'Erdoğan'ın demek ki gücü buraya kadarmış, Bank Asya'ya geçmiş olsun'

'Erdoğan'ın demek ki gücü buraya kadarmış, Bank Asya'ya geçmiş olsun'

Zaman yazarı Mümtaz’er Türköne, Bank Asya’nın borsada tekrar işlem görmeye başlaması ve ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) karar vermesi gerektiğini, aksi taktirde sorumlu olacaklarını söylemesi hakkında, “Erdoğan bütün varını-yoğunu, gücünü-iktidarını kullanarak, ekiplerini-adamlarını seferber ederek Bankasya'yı batırmaya çalıştı. Başaramadı. Demek ki gücü buraya kadarmış. Tehlikenin sona erdiği Cumhurbaşkanı'nın ağzından ilan edildiğine göre Bankasya'ya artık ‘geçmiş olsun’ diyebilirsiniz” dedi.

Mümtaz’er Türköne’nin Zaman’da “Demek ki Bankasya tehlikeyi atlatmış” başlığıyla yayımlanan (16 Eylül 2014) yazısı şöyle:

 

Demek ki Bankasya tehlikeyi atlatmış

 

Cumhurbaşkanı'nın sözleri için "skandal" kelimesi hafif kalır; ancak Caligula tipinde "dediğim dedik" bir diktatör, ülkesinin bankasını batırmak için bu kadar çocuksu bir inat sergiler.

Gözünüzden kaçmamalı: Ter ter tepinen bu ısrar ve inat çaresizliğin, iktidarsızlığın eseri. Cumhurbaşkanı suç işliyor. Alenen ve düpedüz suç işliyor. Neden? Çünkü sözü yerde kaldı, emeline vasıl olamadı, istediği sonuca ulaşamadı. Gözünü karartması Bankasya'nın dimdik ayakta durduğunu göstermiyor mu?

Cumhurbaşkanı'nın skandal açıklaması bir iktidarsızlığın ve çaresizliğin eseri olduğuna göre, Bankasya'nın aylardır göğüslediği saldırıların artık hezimetle sonuçlandığını da ilan etmiş oluyor. Cumhurbaşkanı "dönemin başbakanı" sıfatıyla doğrudan Bankasya'yı batırmayı amaçlayan dedikodu üslubunda beyanlarda bulundu. Kastını, planını ve gayretlerini kendi ağzından alenen dile getirdi.   Başdanışmanı, boyunu ve cüssesini aşan sözlerle o sözleri tefsir ve savaşı alenen genişletti. Anadolu Ajansı, Sabah, Reuters, WSJ,  BDDK'yı kaynak göstererek Bankasya'nın itibarını zedeleyecek haberler yaptı. Plan deşifre oldu, tezgah ortaya çıktı ve dağıldı. Adamın garezi varmış. Ülke ekonomisini batırma pahasına bu ülkenin sağlam bir bankasına bütün devlet imkanlarıyla savaş açtı. Sonucu anlamak için Wall Street Journal'ın arşivine girip, Bankasya haberini aramayı deneyin. Bulamazsınız; çünkü silinmiş.

Şöyle bir benzetmede bulunmuştum. Bütün bankaların kökleri devlette. Devlet iktidarını kullanan Erdoğan, Bankasya'nın yuva yaptığı dalı tuttu ve vargücüyle salladı. Bankasya sapasağlam yerinde dururken uzak dallardaki yuvalar patır patır dökülmeye başladı. Ali Babacan ve Mehmet Şimşek gibi ülke adına sağduyuyu temsil eden akıl devreye girdi ve bu saldırıları durdurdu.

Cumhurbaşkanı'nın skandal sözleri Bankasya'nın selamete ulaştığının delili. İşler kötüye gitmiş olsaydı, kastını ve garezini daha önce ilan etmiş bir adam, bulunduğu makamın mehabetini çiğneyerek neden hala bu bankayla uğraşmaya devam etsin?

Cevabı Ali Babacan zaten verdi.  "BDDK bankalar için bağımsız karar verir" diyerek, Cumhurbaşkanı'nı terslemekle kalmadı, bu sözlerim "kasıtlı söylentiler" olduğunu ilan etti.

Bugünden sonra Bankasya'ya artık hiç bir şey olmaz. Yapmaya kalkan BDDK, Cumhurbaşkanı'ndan banka batırmak üzere talimat almış konumuna girer. Cumhurbaşkanı'nın tehdit savuracak dokunulmazlığı var; ama kanun çiğneyecek BDDK yetkilisini koruyacak gücü yok. Üstelik aslı Babacan sıkı dururken.

Erdoğan bütün varını-yoğunu, gücünü-iktidarını kullanarak, ekiplerini-adamlarını seferber ederek Bankasya'yı batırmaya çalıştı. Başaramadı. Demek ki gücü buraya kadarmış.

Tehlikenin sona erdiği Cumhurbaşkanı'nın ağzından ilan edildiğine göre Bankasya'ya artık "geçmiş olsun" diyebilirsiniz.