Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ortak basın toplantısı düzenleyen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras "Lozan Anlaşması'nın yeniden yapılandırılması söz konusu olamaz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, "Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor? Ege'nin dışında Lozan'la ilgili hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu?" diye sordu.
Toplantıda Kıbrıs sorunuda gündeme geldi. Çipras'ın "Ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele açık. Burada haksız bir işgal söz konusu" açıklamalarına karşılık Erdoğan, "Adil, kalıcı bir çözümü bulmamız gerekiyor" değerlendirmesi yaptı.
15 Temmuz Darbe girişiminin ardından Yunanistan'a kaçan askerlerin iadesi ile ilgili de konuşan Çipras, Yunanistan yargısının bağımsız olduğuna vurgu yaptı, "Darbecileri destekleyecek bir ülke değiliz" dedi. Erdoğan ise askerlerin iadesi için "Türkiye'de işkence, idam söz konusu değil, bunların iadesi de mümkündür. Çünkü bunlar darbe gerçekleştiren kişilerdir" diye konuştu.
Toplantıda ilk sözü alan Çipras'ın açıklamasından satır başları şöyle:
Bizim ilişkilerimiz tabii ki modernleşecek. Bu ilişkiler halklarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye çıkacaklar mı? Bu modernleştirme sadece Lozan anlaşmasına kati saygı çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Bu anlaşmanın yeniden yapılandırılması söz konusu olamaz. Bunu açık ve net söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ile açık ve net bir şekilde konuştuk. Biz anlaşmazlıkların arkasına gizlenmiyoruz. Bölge ile ilgili Ege ile ilgili konuları konuştuk. Ege’deki gerginlikten bahsettik. Türkiye’nin bölgedeki ihlallerinin sona ermesini söyledim.
Aramızdaki diyalog kanallarını güçlendirmeliyiz. Aramızda bir güven ilişkisi oluşturabilmeliyiz. Biz anlaşmazlıkların arkasına gizlenmeyi değil bunları çözmeyi düşündük. Ege ile ilgili konuları konuştuk. Ege'deki gerginlikten bahsettik. Yunanistan'ın hava ihlali bizim ilişkilerimiz açısından bir risk teşkil ettiğini söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının hem Kıbrıs halkı hem bölge halkı için önemli olduğunu görüştük. Yabancı askerlerin olmayacağı bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmasından yana olduğumu söyledim. Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmayı konuştuk. İki ülke yetkili makamlarının daha yakın işbirliğini konuştuk. Cumhurbaşkanı ile AB-Türkiye arasındaki ilişkilerin önemini konuştuk. Demokratik reformlara desteğimizi ilettim. Avrupa'ya yönelen demokratik bir Türkiye'yi Yunanistan'ın her zaman destekleyeceğini söyledim. Güvenlik konusundaki işbirliğimizin daha derinleştirilmesini konuştuk.
Yunanistan'ın temel ilkesinin demokratik süreçlere saygısından bahsettim. Bizim ülkemiz demokrasi ve özgürlük ülkesidir. Darbeyi destekleyecek bir ülke olmadığını söyledim. Yunanistan bir Avrupa ülkesidir, bir hukuk devletidir. Yunanistan yargısının kararları bağımsız şekilde alınır ve saygı ile karşılanır. Bazı önemli projelerin tamamlanmasını konuştuk. İstanbul-Selanik arasındaki demiryolu hattının devreye girmesi de konuştuğumuz konular arasında.
Önümüzdeki yıl 2018 yılı Yunanistan için son derece önemli bir yıl. Biz uzun süredir ekonomik krizle ilgili bir maceranın içindeyiz. Bu sebeple 2018 yılında Yunanistan için mevcut olan olumlu atmosfer içinde iki ülke arasında da en iyi ortamın yakalanması için elimizden gelen çabayı sarf etmenin gerektiğini düşünüyorum. Sizi yeni bir sayfa açmaya davet ediyorum, Türk-Yunan ilişkilerinde. Ve bu yeni sayfa karşılıklı kışkırtmalara dayanmayacak, inşa etmeye çalıştığımız dostluk köprülerine dayanan yeni bir sayfa olacak. Eminim ki bunu kabul edeceksiniz. Biz bunu başarabiliriz.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Sayın Başbakan öncelikle sizlerle 65 yıl aradan sonra resmi olarak Cumhurbaşkanı nezdinde ziyareti gerçekleştirmenin memnuniyeti içindeyim. Bu mekana yabancı değilim. Başbakanlığım döneminde birkaç kez geldik. Bundan önceki Başbakanlar ile de görüşmelerim oldu fakat resmi olarak bu ilk görüşme. Celal Bayar'dan 65 yıl sonra.
Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Bu ziyareti 2 ülke diyaloğunda önemli bir adım olarak görüyorum. Bu süreç içinde atmamız gereken önemli adımlar var. Başbakanlığım döneminde kurulan işbirliği konseyinin 5. toplantısını önümüzdeki dönemde Selanik'te düzenleyeceğiz.
İkili ticaret 6 milyar dolar, belirlediğimiz hedef 10 milyar dolarlı. Temennim odur ki bunu yeniden toparlarız.
“Türkiye uzun zamandır, PKK, DEAŞ, FETÖ gibi eli kanlı çetelerle mücadele ediyor. Yunanistan da bunlara yabancı değil. 17 Kasım terör örgütünün ne yaptığını biliyoruz. Yunan güvenlik birimlerinin son dönemde attığı adımları takdirle karşılıyoruz. 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. FETÖ'cü şahısların iadesi ile ilgili sayın Çipras ile başlattığım görüşmede, bugün de Yunan yargısına benim bir çağrım var. O da şudur, gecikmiş adalet adalet değildir. Lütfen bu konu ile ilgili kararı görüşerek, Türkiye'de işkence, idam söz konusu değil, bunların iadesi de mümkündür. Çünkü bunlar darbe gerçekleştiren kişilerdir.”
“Lozan'la ilgili tanım, Lozan'ı tanımlama şekli, Türkiye ile Yunanistan arasında anlaşma değildir. 11 ülkeyi kapsayan bir anlaşmadır. Lozan'da Japonya da var, İngiltere de var, Fransa da var. Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak, Yunanistan'daki yönetimin görevi olmalı. Bunu sayın Başbakan ile de paylaştık.
Patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan'a göre Eyüp Kaymakamlığı'nın izni ile çıkabilirdi, biz bunu bir tarafa koyduk, önünü açtık. Batı Trakya'da atanmış bir baş müftü var. Biz seçilmiş ile yapıyoruz. Ben 15 yıldırı bütün buradaki arkadaşlarımıza hep bunu söyledik. Ama bugüne kadar hiçbir netice alamadık. Lozan'ı hemen Ege'ye hasredip işi bitirmeyelim. Bizim toprak bütünlüğü ile ilgili sıkıntımız yok.
Ocak ayının 7'sinde, Balat'ta patrikhanenin kısa bir mesafede demir kilise namı ile maruf bir kilisesi var. Bitiyor, 7 Ocak'ta Boyko ile birlikte oranın açılışını yapacağız. Biz inanç hürriyetinden korkmuyoruz ki. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.
Anavatan ve garantör Türkiye olarak Kıbrıs meselesi bir diğer konu. Kofi Annan benden rica etmiştir, ben size soruyorum, işi beraber eli alalım dedi. Dedi ki ben 3 kere teşebbüs ettim başarısız oldum. Beni bir hafta sonra aradı ben görüşmelerimi yaptım başlayabiliriz dedi. Yunanistan, Türkiye, İngiltere garantör ülke. Çalışmalarımıza başladık, final çalışmasını da İsviçre'de yaptık. Kofi Annan ve Başbakanlar bir araya geldik. O zaman Karamanlis Başbakan'dı. Görüşmeler bittikten sonra son ana geldiğimizde, hatta Güney Kıbrıs tarafı masadan çekilmek istedi. Kofi Annan ben söz verdim, işi bitireceğiz dedi. Referandum safhasına geldi. Türkler evet dedi ama güney bir o kadar tam ters hayır dedi. Oradan AB'ye Güney Kıbrıs girdi. Bize de orada söz verdiler. O süreci de ben yaşadım. Yine en son Cenevre'de bir araya geldiler. Sonunda masadan kim çekildi. Güney Kıbrıs çekildi."
Bir diğer konu, özellikle böyle bir toplantıda sözlerimi bitirmeden önce sayın Trump tarafından Kudüs'e dair açıklamaya değinmek istiyorum. Bu karar bölgemizin ve dünyanın barışı adına son derece talihsiz bir açıklamadır. Açıklama uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasıdır. 13 Aralık'ta İstanbul'da bir zirve yapacağız. Oradan bir sonuç bildirgesi çıkacak.
Aramızdaki dayanışmanın bu birlikteliğin başarılarla devam etmesini özellikle arzu ediyorum.
Erdoğan'ın sözlerinin ardından Aleksis Çipras açıklamalarda bulundu:
"Önceki zaman zarfında Lozan ile ilgili sözlerimin tam olarak anlaşılmadığını anladım. Kendisi yeniden görüşülmesini istemiyor. Yunanistan'ın toprak bütünlüğü ile ilgili olarak herhangi bir durum söz konusu değil. Bizim sınırlarımız Lozan ile belirlenmiştir. Lozan anlaşması ile ilgili bir güncellemeden bahsediliyor, bu anlaşmanın doğru şekilde uygunlanmasından bahsedildi.
Trakya'daki Müslüman azınlık ile Türkiye'deki Yunan azınlık bizi yakınlaştıran unsurlar olmalıdır. Yunanistan vatandaşı Müslümanlarla ilgili hükümetimiz hassas davranmakta ancak bu konularla ilgili daha fazla adımla atılması gerektiğine de inanıyorum. Ancak Yunanistan'daki vatandaşlarla ilgili konular başka ülkeleri ilgilendiren konular değil.
Erdoğan'ın Ege'deki, Kıbrıs'taki fikir ayrılıklarından bahsettiğini duydum, Kıbrıs'la ilgili olarak ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele açık. Burada haksız bir işgal söz konusu. Bu çerçevede kimin suçlu olduğuna dair tartışma söz konusu. Bu durum 43 yıldır devam ediyor. "