Türkiye ile Rusya arasında yaşanan Suriye gerginliğinin enerji ticaretine yansıyıp yansımayacağı tartışmalarını değerlendiren CHP Meclis Enerji Komisyonu Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Necdet Pamir, Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacını yüzde 98 oranında ithalatla karşıladığını hatırlattı.
Necdet Pamir, "Ne dediğinin farkında değil. Konuştuğu şeyin hiçbir dayanağı yok. Söylediği şeylerin arkasını dolduramıyor. Hamaset yapıyor" diye konuştu.
Birgün'den İbrahim Varlı'ya konuşan Necdet Pamir, "Doğalgazın yüzde 55’ini Rusya’dan alıyorsun, kalkıyorsun üstüne yüzde 19’unu İran’dan alıyorsun. Toplamda yüzde 76’sını iki ülkeden alıyorsun. Petrolde de yüzde 16 Rusya’ya bağımlısın, aynı zamanda kömürünün yüzde 35’inin alıyorsun bu ülkeden. O arada petrolünü de Irak, İran ve Rusya’dan yüzde 66’sını alıyorsun. yani bu üç ülkeye özellikle de doğalgazda ikisine bağımlısın" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Rusya’nın bir numaralı doğalgaz tüketicisiyiz. Türkiye’yi kaybetmek Rusya için ciddi bir kayıp olur. Türkiye gerektiğinde doğalgazı çok farklı yerlerden temin yoluna da gidebilir" sözleri, enerji ithalatı tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve CHP Meclis Enerji Komisyonu Başkanı Pamir Erdoğan'ın sözlerini değerlendirdi:
Erdoğan’ın bu sözleri sarf etmesi hakikaten büyük bir skandal. Ne dediğinin farkında değil. Konuştuğu şeyin hiçbir dayanağı yok. Söylediği şeylerin arkasını dolduramıyor. Hamaset yapıyor. Tamamen iç kamuoyuna yönelik konuşmalar bunlar. Seçimlere gidiyoruz. Bu yönteme, taktiğe başvuruyor.
Bir kere Türkiye enerji tüketiminin içinde, tükettiği bütün birincil enerjinin içinde, yüzde 31.5’unu doğalgazla karşılıyor. Enerji kendi içinde elektriği de barındırıyor. Türkiye’nin elektrik tüketiminin de yüzde 48’i yani yarıya yakını doğalgazla karşılandı. Demek ki Türkiye’nin hem genelde enerji tüketiminde bir numaralı yakıt doğalgaz, hem de elektrik üretiminde bir numaralı yakıt. Çünkü doğalgaz elektrik dışında da sanayide, konutlarda ve gübre sanayinde kullanılıyor.
Dolayısıyla doğalgazdan yoksunluk bütün bu sektörleri, sanayimizi, en çok elektrik üretimini, onun yanı sıra konutlarımızı ve gübre sanayini temelden etkiler. Buradaki herhangi bir kesinti. Dolayısıyla Türkiye için doğalgaz mevcut durum itibariyle en önemli kaynak. Ve bunu düğmeye basıp 1 gün iki gün üç gün 1 ay içinde değil birkaç sene içerisinde dahi kökten değiştiremezsiniz. Adım adım gidilecek. Bu birincisi.
İkincisi Türkiye tükettiği doğalgazın yüzde 98’ini ithal ediyor. Neredeyse tamamı. Çok sınırlı kendi üretimi var. Bunun da yüzde 55’ini Rusya’dan alıyorsun, iki boru hattıyla. Bu boru hatlarını sen kaç yıl içinde döşüyorsun. Anlaşmaları imzalıyorsun. Mavi Akım, Karadeniz’in altından gelen 16 milyar metreküp yılda, ya da günde 48 milyon metreküplük günlük tedarik. Mavi Akım’dan geliyor.
Öbürü Batı hattı yani Trans-Balkan hattı. Moldova, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan üzerinden Trakya’dan Türkiye’ye gelen batı hattı. Günlük 42 milyon metreküplük alım var. Bunun dışındaki kaynaklara bakıldığında Azerbaycan, İran, ve spot alım var Nijerya ve Cezayir'den sıvılaştırılmış gaz. Sıvılaştırılmış gaz düzenli değildir, tanker bulamazsınız, hadi buldun diyelim, birinci tanker geldi, ikincisi gelmez vs vs… Birçok sorunla karşılaşırsınız. Hal böyleyken ikisini topladığınız zaman 48+42, günlük 90 milyon metreküplük hacim demek. Bu hacmi kaybettiğiniz zaman bunu ne spot piyasadan ne Azerbaycan’dan ne İran’dan ne de başka yerden alamazsınız. Ve bütün sisteminiz çöker.
Bu kadar dışa bağımlı olursanız, camdan köşkte otururken, komşularının evine taş atma. Yani doğalgazın yüzde 55’ini Rusya’dan alıyorsun, kalkıyorsun üstüne yüzde 19’unu İran’dan alıyorsun. Toplamda yüzde 76’sını iki ülkeden alıyorsun. Petrolde de yüzde16 Rusya’ya bTüağımlısın, aynı zamanda kömürünün yüzde 35’inin alıyorsun bu ülkeden. O arada petrolünü de Irak, İran ve Rusya’dan yüzde 66’sını alıyorsun. yani bu üç ülkeye özellikle de doğalgazda ikisine bağımlısın. Bir de üstüne gitmişsin nükleer santral yapıyorsun Akkuyu’da.