ERDOĞAN'IN KÜBA ÖZLEMİ ANKARA (A.A)

-ERDOĞAN'IN KÜBA ÖZLEMİ ANKARA (A.A) - 25.02.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Çok özledim aslında Küba'yı gezeyim diye ama giden gelen arkadaşlarımın verdiği bilgilere bakınca...'' dedi. Erdoğan, ATV'de canlı yayında ''Başbakanla Gündem Özel'' programında soruları yanıtladı. ''CHP'nin bir Güneydoğu raporu taslağı hazırladığı, taslakta 'Kürt Açılımı'ndan daha ileri maddeler bulunduğunun basında yer aldığının'' ifade edilmesi üzerine Erdoğan, ''İnanıyor musunuz?'' diye sordu. Başbakan Erdoğan, bir gazeteci, ''Seçim yaklaşırken MHP'lileşmeye başladığınız, daha milliyetçi söylemler geliştirdiğiniz söyleniyor'' deyince Erdoğan, ''Örneğin... Ne söylemişim? AK Parti Genel Başkanının MHP'lileşmesi diye bir şey söz konusu olabilir mi? Ben bunu çok büyük bir hakaret telakki ederim'' ifadesini kullandı. Erdoğan, ''CHP'nin her aileye 600-1250 lira arasında maaş bağlama vaadinde, MHP'nin ihtiyaçların alınmasına yarayacak Hilalkart vaadinde bulunduğunu anımsatarak, seçmene ekonomik olarak ne önereceklerini'' soran bir gazeteciyi yanıtlarken, şunları söyledi: ''Özellikle bizim yola çıkışımızda başlığımız vardı. Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız. Biz vatandaşı hiçbir zaman yapmayacağımız sözler vermek suretiyle aldatan bir çizgide olmayacağız. Sözde aile sigortası olarak ortaya konulanı geçenlerde açıkladım. Ne kadar büyük bir tutarsızlık var ortaya koyayım: Kılıçdaroğlu'na göre yoksul 12 milyon 715 bin, Türkiye'de hane halkı büyüklüğüne baktığımızda 3,89 böyle bir yapı ortaya çıkıyor. Yardım yapılacak hane sayısını böldüğümüzde ortaya çıkan rakam 3 milyon 268 bin 638. Her haneye aylık 600 lira nakit yardım yapacak olursa aile sigortasının bütçeye yükü 1 milyar 961 milyon 182 bin 519. Yıllık maliyeti 24 milyar Türk lirası. Her haneye aylık 925 lira verilmesi halinde, bakın 1250 demiyoruz, ben ortalamasını alıyorum. Aile sigortasının bütçeye yıllık maliyeti 36 milyar. İnsaf etmek lazım. Bugün bizim geçen yıl itibariyle yatırıma yaptığımız ödeme 36 milyar. Böyle bir şeye inanmak, kabullenmek mümkün mü? Biz çok farklı şekilde vatandaşa sosyal devlet olmanın gereklerini yapıyoruz, ama böyle kuru sıkı atmıyoruz.'' ''Fakir-fukaraya, erzak, kömür bu tür yardımlarını yapıyoruz. Hiçbir geliri yoksa belli bir ücret ödüyoruz ama böyle 600 değil. Daha ileri gidiyoruz mesela özürlüler, engelliler bunlarla ilgili bakım ücreti veriyoruz ama yine bu kadar değil. Ders kitaplarını ücretsiz veriyoruz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz geldiğimizde burs 45 liraydı, şu anda Kredi Yurtlar'daki beslenme yardımıyla 390 lira burs yardımı veriyoruz. Lisans, master çok daha yüksek. Doktora öğrencilerine çok çok daha yüksek, 700 civarında. Sağlıkta yaptığımız yatırımda rakam nereden nereye geldi? İlaçları üstlendik. İlaç kuyruğuna giren vatandaşım ilacın tamamını alamıyordu, ama alır hale geldi. Gerçekçi olmak lazım. Şundan da huzurluyum Toplu Konut İdaresi olarak 480 bin konut yaptık ve bunların taksidini herkes tıkır tıkır ödüyor. Otomobil satışları aldı başını gidiyor. Demek ki orta gelir grubunun altındaki tabakada da ciddi güçlenme var. Yoksul kesimimiz yok mu, var. Geldiğimizde 18 milyondu, şimdi 12 küsur. Buralara kadar düşürdük. Onların da geçinme kriterine bakıyoruz, geldiğimizde binde ile konuşuluyordu, şimdi yüzde ile konuşuyoruz. Burada da gelişmeler çok iyi durumda, 2023'te çok daha farklı bir konuma gelecek. O zaman belki yoksulluğun çok daha farklı versiyonlarını konuşacağız.'' -''İSTİHBARAT BİLGİSİNİN GELMESİNE GEREK YOK''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Daha önceden Tunus, Mısır ve Libya'da bu tür patlamaların olabileceğine ilişkin elçiliklerimizden notlar geldi mi? Bugünkü toplantıda başka ülkelerde bu tür risklere ilişkin bilgi ulaştı mı?'' sorusu üzerine şöyle konuştu: ''Gerek Tunus gerek Mısır gerek diğerlerinde olanlar için net istihbarat bilgisinin gelmesine gerek yok. Bunları takdir edersiniz ki ülkeler arası münasebetler sebebiyle de açıklanacak şeyler değil. Fakat bazı şeyler hissedilir, ama söylenmez. Bugün görüştüğümüz daha çok bundan sonraki o ülkelerle münasebetlerimizin akışı ne olacak, şu anda durum nedir, bundan sonra ne yapmamız lazım. Varsa vatandaşlarımız onları nasıl tahliye edeceğiz? Mesela bazı şirketlerimize dedik ki sen personelini getirme. Herhangi bir sıkıntı var mı? Yoksa personelini getirme' diyoruz. Varsa o zaman, çünkü bazıları iç kesimlerde onları sahile taşıyalım ve alalım. Bugün itibariyle söylüyorum, bazı arkadaşlarımızla görüştük, firma sahipleriyle Zafer (Çağlayan) beyin görüşmesi vardı. Durumda sıkıntı yoksa devam ama sıkıntı varsa onları da süratle gemilerimiz, uçaklarımız çalışıyor alıp geleceğiz.'' ''Zincirin yeni halkalarına ilişkin beyin cimnastiği yapıyor musunuz, bekliyor musunuz?'' diye soran bir gazeteciye Erdoğan, ''Her zaman yapıyoruz. Her şey olabilir, her yerde her zaman. Komşumuzda bile garip şeyler oluyor'' yanıtını verdi. Erdoğan, ''Bin Ali'nin beyin kanaması geçirdiği, Hüsnü Mübarek'in ölüm döşeğinde olduğu yönünde bilgiler gelip gelmediği''ne ilişkin soruyu cevaplarken, bu konuda değişik bilgiler olduğunu belirterek, ''Bazıları dezenformasyon meydana getirmek için de bunu yapıyor olabilirler'' diye konuştu.  ''Paralar konusunda ne söyleyeceksiniz? 40, 80 milyar dolar olduğu söyleniyor despotların. 120 milyar dolar olduğu açıklandı Libya dışında Londra'dan Ortadoğu'ya kadar...'' şeklindeki soruyu Erdoğan, ''O paralar oradaysa o ülkelerin başında olanlar nasıl Kaddafi'nin aleyhinde konuşur? O da garip'' diye yanıtladı. -''KÜBA'YI ÇÖK ÖZLEDİM''- ''Kimse Castro'dan bahsetmiyor'' denilmesi üzerine Erdoğan, ''Castro'nun neyinden bahsetsinler. Orada öyle petrol, metrol yok. Çok özledim aslında Küba'yı gezeyim diye ama giden gelen arkadaşlarımın verdiği bilgilere bakınca...'' dedi. Venezuela ile gündeme gelen petrol karşılığı konut yapımı konusuna değinen Erdoğan, ''Venezuella ile bazı münasebetler kurma durumumuz var. Onlarda mesela korkunç konut açığı var. Diyorlar ki bize senede 100 bin konut yapın, petrol verelim diyorlar'' dedi. ''Venezuela'yı topun ağzına koyanlar var'' denilmesi üzerine Erdoğan, ''Ülkemin menfaati neredeyse kazan kazan esasına dayalı bunu yaparız. Benim müteahhidim iş yaparım diyorsa aracı oluruz, yapsın. Onlar da zaten para değil, petrol veririm diyor. Çalışmaları yapıyoruz'' diye konuştu. -''BAŞBAKANLIK ARŞİVİ HER ZAMAN HERKESE AÇIK''- Kılıçdaroğlu'nun, ''Dersim arşivinin açıklanmasını istediğinin'' hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları söyledi: ''Bu konuda bir yanlış anlaşılma da sanıyorum var. Bir defa bizim Başbakanlık arşivini kastediyorsa Sayın Kılıçdaroğlu, Başbakanlık arşivi zaten her zaman herkese açıktır. Orada bir sıkıntı yok. Benden Dersim ile ilgili eğer bilgi almak istiyorsa bu konuda daha önce bazı belgeleri açıkladığımız gibi bundan sonra da ona benzer bazı belgeleri ben ve arkadaşlarım zaten açıklarız. Fakat bizim CHP zihniyetinin geçmişten bugüne bu ülkedeki demokrasi anlayışını belgelerle açıklayacağım dedim. Bunları da açıklayacağım vakti saati geldiğinde.'' İstanbul için bir projeden söz ettiğinin anımsatılması üzerine Erdoğan, ''Çılgın proje'' diye araya girerek, hazırlandığı zaman projeyi ortaya koyacaklarını bildirdi. ''Bizim bir İstanbul sevdalısı olduğumuzu bilmeniz lazım'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ''Çalışmalar her an olabilir. İnşallah onu da açıklarız. Cumartesi günü Marmara'yı gezeceğiz ve gezerken inşallah ikinci tüp geçidi de yetiştirebilirse arkadaşlarım temelini atma durumumuz var. Biraz daha güneyinden raylı değil, lastikli sistem denizin altından onu da başlıyoruz inşallah 2014 gibi onu da bitireceğiz.''  Başbakan Erdoğan, 3. köprünün hazırlıklarının yapıldığını, yetiştirilmesi durumunda seçim öncesi ihalesinin gerçekleştirileceğini belirtti.  ''Seçimi kazanırsanız 3. dönem iktidarınızda 3. köprü biter mi'' sorusuna karşılık Erdoğan, ''İnşallah. Şu anda 4-5 gibi kullanılıyor ifadeler. Temeli attığımız gün pazarlığını yapacağız'' dedi.