Erdoğan'ın Başdanışmanı Malkoç: 28 Şubat döneminde Erbakan'ı tutuklayacaklardı

Erdoğan'ın Başdanışmanı Malkoç: 28 Şubat döneminde Erbakan'ı tutuklayacaklardı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanlarından eski Refah Partisi milletvekili Şeref Malkoç, 28 Şubat sürecinde "dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ı tutuklamak istediklerini, ancak emniyet ve hükümet yetkilileriyle konuşup son anda engellediklerini" öne sürdü.  

"Erbakan'ın evinin iki kez polis ve jandarmayla kuşatıldığını" söyleyen Malkoç, olayı Sabah'tan Salih Zengin'e şöyle anlattı:

 

"Nisan 1998'de Erbakan hoca telefonda bana 'Ankara emniyetinden polisler beni almaya geldiler' dedi. 'Hocam nasıl olur, siz başbakansınız, evinizde 10 koruma var. Size bunu nasıl yaparlar?' deyince 'Hemen gel' dedi. Balgat'taki konutuna gittim. Elleri silahlı polisler evi kuşatmışlardı. Amirleri ile görüştüm, 'emir var' dediler. Hemen Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gittim. Emniyet Müdürü Cevdet Saral'a 'Bunu nasıl yaparsın? Sen Erbakan hocayı, bir başbakanı nasıl polise aldırırsın?' diye sorunca kendisi bana bunun savcı Nuh Mete Yüksel'in talimatı olduğunu söyledi. Emniyet ve hükümetle görüşüp polisleri konuttan geri çektirdik." 

Malkoç, Eylül 1999'da Erbakan'ın Altınoluk'taki yazlığında gerçekleştiğini iddia ettiği ikinci tutuklama girişimi de şu sözlerle anlattı: 

"Hocanın bir davadan cezası kesinleşmiş, infazı için tebligat yapılmıştı. Ancak 7 günlük süre vardı. Biz de infazın ertelenmesi için yargıya müracaat etmiştik. Bir sabah hoca telefonla aradı. 'Jandarmalar evi sarmış, beni almaya gelmişler' deyince 'Hocam nasıl olur? Süre daha dolmadı' dedim ve hemen savcıyı aradım. Savcı bana Erbakan hocayı alıp hapse koyacağını belirtince 'Kanun hükmü açık, yapamazsın' diye itiraz ettim. O savcı bana 'Kanunu senden öğrenecek değilim' cevabını verdi." 

 

"Hikmet Sami Türk yardım etti"

 

Savcı ile bu işi çözemeyeceğini söyleyen Malkoç, savcıya "Bugünler gelir geçer, keser döner sap döner bir gün hesap döner. Gün gelir Erbakan Hoca'nın talebelerinden biri Adalet Bakanı olur ve bu yaptığın hukuksuzluğun haksızlığın hesabını senden sorar" diyerek telefonu kapattığını belirtti. Sabahın erken saatinde Adalet Bakanlığı'na gittiğini ve dönemin bakanı Hikmet Sami Türk gelmediği için onu evinden buldurarak ağzına geleni söylediğini kaydeden Malkoç o gün için ise şunları söylüyor: 

"Hikmet Sami Türk'e 'Savcı bile bile kanunu çiğniyor, sesin çıkmıyor. Hocamızın yasal erteleme talebini niçin engelliyorsun? diye çıkıştım. Sağolsun Hikmet Sami Türk ilgilendi ve 5 gündür çıkmayan erteleme birkaç saat içinde çıktı. Eğer çıkmasaydı Erbakan, o gün Swiss Otel'de kameralar önünde gözaltına alınacaktı. Cuntacılar 'gerekirse silah kullanırız, binlerce insanı öldürürüz' diye gazetelere manşet attırdığında, Erbakan hoca hiç kimsenin burnunun kanamaması için kendinden fedakarlık yaptı. Partisi haksız yere kapatılıp iktidarı silah zoruyla elinden alındığında bile 'Bu olayların tarihin akışı içinde zerre kadar önemi yoktur, kimse tahriklere kapılmasın' diyerek vatanını ve milletini korumaya çalıştı. Milletini sevmek ve devlet adamlığı budur."