destek verdiğini, zulümlere neden göz yumduğunu ima etmeden cesaretle söyleyiniz. CHP Başkanı'nı zihin kıvrımlarında başka hassasiyetleri var.
Kemal Kılıçdaroğlu, 'Recep Tayyip Erdoğan’ın rahat gidebileceği bir ülke bırakmayacağız' diyor. Ey CHP Başkanı, senin kalibren ne kapasiten ne? Cürümün kadar yer yakarsın. Dünyanın her ülkesine gittik, gideriz. Sokaktaki köpekleri 'Arap' diye çağıran zihniyetin arkasında siz varsınız.
Sizin unuttuğunuz ülkelere biz gittik. ‘Avrupa’dan insan hakları ödülü alacaktı; alamadı, gidemedi. Çünkü CHP var’ diyor. 17 Mart'taki Almanya'daki programı iptal ettik, çünkü Afganistan'da 12 askerimiz şehit oldu. O nedenle programı iptal edip, şehitlerimizle bir arada olduk.
Almanya’da Avrupa’daki PKK ve Ermeni yandaşları gösteri düzenledi. İsminde Alevi olan bazı örgütler o gösterileri birlikte organize etti.
O toplantılarını iptal etme sebebimiz şehitlerimizdir. PKK yandaşları gösteri yapacak diye hiçbir ülkeye gitmemezlik etmedik, etmeyiz. Kılıçdaroğlu sen Sivas'ın ötesine yeni gitmeye başladın. Hakkari’ye PKK destekli gittin, bir tane Türk bayrağı açamadın.
Böyle bir genel başkan CHP seçmeni için talihsizlik, bizim için de talihtir. Her fırsatta posta konulan bir kişi genel başkan olabilir ama lider olamaz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ‘Süte siyaset karışmasın’ diyor. Boşuna 'Çarkçı Kemal' demiyorlar, akşam başka sabah başka. Muhalefet, çocukların süt içmesini engellemek için ne gerekiyorsa yapıyor. Öğretmenler, aileler tereddüt yaşıyor. Çocukların elinden sütü alacak kadar gözü dönmüşler. Çocuklara şeker versek gider ellerinden alırlar. İmkanları olsa dağıttığımız oyuncakları çocukların ellerinden alırlar. Diş fırçası macunu dağıtıyoruz, buna da göz dikerler.
Bizim dağıttığımız sütümüz aktır. Bu ak sütü hiç kimse kirletemez. Ananızın ak sütü gibi bu sütleri için. Hiç çekinmeyin, tereddüt etmeyin. Eğer çocukların hassasiyeti yoksa bu sütü içirin.