Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakın çalışma ekibinde en uzun süre kalan isimlerden biri Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan, kongrelerin başlamasıyla beraber bazı il ve ilçe başkanlıklarında kısmi değişikler yapıldığını kaydetti. Erdoğan'ın AKP'nin silkinmesini ve eski dinamizmini yakalamasını hedeflediğini aktaran Arslan, "Partinin üst düzey karar alma mekanizmalarında bir kan değişimine gidilmesi muhtemeldir; MYK ve (Merkez Karar Yönetim Kurulu) MKYK’da değişiklikler olabilir. Bu değişikliğin öncesinde veya sonrasında, tekrar bir kabine değişikliği de olabilir" şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın danışmanı olduğu dönemde hiç konuşmaması nedeniyle ‘Sessiz danışman’ olarak ünlenen Ali İhsan Arslan, "Geçmişte hiçbir lider, hiçbir parti söz konusu olguyla mücadele cesaretini gösteremedi. Tayyip Bey, diğer liderlerin yapmadığı bir işe girişti. Başka biri olsa büyük ihtimalle beklemeyi, iş içinden çıkılmaz bir hal alınca çekip gitmeyi ya da kenara çekilmeyi tercih eder" dedi.
Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in haberi şöyle:
Geçmişte partilerin en büyük zaafının ‘yozlaşma’ ve ‘hantallaşma’ olduğunu söyleyen Arslan, Erdoğan’ın bu durumun AK Parti’yi esir almasını istemediğini söyledi. Arslan’ın taksicilerle sohbetinde öne çıkan mesajlar şöyleydi: “Geçmişte hiçbir lider, hiçbir parti söz konusu olguyla mücadele cesaretini gösteremedi. Tayyip Bey, diğer liderlerin yapmadığı bir işe girişti. Başka biri olsa büyük ihtimalle beklemeyi, iş içinden çıkılmaz bir hal alınca çekip gitmeyi ya da kenara çekilmeyi tercih eder.
Tayyip Bey ise tekrar genel başkan olduktan sonra, ilk önce parti içinde bilahare de Bakanlar Kurulu’nda çok stratejik değişikler yaptı. Bunlar cesur ve riskli hamlelerdi. Görev değişiklikleri, küskünlüğe neden olabilirdi. Zira bu insanların hepsiyle ciddi bir hukuku var; bazıları kendileriyle 10 yıllık, 20 yıllık, hatta 40 yıllık hukuklarının olduğu insanlar.
Mesela sizler bu taksi durağında birlikte çalışıyorsunuz. Allah bilir, çoğu kez ‘Aman küsmesin, kırılmasın’ düşüncesiyle arkadaşlarınızın eksikliklerine sesinizi çıkarmıyorsunuzdur. Ama Tayyip Bey, uzun yıllar hukukunun olduğu, bakanlık veya belediye başkanlığı yapan arkadaşlarında görev değişikliğine gitmekten çekinmedi. Ne için? Elbette partimizin hayrı için. AK Parti, bu süreç sayesinde, 2019 seçimlerine yenilenmiş ve eski dinamizmini yakalamış halde girecek. Partimizi seçime götürecek kadroların, önünde 8 ay - 1 yıl gibi bir çalışma zamanı olacak.”
Görevden alınan arkadaşlarımızı ya da istifalarını sunmak durumunda bırakılan başkanlarımızı adeta bir suçlu gibi görmek doğru bir yaklaşım değil. Bu nedenledir ki Cumhurbaşkanımız da bu değişikliği genelde ‘bayrak değişimi’ olarak görüyor. Bayrağı bir başkasına devretmek durumunda kalanlar arasında elbette haklarında çok eleştiri olanlar da vardı. Kimilerinin eksileri artılarından fazlaydı. Bazıları yıllardır kamuoyu önünde olmanın da etkisiyle yıpranmışlardı. Bu kararlar isabetli mi, değil mi, zamanla görülecek. Ama şu var, bu değişiklikler partimizin selameti için yapıldı; ülkemizin geleceği açısından daha isabetli olur diye yapıldı.
Partinin üst yönetimi ve kabinenin ardından belediye başkanlarına el atıldı; bazı başkanlarımızın istifası istendi. Kongrelerin başlamasıyla beraber bazı il ve ilçe başkanlıklarında kısmi değişikler yapıldı. Yakın zamanda bunlar tamamlanacak. Daha sonra kongremiz olacak. Akabinde partinin üst düzey karar alma mekanizmalarında bir kan değişimine gidilmesi muhtemeldir; MYK ve MKYK’da değişiklikler olabilir. Bu değişikliğin öncesinde veya sonrasında, tekrar bir kabine değişikliği de olabilir. Tayyip Bey şekilde AK Parti’nin silkinmesini, eski dinamizmini tekrar yakalamasını sağlamayı hedefliyor.