Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakanlık görevini üstlendiği dönemdeki ilk Başbakanlık Müsteşarı olan ve daha sonra Milli Eğitim ile Çalışma bakanlıkları görevini üstlenen Ömer Dinçer, "TEOG gerçekte iyi bir sınav yöntemidir. Ancak TEOG’un bugünkü yaklaşım tarzı ve amaçla yapılması doğru değildir" dedi.
Temel Öğretimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklaması sonrası kaldırılmıştı. Yeni sistemin, Bakanlar Kurulu'nda alternatiflerin belirlenmesi sonrası halka sunulacağı açıklanmıştı.
Ömer Dinçer'in Habertürk'te "Ortaöğretimi ve TEOG’u ne yapmalı?" başlığıyla yayımlanan (25 Eylül 2017) yazısı şöyle:
TEOG ani bir kararla kaldırıldı. Hayırlı olsun...
Ortaöğretime geçiş alternatifleri sınırsız değildir. Ya her okul kendi sınavını yapacak, ya her öğrenci kendine en yakın liseye veya meslek lisesine gidecek ya da not ortalamalarına göre yerleştirme yapılacak.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın TEOG’un kaldırılması gerektiğini söylemesinden, sorunun, TEOG gibi tekil bir sınav değil, “ortaöğretime geçiş sınavlarının” varlığından rahatsızlık olduğunu varsaymıştım. Eğer doğru anlamışsam, amaçla her okulun kendi sınavını yapması tenakuz teşkil eder. Çünkü merkezi sınav kalkmış ama sınav kalkmamış olur.
İlkokullarda olduğu gibi, herkes adrese dayalı kayıt sistemine göre yerleştirilirse, Anadolu’nun herhangi bir ilçesindeki başarılı bir öğrencinin suçu veya İstanbul Cağaloğlu’nda oturan başarısız bir öğrencinin ayrıcalığı sorgulanır. Hatta eski yıllardan kalan sahte ikametgâh sorunu vs. çıkar.
İçlerinde en sübjektif olan seçenek ise not ortalamasına göre yerleştirmedir. Not pazarı kurulabilir.
Sonuç olarak, bugün TEOG’da olduğu gibi, her uygulamanın kendine göre faydalı ve mahzurlu yanları vardır. Dolayısıyla karar verirken olaya bütünlük içinde bakmak gerekir.
Adı ne olursa olsun, ortaöğretime geçiş sınavları kaldırılmalıdır. Ama önce ortaöğretim sisteminin yeniden yapılandırılması şart.
Okullar arasındaki kalite farkını kaldırmadan ve eğitimin kalitesi ulusal çapta yaygınlaştırılmadan sınavı kaldırmak, mevcut durumdan daha büyük sorunların kaynağı olacaktır.
Yeniden yapılandırmanın iki temel amacı olmalıdır: Okullar arasındaki dikey ve yatay kalite farklarını ortadan kaldırmak ve fırsat eşitliği sağlamak. Bunun için;
- Öncelikle tüm dünyada olduğu gibi ortaöğretim kurumları “akademik lise” ve “meslek lisesi” olarak iki türe indirgenmelidir. Belki ülkemizin özel durumu ve geçmiş tercih ve tecrübeleri dikkate alınarak “imam hatip liseleri” üçüncü bir tür olarak korunabilir.
- Lise ve meslek liselerinin dersleri, kazanımları, toplam ders saatleri uluslararası standartlara uygun hale getirilmelidir.
- Daha sonra ise tüm akademik liselerde öğrenciler, ortaokul ile lise 1’inci sınıftaki başarısı, temel yetenekleri ve tercihleri dikkate alınarak lise 2’nci sınıftan itibaren ortak dersler yanında fen, sosyal bilimler, güzel sanatlar, spor vs. gibi programlardan birini seçebilir. Böylece, mesela fen lisesi (veya farklı) programı almak isteyen öğrenci, kendi okulunda seçtiği programı alma imkânı bulacaktır.
- Eğitim kalitesinin yaygınlaştırılması ve fırsat eşitliğini sağlamak için, özellikle seçenek dersleri için iyi eğitilmiş öğretmenlere, yeterli dersliğe ihtiyaç var.
- Her halükârda ortaöğretimde tekli eğitime geçmek gerekir.
- Geleneği olan başarılı okullar ile kapasitesinin çok üstünde talebi olan sınırlı sayıdaki okulun kayıt ve kabulü için, seçme ve yerleştirmeye yönelik yeni düzenlemeler yapılması gerekebilir.
Hatta ortaöğretimin kalitesini artırmak için, üniversiteye girişte yapılan YGS’yi aynı zamanda ortaöğretim olgunluk (bakalorya) sınavı maksadıyla da değerlendirmek mümkündür. YGS’den YÖK’ün belirleyeceği puanın altında kalanlar ortaöğretim kurumuna geri dönüp bakanlığın belirleyeceği temel dersleri yeniden alma zorunluluğunda olur.
Böylece YGS aynı zamanda okullar için de başarı kriteri olarak kullanılabilir.
TEOG gerçekte iyi bir sınav yöntemidir. Ancak TEOG’un bugünkü yaklaşım tarzı ve amaçla yapılması doğru değildir. Yani bu sınavların felsefesinin, amaç ve yönteminin değiştirilmesi gerekir.
Ortaöğretimin yeniden yapılandırılması halinde zaten geçiş sınavlarına ihtiyaç kalmaz. Hatta sınav nedeniyle hazırlık yapmak için oluşan özel derse, hafta sonu kurslarına ve genel anlamda dershanelere gerçekten ihtiyaç kalmaz. Herkes kendine en yakın yerdeki lisede istediği programı alma fırsatı bulur.
TEOG ise her dönemde Türkçe, matematik, fen, sosyal bilimler, edebiyat ve yabancı dil gibi bazı temel derslerin son sınavları olarak yapılır. Bu sınavların sonuçları ortaöğretime geçiş için değil, öğrencilerin eğitim başarısının ve geçmiş yıllara göre gelişiminin ölçülmesi için kullanılır.
Bu sınavlar ayrıca öğretmenlerin yeterliliğini ölçmek için de yararlı olacaktır. Aynı zamanda öğretmenler için yapılacak geliştirme eğitimlerinin altyapısını oluşturur.