Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Sen kimsin ya terörü bitireceksin; SSK'yı nasıl batırdığını biliyoruz

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Sen kimsin ya terörü bitireceksin; SSK'yı nasıl batırdığını biliyoruz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,  CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, "Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile siviller öldürülüyor" iddiasıyla ilgili  "Terör örgütü destekleyen birtakım güçler bundan rahatsızlık olabilir. Ama bu ülkenin hiçbir milletvekilinin böyle bir hakkı yoktur. Silahlı insansız hava araçlarıyla sivillerin hedef alındığı gibi, tam da terör örgütlerinin uluslararası alana taşımak isteyeceği türden bir iddiayı gündeme getirmenin insan haklarıyla ilgisi yoktur" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "4 yılda terörür bitireceğim" sözlerini eleştiren Erdoğan,  "Ya sen kimsin ya, sen kimsin de terörü bitireceksin. Sen icraatını zaten nasıl yaptılarsa seni SSK'ya müdür yaptıklarında gösterdin. Nasıl batırdığını biz çok iyi biliyoruz. Ondan sonra seni görevden almak durumunda kaldılar veya kaçıp gittin." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile S-400 füzeleri konusunda anlaşmaya varıldığını da belirtti. Erdoğan, füze anlaşmasıyla ilgili tepki gösterenlere de " S-400 anlaşması yaptık diye çılgına döndüler. Sizi mi bekleyeceğiz? Biz de tedbirlerimizi alıyoruz, alacağız. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.  ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı, İzmit Belediyesi'nin heykelini yapmasıyla ilgili de " Şahsımın heykel veya benzer görsellerini yapmışlar. Ben bunu duyunca çok üzüldüm. Bu bizim değerlerimize terstir. Ben ne heykel istiyorum, ne masklar ne bu tür görseller istiyorum." değerlendirmesini yaptı.

Ankara ATO'da belediye başkanları toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Belediyeciliklte rakiplerimizle değil, kendimizle yarışıyoruz. Önümüzdeki seçimde çıtayı yükseltiyoruz. Buna uygun projeler geliştirmemiz, ekipleri oluşturmamız gerekiyor. 

Mektep belediyeler. Belediyecilikten Türkiye'nin yönetimine giden yolun doğru bir yol olduğunu sayısız tecrübe ile gördük.

Millete hizmet etmenin sadece yol yapmak değil gönülleri de yapmaktan geçtiğini yaşayarak gördük. 

Biz gençliğimize güvendik. İnanıyoruz. Şimdi de kalite sorunumuzu halletmek suretiyle bunu çok daha farklı bir yere taşıyacağız. Bu tablo AK Parti olarak ve bireysel olarak kendimizi yenilememiz, geleceğe hazırlamamızın önemini gösteriyor.

Ülkemiz ve dünya öylesine hızlı gelişiyor ki bu yenilenmeyi çok daha köklü bir şekilde yapmamız gerektiği anlaşılıyor. AK Parti'de görev alan her bir arkadaşım benim için partisi için ülkesi için görev yapmış birer kahraman. Bizim partide en vasat görevde yer almış arkadaşlarım muhalefet partilerin yıldızlarından ileridir.

2019 seçimlerinde yüzde 50'nin üzerine çıkmak için mevcutla yetinemeyiz. 

 

"Hedefiniz Mart 2019 değil, Kasım 2019 olmalıdır"

 

Dava kalıcı, isimler ise fanidir. Biz kalıcı olana bakacağız, sadakatimizi davamıza göstereceğiz. 

2019 Martı bizim için olmazsa olmazdır. Aday olacak belediye başkanlarımız, mevcut belediye başkanlarımız hedefi 2019 Martına değil, 2019 Kasım'a koymalıdır. Belediyelerimiz hakkında ne ufak bir spekülasyona fırsat vermeyecek şekilde çalışmalarımızı yürütmemiz lazım.

Bütün dedikoduları silbaştan yapmacak gibi bugünkü toplantıyla miladi adımın atılması gerektiğini ifade ediyorum. Bütün dedikoduların ortadan kalkması için belediye başkanlarımıza, il genel meclisi üyelerimize çok büyük görevler düşüyor. 

Hiçbirimizin hesabi düşünmeye hakkı yok. Hizmet yarışında en geride de kalsak mücadeleye devam etmek gerekiyor. Bu yolda küsmek, darılmak hele hele mücadeleye zarar verecek davranışlar içine girmek yakışmaz. AK Parti'ye zarar verecek her söz Türkiye'nin geleceğine vurulmuş bir darbe olacaktır.

Vazifemizi başarıyla yerine getirdiğimiz ölçüde milletimizin desteğine mazhar oluyoruz. AK Parti'nin başarısızlığı demek Türkiye'nin elindekileri kaybetmesi ile yüz yüze kalması demektir.

Ülkemizin kaderi ile partimizin kaderinin iç içe geçtiği bir dönemden geçiyoruz. Başarı çıtamız asgari yüzde 50+1 oy elde etmektir. Ama asıl hedefimiz milletin tamamımın gönlünü fethetmektir. 

 

"SİHA'lar terörle mücadele büyük katkı sağlıyor"

 

SİHA'lar bize terörle mücadelede büyük katkı sağlıyor. Sivillerin hasar görmemesi yolundaki hassasiyetimizi dünya gıptayla izliyor. Birilerinin suyu bulandırmaya çalışması ibretlik bir hadisedir. Türkiye, sivillerin zarar görmemesi politikasından asla taviz vermemiştir. Sırf bu yüzden askerimizi tehlikeye attığımız, şehit verdiğimiz zamanlar olmuştu.

Terör örgütü destekleyen birtakım güçler bundan rahatsızlık olabilir. Ama bu ülkenin hiçbir milletvekilinin böyle bir hakkı yoktur. Silahlı insansız hava araçlarıyla sivillerin hedef alındığı gibi, tam da terör örgütlerinin uluslararası alana taşımak isteyeceği türden bir iddiayı gündeme getirmenin insan haklarıyla ilgisi yoktur.

Kendi milletinin terörle mücadelesinden rahatsız olanlara milletimiz, sandıkta dersini verecektir. Ana muhalefetin başındaki zat, daha yeni. Ne diyor; artık kavgaysa kavga diyor. Hale bak ya. Sizin hayatınız zaten bu milletle, bu milletin kutsallarıyla kavgayla geçti.

Eğer bizimle kavga edeceksen bunu her fırsatta AB'ye, uluslararası camiaya şikayet ederek zaten yapıyorsun. Bu zat kendi milletini yabancılara şikâyet ederek siyaset yapmayı alışkanlık haline getirdi.

Üstelik bu kavgada yalnız değil. Yerli ve yabancı odakları yanına alarak bu kavgayı büyütmeye çalışıyor. Esasen biz, meşrebimiz gereği Yunus'un izinden gidiyoruz.

Biz gelmedik kavga için, bizim işimiz sevgi işi. Biz siyaseti böyle anladık, böyle yapıyoruz. Ha, şunu da söyleyeyim; bu sevgi ve dostluk bunu hak edenler içindir. Düşmanlığı, fitneyi, ihaneti kendisine yol edinenlerle kavga etmekten ise hiçbir zaman kaçmadık, kaçmayız. Bunu da söylüyorum. Zira biz, insanlara akıllarının alacağı dilden konuşmasını da biliriz. Yaşadığımız dönem ve içinde bulunduğumuz şartlar nedeniyle hayatımız hep kavgayla geçti. Türkiye'ye düşman kim varsa onlarla kavga ettik, etmeyi de sürdürüyoruz.

Darbecilerle, darbe heveslileriyle, karanlık lobilerle, terör örgütleriyle, her türden ihanet çeteleriyle kavgamızı Allah ömür verdikçe devam ettirmekte kararlıyız. Kendimiz için değil, uğruna canımızı vermeyi göze aldığımız değerlerimiz, ülkemiz, milletimiz, bayrağımız ve ezanımız için yürüttüğümüz bu kavgada yanımızda olan herkesten Allah razı olsun.

Değerli arkadaşlar, dikkat ediyorum. Rabia işaretini hala bilmeyenler, öğrenemeyenler var. Bizim partimizin sembolü ya, kendimize has bir işaretimiz var. Bunu unutmayacağız. Herhalde bunu yazılı olarak göndereceksiniz, başka çare yok. 

Bunun felsefesi belli. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Ha bunu Kılıçdaroğlu öğrenmemiş, varsın öğrenmesin. Ama önce biz çok iyi öğreneceğiz. Milletimize de anlatacağız. Buna kimsenin karşı çıkacağını zannetmiyorum. Tek millet diyoruz, seksen milyon tek millet istiyoruz. Tek bayrak, bayrağımız ortada. Bayrağımıza eş paçavraları asla kabul etmedik, etmeyeceğiz. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, şehidimizin ta kendisi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Ve tek vatan.

Bu vatan topraklarında biz kimseye operasyon yaptırmayız. Bu gayret edenler varsa, ki var. Onlar da şu an ya hapiste, ya mezarda. İşte ey Kılıçdaroğlu, ey yanındaki kendini bilmezler. Silahsız insansız hava araçlarının yaptığı iş bu vatana, bu millete ihanet eden teröristleri yok etmektir bunu böyle biliniz.

Sen bir gün başka konuşacaksın, bir gün başka konuşacaksın. Biz sizi biliyoruz ya. Siz gökkuşağı gibisiniz, renkten renge devamlı giriyorsunuz. Bir gün başka, bir gün başka. Siz  9 seçimdir 9 mağlubiyet aldınız. Almaya da devam edeceksiniz. Bu milletin evlatlarını şehit edenlere bu millet oy vermez. 

Utanmadan sıkılmadan diyeceksin ki "4 yılda terörü bitireceğim". Ya sen kimsin ya, sen kimsin de terörü bitireceksin. Sen icraatını zaten nasıl yaptılarsa seni SSK'ya müdür yaptıklarında gösterdin. Nasıl batırdığını biz çok iyi biliyoruz. Ondan sonra seni görevden almak durumunda kaldılar veya kaçıp gittin.  

Öyle lafla peynir gemisi yürümüyor. Bu devleti dimdik ayakta tutmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. SİHA'larla da yapacağız, tanklarla da yapacağız, toplarla da yapacağız. Kandil'den sana destek geliyor, memnunsun değil mi? Koalisyon da yaparsınız şimdi, kol kola gidersiniz. Sözde adalet yürüyüşünde beraber yürüdünüz zaten size yakışır. Bir yanınızda malum o takım, PKK vardı. Benim milletim bunları görüyor, bunlara gereken dersi en kısa zamanda verecektir. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Uyanık olacağız. SİHA'larla ilgili konuşuyor adam. Ya bize yıllarca ABD, İsrail, bunlar insansız hava araçlarını vermemek için kılı kırk yarıyorlar. Verdikleri zaman da bunların tadilatı şusu busu bize gerçekten hendek atlattı.

Bu ülke artık kendi insansız hava araçlarını yapar hale geldi, bundan rahatsız oluyorlar. 

Erdoğan: Bu devleti dimdik ayakta tutmak için ne gerekiyorsa yapacağız; tanklarla, toplarla. Bazı belediyelerimizde, sayısı çok fazla değil. Şahsımın heykel veya benzer görsellerini yapmışlar. Ben bunu duyunca çok üzüldüm. Bu bizim değerlerimize terstir. Ben ne heykel istiyorum, ne masklar ne bu tür görseller istiyorum. Bizim belediyelerimiz, bunları kaldırttık zaten. Lütfen bu yanlışlara girmesinler lütfen. Eserler değil, hizmet versinler. Bunlar bizim değerlerimizle çatışıyor, asla bu yola hiçbir arkadaşım tevessül etmesin."