Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, bir kez daha AKP Genel Başkanı seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’nin dünkü 6. Olağan Kongre’de 4 önemli mesaj verdiğini söyledi. ABD’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan’ın muhalefete yönelik tek kelime etmediğini belirten Sarıkaya, AKP Meclis Grup Başkanı Naci Bostancı’nın buna dair, “Muhalefetin eleştirilmeyecek yeri kalmadığından değil, aksine daha da arttı ama ekonomik savaşın tüm saldırılarının olduğu böyle bir dönemde birliğe ihtiyacımız var diye düşünmüş olabilir” yorumunda bulunduğunu aktardı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de aralarında bulunduğu AKP’nin kurucu kadrosundan isimlerin adlarının ise anılmadığına dikkat çeken Sarıkaya, “Erdoğan da konuşmasındaki şu cümle de AK Parti’nin yeni dönemini net ortaya koymaya yetti: “Kağıt üzerinde 60 kurucu üyeyle kurulmuş bir partidir; AK Parti’nin asıl kurucusu milletimizin bizatihi kendisidir…” Milletin tercihi de yapılan her seçimde bellidir” dedi.
Muharrem Sarıkaya'nın Habertürk gazetesinin bugünkü (19 Ağustos) nüshasında yayımlanan köşe yazısının ilgili bölümleri şöyle:
Erdoğan’ın konuşmasında verdiği 4 mesaja gelince…
1-Erdoğan kitleler psikolojisini ne kadar iyi bildiğini dün bir daha gösterdi…
Sunucu yaklaşık bir saat şarkının sözlerini dev ekranlara aktararak seçmene karaoke yaptırmasına, cep telefonlarının lambalarını açtırıp şarjı tüketmesine, dağıtılan tşörtlerin reflektör yapan özelliklerine denetmesine karşın salondaki izleyiciyi harekete geçiremedi.
Ne zaman ki Erdoğan kürsüye geldi, tribünler de onunla beraber ayağa kalktı.
Konuşmasının ana temasını Selçuklu’dan bugüne sürdürdüğü bütünlüğün bugünkü temsilcisinin AK Parti olduğu üzerine oturttu.
Bunu yaparken bütün kesimleri kucakladı.
Bir önceki konuşmasında Nazım Hikmet’in “Davet…” şiirinden alıntı yapmıştı…
Dün de sol kültürden gelenlerin çok iyi tanıdığı Aşık Serdari’nin “Nesini söyleyeyim canım efendim…” deyişinin “Kısa çöp uzundan hakkın alacak…” kıtasını okudu.
Kongre hitabı, iyi hazırlanmış, mesajları kısa ve net olan balkon konuşması kıvamındaydı.
2- Konuşmasında kararlılığını korudu, ABD’yle dönük eleştiriden vazgeçmeyeceğini gösterdi.
“Zahirde bize stratejik ortak gibi gözüken, ama bizi stratejik hedef haline getirenlere teslim olmadık, olmayacağız” diyerek ABD'ye meydan okumaya devam etti.
Dikkat çeken, hedefinin Başkan Trump ile sınırlı kalmayıp, ABD yönetiminin bütününü kapsamasıydı. Bugüne kadar yapılan tüm kongreler ve salon konuşmalarındaki rastlanmadık bir ilke de imza attı; ilk kez muhalefete, özellikle de CHP ve lideri Kılıçdaroğlu’na tek kelime etmedi.
AK Parti Meclis Grup Başkanı Naci Bostancı’ya nedenini sorduğumda, “Muhalefetin eleştirilmeyecek yeri kalmadığından değil, aksine daha da arttı ama ekenomik savaşın tüm saldırılarının olduğu böyle bir dönemde birliğe ihtiyacımız var diye düşünmüş olabilir” dedi.
Haksız da değil…
Bugüne kadar seçmenini her aşamada etrafında konsolide etmeyi başaran Erdoğan, ekonomik krizle de muhalefetin sadece sosyolojik tabanını değil, liderlerini de etrafında konsolide etmeyi başardı.
Anlaşılan o ki yakaladığı bu havayı muhalefete çatarak bozmak istemedi…
3- Eleştirilen, ekonomik krizin nedenlerinden biri olarak gösterilen mega yatırımlardan vazgeçmeyeceğini de bu aşamada ilan etti.
Hatta Rize Artvin, Tokat’ın da arasında bulunduğu havaalanlarına yenilerini ekledi; bir nevi meydan okudu...
4- Partinin tartışmasız tek lideri olduğunu bir kez daha gösterdi.
Dikkat çeken ise Arınç dışında, Gül’ün de arasında olduğu eski Genel Başkanların adının dahi salonda anılmamasıydı.
Arkadaşlarıma da sordum, varlarsa da görmedim…
Örneğin eski Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’na rastlamadım...
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gelmiyordu ama geçmişteki gibi eğer gönderdiyse Abdullah Gül’ün kutlama mesajı da bu kez salonda okunmadı.
Erdoğan da konuşmasındaki şu cümle de AK Parti’nin yeni dönemini net ortaya koymaya yetti:
“Kağıt üzerinde 60 kurucu üyeyle kurulmuş bir partidir; AK Parti’nin asıl kurucusu milletimizin bizatihi kendisidir…”
Milletin tercihi de yapılan her seçimde bellidir…