Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun, askeri törende bombalı drone ile suikast girişimine uğramasından bir gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın korumalarının MANPAD Stinger füzesi taşıması bunun "drone"lara karşı bir önlem olup olmadığı sorusunu akla getirdi. Askeri havacılık ve savunma sistemleri araştırmacısı Hakan Kılıç kullanılan füze hakkında değerlendirmede bulundu. Kılıç, "İstanbul'daki sivil helikopter trafiğini düşündüğümüzde herhangi bir ihbar olabilir. Maduro'ya yapılan saldırı tazeliğini koruyor ki, bundan sonra tüm dünyada bunları daha çok göreceğiz" dedi.
Miliyet'te yer alan habere göre füzeler; helikopter, uçak ve İHA'ları etkisiz hale getirmek için etkili. Uzmanlar, drone'ları geleceğin en kolay erişilebilen terör silahı olarak görüyor. Bu durum, droneları etkisiz hale getirebilen savunma sistemlerinin geliştirilmesini tetikliyor.
Suriye iç savaşıyla birlikte bir suikast silahı olarak kullanılan drone'lar en son Venezuella Devlet Başkanı Maduro'ya karşı kullanıldı. Maduro bombalı drone ile suikast girişimine uğradı. Maduro'ya karşı yapılan saldırıdan bir gün sonra Erdoğan'ın korumaları ilk kez bir alçak irtifa hava savunma sistemi ile görüntülendi. Erdoğan'ın İstanbul Çamlıca Camii inşaatında incemelerde bulunduğu sırada, bir korumanın omzunda Manpads Stinger füzesi taşıdığı görüldü. Bu gelişme, "Korumalar füzeyi, drone tehdidine karşı mı hazır bulunduruyor" sorusunu beraberinde getirdi. Uzmanlar, konuyu değerlendirdi.
Askeri havacılık ve savunma sistemleri araştırmacısı Hakan Kılıç, Manpad'lerin ısı (ınfrared-kızılötesi) güdümlü (IR) füze olduğunu belirterek, bu füzelerin uçak, helikopter ve İHA'lara karşı kullanıldığını söyledi. Kılıç, "Drone'da herhangi bir yüksek ısı yayacak motor bulunmuyor. Elektrikle çalışan bir aygıt dolayısıyla Stinger'ın onu algılayıp peşine düşmesi zor" dedi. Korumaların neden Stinger füzesi taşıdığı sorusuna ise Kılıç, şu yanıtı verdi: "İstanbul'daki sivil helikopter trafiğini düşündüğümüzde herhangi bir ihbar olabilir. Maduro'ya yapılan saldırı tazeliğini koruyor ki, bundan sonra tüm dünyada bunları daha çok göreceğiz. Suriye’de muhaliflerin bomba yüklenmiş mini İHA’larla Hmeymim Üssü'nde savaş uçaklarına neler yaptıklarını tüm dünya gördü. Önlem amaçlı Manpad'leri ve bu tarz günlük kullanımlarda yaygınlaşacağını göreceğiz. Üst düzey devlet yetkililerinin korumalarında elektronik bir silah olan drone savarlar standart hale geldi. Ancak bunlar sadece elektrik motorlu küçük drone’lere karşı etkili." Drone'ların geleceğin en kolay erişilebilen terör silahı olacağına inanan Kılıç, Türkiye'de de dünyada da drone ruhsatı verilirken dikkat edilmesi gerektiğini, yakın zamanda bir av tüfeğinden farkları kalmayacağını vurguladı.
Türkiye'nin ilk elektromanyetik drone silahını üreten ve drone savar'ların ihracatını gerçekleştiren Harp Arge'nin Genel Koordinatörü Aytekin Güçlü de drone savarların çalışma düzenini anlatırken, "Drone savar silahımız, drone’un kumanda ile bağlantılarını bertaraf ederek saldırıları engelliyor. Elektronik hatları tahrip ederek, geldiği yere yollamasını veya o noktada iniş yapmasını sağlıyor. Bu vasıtayla drone’nin, eylemden önce etkisiz hale getirilmesini sağlıyoruz" dedi. Stinger, füzesinin drone'lara karşı kullanılamayacağını belirten Güçlü, şöyle devam etti: "Füzeler daha yüksek irtifadaki tehditlere karşı kullanılıyor. Drone'lar hem çok küçük hem de alçakta uçuyor. 100 metreden uçan bir drone, bir füze atılması durumunda onu yok edebilirsiniz; fakat çevresindeki birçok insanı da yaralarsınız. Daha gelişmiş teknolojiler ile drone’yi etkisiz hale getirmelisiniz ki, eylem yapılırken, eyleme katkı sağlamamış olursunuz. Bomba yüklü bir drone'a ateşli silahla müdahale ettiğinizde, bölgede bulunan insanların üzerine düşer ve bomba patlayabilir."