15 Temmuz’un yıldönümünde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, darbe girişimiyle ilgili sarf ettiği “Biz 15 Temmuz gecesi 250 kahramanı toprağa verdik. Karşılığında 50 milyonluk Türkiye’nin istikbalini kurtardık” sözlerine muhalefetten tepki geldi. HDP’li Beştaş, "15 Temmuz, ‘Demokrasi Bayramı’ ilan edildi ancak bu 80 milyon yurttaş için değilse hiçbir anlamı yok. Asıl bölücülük vatandaşları bölmektir" dedi.
Birgün'de yer alan habere göre, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Erdoğan’ın yaklaşık 80 milyon nüfuslu Türkiye için kullandığı ‘50 milyonluk Türkiye’ ifadelerini 'ayrıştırıcı bir dil' olarak yorumladı.
Özgür Özel, Adalet Yürüyüşü’nde Erdoğan’ın ülkeyi yönetiş biçimine karşı bir antitez geliştirildiğini ve bunun da AKP’yi sıkıntıya soktuğunu belirterek “Onun ülkeyi yönetim biçiminin tek yolu parçalara ayırıp kendisinden olanı bütünleştirmek ve karşı tarafı ötekileştirmek” dedi.
"15 Temmuz’da ölenlerin kim olduğuna ve kimin o gece ne yaptığına, kimin ne sorumluluğu olduğuna bakıldığında ülkede demokrasi konusunda AKP damarının yaşattığı zafiyet görülecektir" ifadelerini kullanan Özel, şöyle konuştu:
“50 yıllık bir serüvende son üç beş yıldır darbeye kalkışanlarla ayrılar. Kendisi her zaman yaptığı gibi rakamlarla bölerek kaybettiği çoğunluğu varmış gibi göstermek istiyor. Herkes biliyor ki Türkiye’de 80 milyon kişi varsa eğer, referandum açısından 40 milyon ‘Evet’i temsil ediyor ve en az 40 milyon da ‘Hayır’ı temsil ediyor.”
"Evet"i savunanların karşı tarafı "şeytanlaştırdığını" dile getiren Özel, şunları söyledi:
“Hayır’cılar bir arada ama karşı taraftakileri düşman olarak görmüyor. Adalet Yürüyüşü’nde sadece ‘Hayır’cılar yoktu. Adalet arayışına sığınan herkes vardı. Bu da Erdoğan’ın kimyasını değiştirdi. Adalet Yürüyüşü şeklen taklit edildi. Yapmış oldukları işin sonunda 80 milyonu böldü. Erdoğan’a şunu söylemek gerekir ki biz az değiliz. Senden çoğuz. Senin kendinden saydıklarınla da her gün birlikte olabilmek, onlarla dostluğu kurmak için güler yüzle çaba sarf ediyoruz. Bu ülke rakamlara bölünemeyecek kadar büyük ve güçlü.”
Türkiye’nin 50 milyon yurttaştan değil, 80 milyon yurttaştan oluştuğunu dile getiren HDP’li Meral Danış Beştaş ise AKP’nin 15 yıldır kullandığı ayrıştırıcı dili bugün de sürdürdüğünü söyledi. Erdoğan’ın gerçekten 50 milyon insanın istikbalini kurtardığını düşündüğü takdirde diğer 30 milyon yurttaşı da ölüme terk ettiğini ifade eden Beştaş, şöyle devam etti:
“Erdoğan gerçekten Cumhurbaşkanı sıfatı ile konuştuysa o zaman 80 milyon yurttaşı düşünmek zorunda. Türkiye, bu sözlerle ve bu politikalarla bölünüyor. Bilinçli bir politika yürütülüyor. Asıl bölücülük vatandaşları bölmektir. Bu çok tehlikeli bir dil ve asla siyasette kullanılmaması gerekiyor.”
HDP olarak çoğunlukçu değil çoğulcu bir demokrasiye inandıklarını ifade eden Beştaş, “Zaten demokrasinin esası da çoğulcu yaklaşımdan geçer. Tüm farklılıkların bir arada yaşamasından geçer. Nitekim 15 Temmuz, Demokrasi Bayramı ilan edildi ama bu demokrasi bayramı 80 milyon yurttaş için değilse bunun hiçbir anlamı yoktur. Vatandaşlar arasında böyle bir ayrım yaparak bayram kutlanamaz” ifadelerini kullandı.
Adana’da HDP il binasında parti bayraklarının dışardan müdahale sonucu indirildiğini hatırlatan Beştaş, “Bu bayraklarımızın indirilmesi olayı da tam olarak bu dilin sonuçlarındandır. Erdoğan böyle konuşunca vatandaş da kendinde diğer siyasetlere saldırma hakkını görüyor. Şu anda demokrasi bayramı içerikten yoksundur. Türkiye’de demokrasi yoktur. OHAL’in ilanı ile birlikte 20 Temmuz darbesi vatandaşı eziyor. Sivil darbe yürürlüktedir. Bu söylemler de tam da bunu itiraf eden bir aklın sonucudur” dedi.
Erdoğan’ın "50 milyonluk Türkiye" açıklamaları, sosyal medyanın da gündemindeydi. Ekşi Sözlük’te birçok yazar, Erdoğan’ın sözlerini alıntılayarak yorumda bulundu. “Recep Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği 50 milyon kişi” başlıklı bir gündem oluşturan yazarların yorumları şöyle: “Geriye kalanlar sanıyorum ki Kürtler ve Aleviler oluyor.”
“Lanet olası Alevileriz keşke ölsek de kurtulsalar.”
“Hayır oyu verenlerin Türkiye vatandaşları listesinden çıkarıldığına delalet eden konuşma.”
“Kesinlikle dil sürçmesi vs değildir. Gayet planlı programlı, bilinçli bir sürece dahil söylemler bütününün bir parçasıdır.”
“Doğru bir söylemdir. Çünkü geriye kalan 30 milyonun geleceği olmayacak. Sadece 50 milyonun geleceği kurtulmuştur. Bilinçaltından fırlamış işte, bir nevi itiraf da diyebiliriz.”